Tahsin ÖTGÜÇ

MÜBAREK RAMAZAN AYI YAKLAŞIRKEN

Tahsin ÖTGÜÇ

Allah’ın Müslüman kullarına bir manevi nimet olarak verdiği mübarek ramazan ayının yaklaşması dünya üzerinde yaşayan tüm Müslümanlar tarafından sevinçle karşılanmaktadır. Aynı zamanda her Müslüman bu ayın gelişine sevinmektedir. Bunu, aynı duygu içinde olan her kes hissetmektedir. Zira bu ayın başlangıcı rahmet, ortası mağfiret sonu da cehennemden kurtuluştur. Ramazan ayına,23.03.2023 tarihide kavuşuyoruz. Mart ayının yirmi ikisini, yirmi üçüne ( Çarşambayı Perşembeye) bağlayan gece ilk teravih namazını kılacağız inşallah.  Teravih namazı, Ramazan ayına has sünnet bir namaz olması hasebiyle yatsı namazıyla beraber kılınır. Ferdi olarak da kılındığında yatsı namazının farzı ve son sünneti kılındıktan sonra teravih namazı kılınır. Dünyanın her tarafında yaşayan Müslümanlar Ramazan ayının gelişine sevinirken aynı zamanda bu ayda yapacaklarını plan ve program haline getirmenin manevi zevkini tadarlar. İfa edilecek her ibadet karşılığında bin sevap alma hakkını veren bu mübarek ayın her anını en iyi şekilde değerlendirilmesi büyük önem arz etmektedir. Bunun için bizler Müslüman olarak ay içinde neler yapabiliriz? Gücümüz nispetinde neler üretebiliriz? Bunları düşünerek yapabileceklerimizi bir plan dâhilinde ay içinde yapma azmimizi ortaya koymalıyız.  

            

              Yaptığımız plan içinde: vakit namazlarıyla beraber kılacağımız teravih namazları, tutacağımız oruç, okuyacağımız Kur’anı kerim, yapacağımız hatimler, boş zamanlarımızın kitap okuyarak, zikir ve tesbihatla değerlendirebiliriz.. Bununla beraber maddi yönden yapacağımız yardımları, fakir ve yetimlere uzatacağımız yardım ellerimizi, dostlarımıza, komşu ve diğer Müslüman kardeşlerimize vereceğimiz iftarları, önemine binaen yerine getirmeye çalışmalıyız.   Peygamberimiz (sav) efendimiz, “Ramazan ayının gelişinden sevinç duyan müslümanın vücudunu, Allah cehennem ateşine haram kılar” buyurdular. Ramazan ayının gelmesinden dolayı sevinmek, gelince de aya saygı duymak, aydan azami derecede istifade etmek, kişiyi Allah’ın rızasına ulaştırır. Ramazan ayı, özel bir aydır. Müminler için manevi bir nimettir. Ayın bu özelliğini Müslüman olarak iyi anlamalıyız..

 

              Bu ayın özelliği ile ilgili Yüce Allah, şöyle buyurmuştur. “Ramazan ayı öyle bir aydır ki, onda Kur’an, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi. Sizden bu ayı idrak eden, onda oruç tutsun.” Bakara 2/185. Mübarek Ramazan ayında Kur’anın indirildiği ve farz olan orucun bu aya tahsis edildiği, ayette açıklanmıştır. Bu yönüyle bu ay, Kur’an ve oruç ayıdır. Şaban ayında Müslümanlara farz kılınan orucun tutulması Ramazan ayına tahsis edilmiştir. Kuranı Kerim Ramazan ayının 27 inci gecesinde peygamberimizin aracılığıyla yeryüzüne indirilmeye başlanmıştır. Bu yönüyle Ramazan ayı, Kuranı Kerimi insanlıkla buluşturan bir aydır. Kuranı Kerim müminler için şifadır. Aynı zamanda ölmüşler için de rahmettir. Ramazan ayında mukabele usulü kuranı Kerim okumak ve hatim yapmak Peygamberimizin sünnetidir. Peygamberimiz (sav) efendimiz” Ramazan ayının başlangıcı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur” buyurmuştur. Riyuzüssalihin

            

              İnsanları doğru yola sevk eden ve Hakla buluşturan, Müslümanları, her türlü kötülüklerden arındıran, inananları kaynaştıran, manevi hazzı, en yüksek mertebeye ulaştıran Mübarek ay geliyor. Müjdeler olsun Müslümanlara. Her anı önemli bir değer olan Ramazan ayını, en iyi şekilde değerlendirme adına şimdiden plan ve program yapmak önem arz eder. Sayılı günlerden ibaret olan bu zaman dilimi geldiği gibi, zamanı gelince de gidecektir. Önemli olan ayın bizlerden ayrılırken memnun, bizim de bu zaman diliminden ayrılırken istifade ettiğimiz halde ayrılmamızdır. Peygamber (sav)efendimizin bir hadis mealiyle konumuzu bitirelim.” Allah’ım Recep ve Şaban ayını bizler için mübarek kıl. Bizleri huzur ve barış içersinde Ramazan ayına kavuştur” âmin. Allah, cümlemizi bu mübarek aya kavuşmayı ve kendisinden istifade etmeyi nasip etsin.  

     

                                                   Tahsin ÖTGÜÇ- Emekli müftü                                                                                                                                                                                             

Yazarın Diğer Yazıları