RAMAZAN AYI VE KUR'AN
Tahsin ÖTGÜÇ
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayına 22.03.2023 tarihi akşamı (Çarşamba gününü Perşembeye bağlayan gece) kılacağımız ilk teravih namazı ve ilk sahurla beraber kavuşuyoruz bi iznillah. Yüce Mevla, mübarek ayın feyzinden ve bereketinden istifade etmeyi nasip etsin. Ramazan ayının Kur’an Kerim ile yakın ilgisi vardır. Çünkü Kur’anı Kerim bu ayda kadir gecesinde indirilmeye başlanmıştır. Yani Ramazan ayı oruç ve Kur’an ayıdır. Ramazan ayı dendiğinde Kuran, Kuran dendiğinde Ramazan ayı akla gelir. Bu ay, insanlığın Kuran-ı Kerimle buluştuğu, Mevla’sıyla konuşur halde olduğu bir aydır. Ramazan ayı, sabır, hayır, paylaşım ve sosyal adaletin sağlandığı bir zaman dilimidir. Aynı zamanda Ramazan ayı, yapılan her türlü ibadetlerin karşılığında bire bin misli sevap ve mükâfat verileceği bir aydır. Sözün kısası Ramazan ayı, hata ve günahlardan arınma, müspet yöne doğru ilerleme, Kuranla buluşma ve Rahmanla beraber olabilme zaman dilimidir.
Yüce Mevla Kur’anı Kerimde şöyle buyurmaktadır.”Ramazan ayı öyle bir aydır ki, Kur’anı Kerim onda indirilmiştir. O Kur’anı Kerim ki, insanları doğru yola ileten, hakla batılı delillerle birbirinden ayırt eden ilahi bir kitaptır. Kim bu aya erişirse o ayda oruç tutsun. Kim de hasta veya seferi durumda olursa (bundan dolayı) tutamadığı günleri diğer zamanda tamamlar”. Bakara,183. Oruç ibadetine tahsis edilen Ramazan ayını özürsüz olarak oruç tutmadan geçirmek bir Müslüman için büyük kayıptır. Allah bu ayı Müslümanlara manevi nimet olarak vermiştir. Bu nimetten gereği gibi yararlanmamız gerekir. Ne kadar çalışırsak o kadar karşılığını alırız inşallah. Kuranı Kerimin bu ayda nazil olmaya başlamasından dolayı, kuranı kerimi diğer aylara nazaran daha fazla Ramazan ayında okumak gerekir. Kuranı kerimi okuyor halde olan her Müslüman Ramazan ayında en azından bir hatim yapmalıdır. Peygamberimiz (sav) efendimiz Ramazan ayı gecelerinde Cebrail as, ile beraber karşılıklı olarak kuranı kerimi okuyup dinlemişlerdir. Bu bakımdandır ki, Mukabele ve hatim yapmak, efendimizin sünnetindendir.
Peygamberimiz (sav) efendimiz bir hadislerinde şöyle buyurdular.”Kim ki, faziletine inanarak, sevabını da Allah tan bekleyerek, Ramazan ayını ( namazla, oruçla, kur’anla, hayır ve hasanatla) ihya ederse geçmiş günahları bağışlanır.” Riyazüssalihin..” Ramazan ayını ihya etmenin faziletini ortaya koyan peygamberimiz, biz ümmetinden on bir ayın sultanı olan Ramazan ayına gereken değeri vermemizi arzulamaktadır. Efendimizin bu arzusu bizim yararımızadır. Bolluk ve bereket dolu gün ve gecelere sahip olan mübarek ayda zamanımızı en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Boş vakitlerde Kur’an okumayı ve dinlemeyi, namazlarımızı intizam içinde kılmayı sürdürmeliyiz Geceleri de imkânlar ölçüsünde Kitap okuyarak nafile namaz ve tesbihatta bulunarak değerlendirmeliyiz. Ramazan ayının bizler için önemli bir zaman dilimi olduğunu yakinen inanmalıyız. Bu inançla vakitlerimizin hakkını vermede azami dikkati göstermeliyiz. Özellikle Kuran ayı olan bu zaman diliminde her mümin eline kuranı kerimi almalı ve onunla tanışmalıdır. Onun okunduğu yerde bereket ve huzur vardır. Sükûn ve mutluluk vardır. Bunu kazanmanın zamanı gelmiştir. Başlangıcı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş olan mübarek Ramazan ayı, müminler için hasılat mevsimidir. Ne kadar çalışırsak o kadar karşılığını alırız inşallah.
Peygamberimiz (sav) efendimiz,”Cennet dört sınıf insana müştaktır. Kur’an okuyan,
Ramazan ayının orucunu tutan, diline hâkim olan, açları doyuran.” buyurdular. Oruçlu ağızlarımızla elimizden geldiği kadar yalan sözden ve yalan üzere amel işlemekten kaçınılmalıdır.. Yetim, yoksul ve kimsesizlere yardım elimiz uzatmalıdır.. İftar ve sahur sofralarındaki ikramlarımız onların yüzlerini güldürecektir. Onların mutluluğu bizim mutluluğumuz olacaktır. Karşılığında alacağımız ecir, Ramazan ayı olması münasebetiyle o denli bol olacaktır. Allah bu rahmet ayının bütün Müslümanlar için feyiz ve bereketli geçmesini nasip eylesin. Amin!.Her türlü dertlerin, sıkıntıların, acı ve elemlerin yok olmasına vesile olsun inşallah. Dünya üzerinde ve Diyarbakır başta olmak üzere 11 ilimizde meydana gelen elim olayların son bulmasına, Müslümanlar arasında birlik ve beraberliğin yenden pekişmesine vesile olsun. Müslümanlar arasında kardeşlik, paylaşım, yardımlaşma ve dayanışma yeniden canlansın. Aya mahsus tutacağımız oruçları, kılacağımız namazlarımızı, okuyacağımız kur ’anımızı ve bil umum hayır ve hasenatımızı Yüce Mevla bizlerden kabul eylesin.. Mübarek ayın bölgemize, ülkemize ve âlem-i İslam’a huzur, barış ve mutluluklar getirmesini Cenab-ı Allahtan niyaz ederim.
Tahsin ÖTGÜÇ – Emekli müftü
