Bankoğlu: 'Öldürülen kadınlar sizin için rakam, bizim için insan!'

CHP Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününe ilişkin açıklamalarda bulundu. Bankoğlu, 'Öldürülen kadınlar sizin için rakam ama bizim için insan!' dedi.

Bankoğlu: 'Öldürülen kadınlar sizin için rakam, bizim için insan!'

CHP Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, 1999 yılında Birleşmiş Milletlerin önerisi üzerine kabul edilen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü hakkında açıklamalarda bulundu. Aysu Bankoğlu, kadına yönelik şiddet meselesinin, ülkemiz bakımından acilen çözüme kavuşturulması gereken ve bu noktadan sonra, bir kadının dahi şiddet görmesine, katledilmesine tahammülümüzün kalmadığı bir noktaya ulaştığını ifade ederek şunları söyledi:

 

"Daha geçen gün, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, kadın cinayetleri hakkında yaptığı açıklamanın vahim bölümlerini, dehşet içinde dinledik. Bu ülkenin her yerinde ve her gün kadınlar öldürülüyor. Her yıl yüzlerce kadın öldürülürken kadın cinayetlerinde azalma var demek gaflettir. "Sayı" diye telaffuz edilen konu, enflasyon ya da işsizlik rakamı / oranı değildir. İnsandır, kadındır, anadır, evlattır, kardeştir.  Zaten AKP hükümetinin kadına bakışı, 18 yılda 18 milim dahi ileri gidememiştir. Çırpındıklarını söyleyen Bakan'a bir kez daha hatırlatalım: Çırpınmanıza gerek yok, "İstanbul Sözleşmesi" diye bilinen ve çeşitli vesilelerle karalama propagandası yaptığınız 6284 sayılı Kanun'u uygulayın, o bile yeter. Katledilen kadınlara ilişkin "yanlış sayılar yüzünden esir kaldık" diyen, aciz durumda bir Bakan olabilir mi? Bu konu kanunlarla zaten tanımlanmış, neyi tartışıyorsunuz? Bu Bakanlığın, kendi görevinin tüm yurttaşların anayasal hakkı olan yaşam hakkını korumak, kollamak olduğundan haberi mi yok acaba?

“Bu ucuz edebiyattan bezdik”

Asıl ayıp, "tüm kadın cinayetlerini biz yapıyormuşuz gibi" diyerek olayı basitleştirmektir. Erkekleri ayıplayan İçişleri Bakanı’na ayrıca şunu sormak isterim: Ayıplamanız güzel ama ayıplayınca kadın cinayetleri bitecek mi? Ama kadınlar, "Ölmek İstemiyoruz" diyerek Anayasa düzleminde korunan protesto haklarını kullanmak istediklerinde onları coplamak, ters kelepçeyle gözaltına almak, ayıp değil. Hükümet, eskiden aba altından sopa gösterdiği kadınlara şimdi alenî olarak hem de Devlet eliyle, imkânlarını kullanarak şiddet gösteriyor. Tam bir Orta Çağ manzarası ve her şeyden önce bir yurttaş olarak hicap duymamak mümkün değil. Bu ucuz edebiyattan bezdik, toplum olarak ikrah geldi."

“Kanunun sopasını katillere sallamak çok mu zor geliyor?”

Şiddetin meşrulaştırıldığını, aile birliği söylemleriyle kadınların yalnızlaştırıldığını, koruma kararı almış olan kadınların bile taleplerinin karşılanmadığını, 6284 sayılı Kanun'u uygulamayan kamu görevlilerine yönelik soruşturma açılmadığını hatta olanlara göz yumulduğunu belirten Bankoğlu, görev ve sorumluluklarını ihmal eden herkesin, esasen bu cinayetlere ortak olduğunu ifade etti. Bankoğlu, şöyle devam etti:

"Hükümetin, kadına şiddet konusundaki samimiyetsizliği son raddeye gelmiş durumda. Çocuk tacizcileri ve hayvan düşmanları konularında da aynı Orta Çağ tavırlarıyla hayatımızı cehenneme çeviren bir hükümet var. Genç, yaşlı fark etmeksizin her gün bir kadın cinayeti işleniyor. Her gün bir çocuğun trajedisini, bir hayvanın maruz kaldığı vahşeti izliyoruz. İnsaf, vicdan, adalet kavramları AKP hükümeti için yalnızca sözlükte yer alan kelimelerden ibarettir. Kadınlara "Cep telefonunuza KADES uygulamasını indirin" diye akıl verene kadar kanunun sopasını katillere sallamak çok mu zor geliyor? Her kadın; sıranın kendisine geleceğini bilmeden, ölen diğer kadınlar için çok üzülüyor.

“Türkiye, 153 ülke arasında 130. Sırada”

İktidarın zihniyetinde kadının yeri malum olduğu için, "Dünya Ekonomik Forumu"nun hazırladığı "2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği" Raporu'na göre Türkiye, 153 ülke arasında 130. Sıradadır. Bu olumsuz tablo, hem büyük bir üzüntü, hem de utanç ve toplumsal yıkımdır.  "Barış ve Güvenlik Endeksi" araştırmasına göre ise 167 ülke içinde, kadınlar için yaşam kalitesinin en yüksek olduğu ülke Norveç iken Türkiye ise 114. sıradadır. Çözemedikleri her konuyu dış güçlere, diğer partilere bağlayıp üstüne envai çeşit bahaneye de sığınarak adeta bir teflon tava gibi üzerinden sıyıran AKP hükümeti, acaba bu sayılara, sıralamalara ne diyecek?  Kadınları yaşatın ki; çocuklar ve ülke yaşasın. Umut doğsun evlere. "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü"nü hatırlamaya gerek kalmayacak huzurlu bir ülke, kadınların güven içinde yaşayacağı günler diliyorum."