Baro 'Türkiye hak ihlallerine en üst sıralarda'

Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla açıklama yapan Bartın Barosu İnsan Hakları Komisyonu 'Ülkemiz son yıllarda maalesef hukuk ve insan haklarının ihlali konusunda dünya sıralamasında en üst sıralarda yer almakta ve her geçen yıl ne yazık ki hak ihlallerinde daha da kötüye gitmektedir' dedi.

Baro 'Türkiye hak ihlallerine en üst sıralarda'

Bartın Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Mehmet Bahadır Karakaş Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla açıklama yaptı. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin 72. Yıldönümünün kutlandığını ifade eden Karakaş “Bugün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin 72. yıldönümünü kutlamaktayız.  Tüm dünyada yüzyıllarca süren mücadeleler neticesinde 10 Aralık 1948 tarihinde gerçek manada insan haklarını korumaya yönelik ilk yazılı metin olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir. İnsan haklarının anayasası olarak tanımlanan bu metnin kabul ediliş tarihi olan 10 Aralık tarihi tüm uygar ülkelerde Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanılmaktadır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi İnsanın doğuştan sahip olduğu kişisel hak ve özgürlükleri tanımlar, her insanın yasa önünde eşit olduğunu, işkenceye, kötü muameleye ve onur kırıcı cezalara tabi tutulamayacağını ilan eder. İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi yolunda uluslararası toplum tarafından sürdürülen çabalara yol gösterici işlevini bugün de sürdürmektedir.” Dedi.

“Ülkemiz hak ihlallerinde daha da kötüye gitmekte”

Türkiye’nin son yıllarda hukuk ve insan haklarının ihlali konusunda dünya sıralamasında en üst sıralarda yer aldığını kaydeden Mehmet Bahadır Karakaş açıklamalarına şöyle devam etti:

 

“Tüm dünya düzeni içinde yaşayan toplumlarda yaşanan her olayda ve her geçen yılda insan haklarının önemi ve korunmasının uluslararası ortamda tüm devletlerce sağlanmasının zarureti her geçen gün daha fazla hissedilmektedir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76. Maddesine göre Baroların asli görevleri arasında “hukukun üstünlüğünü insan hak ve hürriyetlerini korumak ve savunmak” sayılmıştır. Bu nedenle biz avukatlar olarak sadece mesleki bir faaliyet yürütmenin ötesinde kamusal faaliyet yürütmekte, devletin temel ilkelerinin savunuculuğunu yapmaktayız.  Çağdaşlaşmanın ve insanca yaşamanın yolunu açan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet etmiş olduğu ülkemiz; son yıllarda maalesef hukuk ve insan haklarının ihlali konusunda dünya sıralamasında en üst sıralarda yer almakta ve her geçen yıl ne yazık ki hak ihlallerinde  daha da kötüye gitmektedir.

“Durumu en kötü ülkeler arasındayız”

Gelinen bu noktada  Türkiye’nin hak ihlallerine yönelik karnesi gerilemeye devam ettikçe  bozulan ekonomik düzen ve alınan  COVİD 19 tedbirleriyle birlikte halkımız  işsizlik ,açlık, yoksulluk ve hak ihlallerine yönelik baskılarla karşı karşıya hukuki güvencelerden yoksun bir vaziyette  yaşam savaşı verir hale gelmiştir. Bu durum en başta kişinin fiziksel varlığını sürdürebilmesinin güvencesini oluşturan insan hakkı olan yaşam hakkı olmak üzere korunması zorunluluk arz eden birçok insan hakkının ihlalini gündeme getirmektedir. Dünyada hukukun üstünlüğünü ilerletmeyi amaçlayan Washington  merkezli bağımsız düşünce kuruluşu Dünya Adalet Projesi'nin The World Justice Project tarafından yürütülen “Hukukun Üstünlüğü Endeksi “ çalışması yıllık olarak hazırlanan kapsamlı bir çalışma .Hukukun üstünlüğü kavramını ,ayrımcılık yapmaksızın herkesin hukuk karşısında hesap verebilir olması ve hukuki sistemin yeteri kadar anlaşılır , tutarlı ve temel insan haklarıyla uyumlu olması çerçevesinde değerlendiren bu raporda ki verilere göre Türkiye ne yazık ki hak ihlallerinde durumu en kötü ülkeler arasında yer almaktadır.

“Üzücü bir durum”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde Türkiye aleyhine yapılan başvuru sayıları ve hak ihlaline yönelik kararlara dair istatistiklere baktığımızda Türkiye’nin hak ihlallerinde hiçbir olumlu yönde aşama kaydetmeksizin yine üst sıralarda yer aldığını görmekteyiz. Dünya çapında her yıl İnsan hakları ihlallerine ilişkin olarak yapılan tüm istatistiklerde, araştırmalarda ve sıralandırmalarda  Avrupa ülkeleri ile yarışması gereken Türkiye”nin sıralamalarda  Nikaragua, Madagaskar, Venezuella, Zimbabwe  ve Nijerya gibi Afrika ve Asya ülkeleri  ile  alt sıralarda yarıştığını  ve son sıralarda olmasını görmek  gerçekten üzücü bir durumdur. Nihayetinde  tüm dünya kapsamında insan haklarının kaderi kuvvet ve adalet arasında ki üstünlük ilişkisiyle yakından alakalıdır. Tüm dünya toplumlarına baktığımızda insan hakları; kuvvetin adalete hükmettiği yerde değil, kuvvetin adaletin emrinde olduğu toplumlarda var olabilmekte ve adalet ve hukukun üstün tutulabildiği sürece varlığını güçlenerek sürdürebilmektedir.

“Temennimiz hak ihlallerinin son bulması”

Temennimiz hak ihlallerinin son bulması, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi korumasına gerek kalmaksızın, hak ihlallerini önleyici gerekli yasal düzenlemelerin  etkin bir  biçimde yapılarak  ve uygulanarak yerel mahkemelerce bu hususların çözüme kavuşturulması yönündedir. Bartın Barosu olarak gerek şehrimizde gerekse de ülkemizde insan haklarının korunması ve hak ihlallerinin son bulması hususunda üzerimize düşen sorumluluğun bilincinde olduğumuzu ve bu konuda görevimizi yerine getirme gayreti içerisinde olduğumuzu  belirtmek isterim. Vatandaşlarımızdan dileğimiz  devletin sorumluluğunda olan ilimizde gördükleri hak ihlallerini ilimiz insan hakları kuruluna bildirmeleridir. Bu şekilde yapılan tüm başvurular  gündeme alınarak kurulca yapılan değerlendirmeler, incelemeler neticesinde   hak ihlali teşkil eden hususlarda ilgili kurumlara yapılan bildirimler ile benzer can ve mal kayıpları olmadan hak ihlallerinin düzeltilmesi sağlanarak insanlarımızın sağlıklı bir çevrede refah içinde  yaşamaları için çalışmalar yapılmaktadır.

 “Adaletin üstün olduğu bir dünya dileğiyle…”

Bartın Barosu adına BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 72. Yıldönümünde; Ülkemizde ve dünyada hak ve hukukun ihlal edilmediği, herkesin temel hak ve özgürlüklerine, mücadele etmek zorunda kalmaksızın sahip olduğu, hak ihlallerinin gündemde olmadığı, en temel insani haklarının ihlal edilmediği, çağdaş, hukukun üstünlüğünün ve adil yargılanma şartlarının üst düzeyde olduğu, insana sırf insan olduğu için değer veren insanlarla dolu adaletin üstün olduğu bir dünya dileğiyle Cumhuriyetin, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün tartışılan değil, yaşam şekli olduğu bir gelecek temennisi ve umudu ile 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyor, hepinize saygılarımı sunuyorum.”