ATATÜRK'Ü RAHMET, MİNNET VE SAYGIYLA ANDIK

Hayat onun için durdu

ATATÜRK'Ü RAHMET, MİNNET VE SAYGIYLA ANDIK

Nurdan Eroğlu

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 79. Yılında tüm Türkiye’de olduğu gibi Bartın’da da törenlerle anıldı. Atatürk’ün aramızdan ayrılış zamanı olan 09.05’te ise sirenler 2 dakika boyunca onun için çaldı ve Bartın’da adeta hayat durdu. Kültür merkezinde düzenlenen anma programında ise duygusal anlar yaşandı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 79. Yılında tüm Türkiye’de olduğu gibi Bartın’da da törenlerle anıldı. Dün ilk tören Bartın Valiliği önünde gerçekleştirildi. Törene Bartın Valisi Nusret Dirim, Garnizon Komutanı Deniz Piyade Albay Vedat Selvitop, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ve İl Başkanı Turhan Kalaycı, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun başta olmak üzere il protokolünün tamını, askeri erkan, gaziler, öğrenciler, öğretmenler ve vatandaşlar katıldı. Törende Vali Dirim, Garnizon Komutanı Selvitop ve Başkan Akın, Atatürk anıtına çelenk sunarken saatler Atatürk’ün aramızdan ayrılış zamanı olan 09.05’i gösterdiğinde ise sirenler 2 dakika boyunca Atatürk için çaldı.  Saygı Duruşu sonrasında ise İstiklal Marşı okundu.

ANMA TÖRENİ KÜLTÜR MERKEZİNDE

Atatürk için anma töreni Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Yine il protokolünün tamamının bulunduğu törende günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Davut Fırıncıoğlu Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Meliha Öncül şunları söyledi:

ÖNCÜL: “HER YIL OLDUĞU GİBİ BU YILDA ÖZLEMLE ANIYORUZ”

“Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 79. Yılındayız. 10 Kasımların Atatürk’ün mücadelesini ve fikirlerini anlama bakımından önemi büyüktür. 57 yıllık hayatını canından çok sevdiği Türk yurdu ve milletine adayan, yokluğuyla geçen 79 yılda da ölmeyen fikirleriyle yolumuzu aydınlatmaya devam eden, ulusumuzun kurtarıcısı, çağdaş Türkiye’nin kurucusu eşsiz devlet adamı Atatürk’ü her yıl olduğu gibi bu yılda özlemle anıyoruz.

“EN GERÇEK YOL GÖSTERİCİNİN BİLİM VE TEKNOLOJİ OLDUĞUNU TESPİT ETMİŞTİR”

Bilindiği gibi 19. Yüzyıl Avrupa’nın ekonomi, hukuk ve eğitim alanlarında büyük atılımlar yaptığı bit yüzyıldır. Avrupalı aydınlar ve yöneticiler kendi toplumlarının 19. Yüzyıldaki büyük gelişme ve dönüşümlerine öncülük etmişlerdir. Ne yazık ki Osmanlı Devleti çağın dinamiklerini ve dönüşümlerini bilinçli bir şekilde tanımak ve çağla barışık yaşamayı başarmakta yetersiz kalmıştır. Mustafa Kemal Atatürk ise Türk devletinin ulaşması gerektiği aşamayı 20. Yüzyıl başlarında şaşmaz bir sezgiyle görerek yaşamda en gerçek yol göstericinin bilim ve teknoloji olduğunu tespit etmiştir. Ayrıca gerçek kurtuluşun ekonomik bağımsızlıktan ülkenin her bakımdan kalkınıp güçlendirilmesinden geçtiğini belirtmiş, Batı uygarlığının biliminden teknolojisinden yararlanarak bunları özümseyerek çağdaş uygarlık düzeyine çıkıp bu düzeyi de aşmayı milletin önüne amaç olarak koymuştur.

“REFAH TOPLUM OLMAYI HEDEF GÖSTERMİŞTİR”

Atamız bu amacı daha somut olarak “Büyük davamız en medeni en müreffeh millet olarak varlığımızı yükseltmektir.” Şeklinde ifade etmiş ve refah toplum olmayı hedef göstermiştir. Gerçekten de 1920 ile 1938 yılları arasında sağlanan gelişme ve değişmeler hem milletin birbiriyle kucaklaşması hem de çağ ile yarışmak düşüncesiyle temellendirilmiştir. Atatürk’ün Türk milletini büyük bir atılıma hazırladığı ve yönlendirdiği yüzyılda Avrupa ve Asya’nın pek çok ülkesinde totaliter rejimler bulunuyordu. Böyle bir dünyada Atatürk yabancı bir gazetecinin sorusuna “Ben kalpleri kırarak değil kazanarak hükmetmek isterim” diye cevap vermiştir.

“BİZLERE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUKLAR TEKRAR TEKRAR KONUŞULMALIDIR”

Aynı çağda yaşayan gerek kendi milletleri gerekse dünya için endişe ve korku kaynağı olan liderler bugün ya unutulmuş ya da kötü miraslarıyla anılır olmuştur. Atatürk ise sevgi ve saygı uyandırarak Türk milletini çağ ile tanıştırmaya gayret edip varlığını teminat altına almaya yönelmiştir. Yalnız 10 Kasımlarda değil her daim Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumluluklar tekrar tekrar konuşulmalıdır.  Ülkemizin en zor anında bile düşünüp ortaya koyduğu milli hedef ve stratejilerin hatırlanması bu tür çabaların anlam ve değerinin çok iyi bilinmesi büyük Atatürk’ün ebedi istirahatgahında huzur içinde yatması bakımından da önemlidir.

 “BENİM MANEVİ MİRASIM İLİM VE AKILDIR”

Konuşmama yüce Atatürk’ün sözleriyle son vermek istiyorum. “Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında belki gayelere tamamen erişemediğimizi fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilimi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirasçılarım olurlar.” Bu düşüncelerle Büyük Atatürk’ü sonsuzluğa intikalinin 79. Yıldönümünde bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum.”

DERECEYE GİREN ÖĞRENCİLERE ÖDÜL

Öncül’ün konuşmasının ardından 10 Kasım dolayısıyla il genelinde düzenlenen “Atatürk ve Çocuk” konulu şiir yarışmasında birinci olan Gazi Ortaokulu öğrencisi Zeynep Kesmen şiirini okudu. Kesmen’in ardından ise düzenlenen şiir ve resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere Vali Dirim, Garnizon Komutanı Selvitop, Milletvekili Yılmaz Tunç ve Başkan Cemal Akın tarafından ödülleri verildi.

LEVENDLER KOROSUNDAN TÜRKÜLER

Garnizon Komutanlığına bağlı Levendler Korosu ise seslendirdiği birbirinden güzel Türkülerle yine beğeni toplarken katılımcıları zaman zaman da hüzünlendirdi. “Hangi Atatürk” konulu öğrenci sunumuyla devam eden Anma programı Atatürk Oratoryosu ve Türk Gençliğinin Andıyla sona erdi.