Bankoğlu: 'Kadınlar susmayacak, onlar utanacak!'

CHP Bartın Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, ülkemizin çeşitli illerinde son zamanlarda işlendiği iddia edilen kadınlara karşı taciz, cinsel ilişkiye zorlama ve şantaj suçunun araştırılmasıyla ilgili Meclis Araştırma Önergesi hakkında CHP Grubu adına TBMM Genel Kurul'da konuştu.

Bankoğlu: 'Kadınlar susmayacak, onlar utanacak!'

Sözlerine başlarken kadın ve erkek tüm milletvekillerini düşünmeye davet eden ve bir cinsel taciz ya da cinsel saldırı vakası kendilerinin veya eşlerinin, kız kardeşlerinin başına gelse ne hissedeceklerini soran CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, milletvekillerine, "Bu tür olayların sebeplerini araştırmak ve engellemek istemez misiniz?" diye sordu. Meclis Araştırma Önergesi'nde de detaylarıyla birlikte yer verilen ve basına da yansıyan olayların son derece üzücü olduğuna işaret eden Bankoğlu, ülkemiz bakımından daha çarpıcı noktanın ise yalnızca haziran ayında, 4 kadına tecavüz edildiği, 43 kadının seks işçiliğine zorlandığı ve 34 kadının da tacize uğradığı gerçeği olduğunu belirtti. Bankoğlu, "Çocuk büyük demeden, kadın erkek demeden bir taciz ve tecavüz felaketi yaşayan insanlarımız var. Ama bundan daha fecisi, daha utanç verici olanı ne biliyor musunuz? Bu olaylara göz yummak, sessiz kalmak ve adaletten medet uman bu mağdurların karşısında bir anlayış olması" dedi.

“Taciz vakaları görünmez kılınmak isteniyor”

Kadınlara şiddet ve tacizin sistemli olarak arttığını vurgulayan Aysu Bankoğlu, okullardaki vakaların örtbas edilmesi, suçluların ceza almaması gibi uygulamalarla, adeta normalleştirilmeye çalışılan bu suçların, aslında, toplumsal çöküşe zemin hazırlayan en önemli sebepler olduğuna değindi. Bahse konu suçlarla mücadele anlamında, devlet olarak tarafı bulununan pek çok uluslararası sözleşme ve aynı zamanda iç hukuk kuralları mevcut olsa da ülkemizdeki ana problemin uygulama eksikliğinden kaynaklandığının altını çizen Bankoğlu, bu bağlamda, yaşanan taciz vakalarının görünmez kılınmak istenmesi ve cezai yaptırımların caydırıcı olamamasının da başka bir sorun teşkil ettiğini belirtti.

Çarpıcı örnekler verdi

Topyekun ihtiyaç duyulanın zihniyet değişikliği olduğunu belirten Bankoğlu, yaşanılan güncel ve yakın geçmişteki olaylardan şu şekilde çarpıcı örnekler verdi:

 "Çarşamba günü, 3. duruşması görülen Şule Çet davasından bahsetmek isterim. Israrla intihar olduğu savunulan ancak cinayet ve hatta cinsel saldırı gerçekleştiği yolunda önemli deliller içeren bu davada, Şule Çet'in "o saatte orada ne yaptığını sorgulamak" olamaz, olmamalı bizim zihniyetimiz. Van’da 38 günlük, İzmir'de 17 aylık bebeğe tecavüz edildi. Antalya’da ise 10 yaşında kız çocuğunu taciz eden apartman görevlisi, iyi hâlden serbest. Ama rızası vardı, eteği kısaydı diyen erkekler indirim aldı. Beyler! Ve daha korkuncu böyle düşünen beylere onay veren hanımlar! Hepinize sesleniyorum. Hepinizin anası, bacısı, karısı, kızı var. Eteği kısaydı, gece dışarıdaydı diyerek sapkın düşüncelerine kılıf arayanlara çanak tutmaya devam edildiği sürece -maalesef- daha çok Şule Çet’ler öldürülür. 

Veya Ensar Vakfı'nda yaşanan taciz olaylarıyla ilgili eski Aile Bakanı'nın dediği gibi "Bir kere yaşanmış bir olay" demeyeceğiz biz. Ya da Nisan ayında metrobüste tacize uğrayıp duruşması yine bu hafta görülen hemcinsim gibi "Ben Susmayacağım Sen Utanacaksın" diyebildiğimizde, ancak toplum olarak bir ilerleme sağlayabiliriz."

“Bu iş böyle gitmez”

Aysu Bankoğlu, sözlerini "Bu iş böyle gitmez. Ahlaki ayarlarla oynanınca vicdani ayarlar da bozuluyor. Türkiye’nin tanınmaz hale gelmesinin, bu ahlaki çöküntünün altında yatan karanlık zihniyet son bulmalıdır. Ne zaman ki Atatürk’ün çocuğa ve kadına verdiği değeri iade edersiniz, biz kadınlar, o zaman itibarımızı tekrar kazanırız. Parti ayrımı yapmadan tüm ülkeyi ilgilendiren bu soruna duyarlılıkla yaklaşıp ülkemizi kadına karşı taciz ve cinsel saldırı ayıbından kurtarmalıyız. Kadınlarımızın insan hakları yolculuğu ve bu mücadele, aynı zamanda erkeklerle birlikte yapılacak bir mücadeledir” ifadeleriyle noktaladı.