Tahsin ÖTGÜÇ

             İSLAMA GÖRE HAİNLİK

Tahsin ÖTGÜÇ

                                                      İSLAMA GÖRE HAİNLİK

 

                Hainlik: kutsal sayılan şeylere el uzatma, kötülük etme, görevini kötüye kullanma, aldatma manalarına gelmektedir. Hainlik yapmak ise, adilik etmek, düzenbazlık etmek, ikiyüzlülük yapmak, insanın gördüğü iyiliğe veya devletinin menfaatlerine karşı çıkması, zarar vermeye çalışmasıdır. Bu açıklamalara göre, hainlik nedir,  kişinin söylem ve eylemlerine göre hainlik yapmanın ne olduğu yaklaşık olarak aydınlatılmış olmaktadır. Toplumda bazı kişiler tarafından hainlik deyimi, yanlış veya ras gele kullanılmaktadır. Onur kırıcı, rencide edici olan bu sözcüğün kullanırken çok dikkatli olmak gerekir. Manasının bilinmediği durumlarda, sözcük ve deyimlerin kullanılmaması en doğru yöntemdir. Değilse karşımızdaki insanı haksız olarak kırmış, kendimiz de gülünç duruma düşebiliriz.  Cenab-ı Hak kuranında, ”Onlar Allah ve müminleri aldattıklarını zannederler. Hâlbuki sırf kendilerini aldatırlar. Onların kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalığını artırmıştır. Yalan söylemelerine karşılık, onlara elem verici azap vardır” buyurmuştur. Bakara, 9-10. Ayeti kerimedeki hainlik kelimesi aldatma manasında kullanılmıştır. Murailik, ikiyüzlülük yapmak, insanları aldatmak, kandırmak, yapılan iyiliği inkar etmek, milli ve manevi değerlere saygısızlık etmek, kamu mallarına zarar vermek, emaneti korumamak hainlik kapsamına girmektedir.

                Allah, kötü söylem ve eylemleri yasaklamış haram kılmıştır. Birey ve toplumun yararına olmayan, bilakis Müslüman toplumun birlik ve beraberliğini bozan, huzur ve güven duygusunu zedeleyen söz ve davranışları yasak kılmıştır. Dedikodu, iftira,  söz getirip götürme, yalan konuşma, sui zan, tecessüs vb. Toplumun huzur ve mutluluğunu bozduğu içindir ki, hainlik de yasak kılınmıştır. Cenabı Hak kuranında,” Ey iman edenler Allah ve Resulüne hainlik etmeyiniz ki, Bile bile emanetlerinize hıyanet etmiş olmayasınız” buyurmuştur. Enfa, 27. Emanete hıyanet etmek, münafıklık alametlerinden sayılmıştır. Peygamberimiz (sav) efendimiz bir hadisinde,” İslam’da zarar vermek, zarara zararla karşılık vermek yoktur” buyurmuştur. Riyazüssalihin.   Barış ve sevgi dini olan İslam’ın mensupları Müslümanlar, yaşantılarını bu ahvalle idame ettirmeleri gerekir. Yararlı işlerle meşgul olmak varken, birey ve topluma faydası olmayan söylem ve eylemlerle zamanı israf etmenin bir manası yoktur. Zaten Müslümana faydasız işlerle uğraşmak yakışmaz. Müslüman, bu dünyada yapıp ettiklerinden önce insanlara, sonra Allaha hesap vereceğini bilir. Bunun için tedbirli ve temkinli olur.

                Cenabı Hak kuranında: ”Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi ( yapacağım diye) niçin söylüyorsunuz. Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, büyük günahtır” buyurmuştur. Saff, 3-4. Yalan konuşmak dini hüküm olarak haramdır. İnsanları aldatarak birtakım vaatlerde bulunmak, Ülke ve milletin huzur ve güvenini bozmaya çalışmak, İnsanların çocuklarını çeşitli vaatlerle kandırarak terör örgütlerine teslim etmek, terör örgütlerini koruyup kollamak, maddeten ve manen destek olmak, Sürekli olarak, yalan üreterek insanların güven duygularını zedelemek, kamu mallarına zarar vermek, Ülke çocuk ve gençlerinin okumasına, yüksek tahsil görmelerine mani olmak , eğitim ve öğretimi engellemek için okulları yakmak, öğretmenleri öldürmek, çeşitli bahanelerle kamu düzenini bozmaya çalışmak, bu bağlamda sokaklarda yürüyüş yaparken etrafa saldırarak masum halka, esnafa zarar vermek, daha da çoğaltılabiliriz. Bu davranış ve eylemler, İslam’a, Müslümanlığa terstir. Bu hal içinde olmak hainliktir.

                Her insanın, Hür olarak yaşama, okuyup öğrenme, çalışma, üretme, aile yuvası kurma, seçtiği dininin vecibelerini yerine getirme hakkı vardır. Bu haklar doğuştan itibaren Yaratan tarafından verilmiştir, dokunulmazlığı vardır. Dokunmak haramdır. Bu değerlere zarar vermek, mani olmak hainliktir. Her insan neye inanıyorsa, onu yaşama hürriyetine sahiptir. Ülkemizde halkın çoğunluğu Müslümandır. Bundan dolayı camilerin sayısı, diğer dinlere göre çok fazladır. Müslümanlar camiye gidiyor, kuran kurslarında dini bilgi ve kuran eğitimi yapılıyor diye rahatsız olmak insanlık dışı bir eylemdir. Bu bağlamda insanların kutsal değerlerine saygısızlık etmek de hainliktir. Müslüman, kendi dini yaşarken, diğer din mensuplarının dini değerlerine saygılı olması gerekir. Müslüman feraset sahibidir. Baktığı zaman kimin ne halde olduğunu görür. Müslüman, toplumun huzur ve güvenliği için çalışır, kırıcı değil, yapıcı olur. Müslüman doğru sözlü, söylemiyle eylemi bir, daima güven veren insandır. İnsanlık da, dinimiz İslam da bunu gerektirmektedir.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları