Tahsin ÖTGÜÇ

MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİMİZ

Tahsin ÖTGÜÇ

Milletlerin dünya sahnesinde varlıklarını sarsılmadan sürdürmelerini sağlayan bir takım değerler vardır. Bunlar maziden gelen ve nesilden nesile devam eden etkenlerdir. Toplumun geleceğine yön veren bu değerler, din, dil, tarih, kültür, örf-adet, gelenek ve göreneklerdir. Bunların korunması gerekir. Zira milli ve manevi değerlerimiz muhafaza edilmediği zaman taklitçilik ortaya çıkar. Peygamberimiz (s,a,v) efendimiz bir hadislerinde, “Kim davranışlarıyla bir kavme benzerse o, onlardandır, buyurmuşlardır. Ebu Davut, libas,5.Söylemiyle, eylemiyle başka milletlere benzemeye çalışan, onlara tabi olmuş demektir. Bu durum kişinin kendi kültüründen, örf ve adetlerinden, gelenek ve göreneklerinden uzaklaştığını gösterir. Böyle olunca maziden kopuk bir hayat başlamış olur.                                       

               Bizi biz yapan, dinimiz, tarihimiz, kültürümüz, örf-adet, gelenek ve göreneklerimizdir. Bizler bu değerlerle yaşıyoruz. Başkalarının hayat tarzları bizler için örnek olmaması gerekir. Çünkü bizler evrensel Peygamber Hz Muhammed (s,a,v) efendimizin ümmetiyiz. Onun ümmetine bıraktığı iki kaynaktan  (Kuran  ve sünnet) besleniyoruz. Bizler dünya ve Ahretimizi mutlu kılacak bir dinin mensubuyuz. Bu haliyle örnek alınacak bizleriz. Yüce Allah Kur’an’ın da şöyle buyurmaktadır. Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz.(emrini tutar, dinini yaşarsanız) O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır. Muhammed,7. Allah’ın yardımının daim olması için onun isteklerinin kusursuz olarak yerine getirilmesi gerekmektedir. İmtihan dünyasında yaşıyoruz. Allah’ın verdiği her nimetten dolayı sınanıyoruz. Yaşadığımız süreçte zaman su misali akıp gidiyor. Miladi 2020 yılı, sanki dün geldi gibi. Ancak geriye baktığımızda 2020 yılının son günlerini yaşadığımızı görüyoruz. Yeni bir miladi yılın (2021) eşiğindeyiz. 

Ömrümüzden bir yıl gidiyorsa, önemli olan bir yılın nasıl geçtiğidir. Bu yılın son gecesinde, geçirdiğimiz bir yılın muhasebesini yaparken, yeni yılın da plan ve programını icra etmeliyiz. Bilmeliyiz ki, zaman ve sıhhat birer nimettirler. Her nimet de birer emanettir. Hakkını vermek, koruyup kollamak lazım gelir. Miladi 2020 yılını gözden geçirdiğimiz zaman bir takım eksiklikler, planladığımız halde yapamadıklarımız olabilecektir. Gerek dini ve gerekse dünyevi yönden tüm eksikliklerin giderilmesi adına yeni yıl için plan ve proje yapmak geleceğimizin huzur ve mutluluğu açısından o denli önemlidir.

                  25- 31 Aralık 2020 tarihleri arası Hıristiyanlar tarafından Hz İsa (a,s)’ın doğum günü olarak kabul edilir. Noel bayramı olarak kutlanmaktadır. Miladi yılbaşı da bu bayramla birleştirilerek Hıristiyan âleminde çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu sene Corona virüs yüzünden Hıristiyan âlemi, arzu ettikleri gibi bayram kutlamaları yapamıyorlar. Hz İsa (a.s)  nın doğum günü kutlanacaksa, bu onun şahsına uygun olması gerekir. Bizim dini ve milli bayramlarımız bellidir. Bizler, kendi bayramlarımızı kutlamakla mükellefiz. Bunu yaparken de ifrat ve tefritten kaçınmalıyız. Bizim dinimizde cimrilik ve savurganlık yoktur. Yeni yılın gecesinde aile bireylerimizle sohbet edebilir, 365 günlük bir zaman dilimi için projeler üretebiliriz. Sohbet toplantısının bize ait örf adet, gelenek ve göreneklere uygun olması büyük önem arz etmektedir. Müslüman birey olarak, yılbaşı piyango biletlerinin kumarla eş değer olduğunu bilmek lazım gelir. Bu alandan gelen paranın gerçek manada kişiye fayda vermeyeceğinin idraki içinde olmak, dünya ve ahret huzuru için önemlidir.                                                               

                 Birlik ve beraberliğimizi, huzur ve mutluluğumuzu sağlayan milli ve manevi değerlerimize sahip çıkarak bizden sonraki nesillere bozulmadan intikalini sağlamak, büyük önem arz etmektedir. Söylem, eylem ve davranışlarımızın Peygamberimizin sünnetine uygun olmasına dikkat etmeliyiz. Bilmeliyiz ki, dünya ve ahret saadeti, Allah’ın dinini yaşamakla mümkündür.  O halde hep beraber bizi biz yapan milli ve manevi değerlerimizi yaşayarak koruyalım. Mensubu olduğumuz evrensel dinimiz İslam’ın özünde olmayan söylem ve eylemlerden kaçınalım. Müstakbel miladi 2021 yılını, kendi lehimize olacak şekilde huzur ve güven ortamında geçmesini sağlayalım. Allah, her türlü hastalıklardan, tabi afetlerden milletimizi ve tüm insanlığı muhafaza eylesin.  

 

                                         Tahsin ÖTGÜÇ- Emekli Müftü                                                         

                                                                                                  

                                                                                           

                                                                                                         

                                                                                                                     

 

                                                                                                                                                                                                                                       

  

Yazarın Diğer Yazıları