Kayyuma Yurtaçan'lı ara formül

Bartıspor'da beklenen kongre yapıldı ancak sonu pek de beklenildiği gibi olmadı. Başkanlık için herhangi birinin aday olmadığı kongrede kulüp biranda kayyum tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Verilen yarım saatlik aranın ardından ise Başkan Serkan Yurtaçan yine taşın altına elini koyan isim oldu ve kayyum öncesi ara formül bulundu. Süre kazanmak ve bu sürede gerekli desteği bulmak amacıyla yine Yurtaçan başkanlığında tabiri caize 'geçici' yönetim kuruldu. Yurtaçan'ın kongredeki konuşması ise oldukça dikkat çekiciydi. Alt yapıdan transfer harcamalarına kadar birçok eleştiriye 'Kıt kaynaklarla bolluk çıkartmaya çalıştık' diyerek cevap veren Yurtaçan, sezon boyunca Bartın'ın takıma vermediği desteği ise tek bir sözle özetledi. 'Kastamonu'da Bartın kadar kombine sattık.'

Kayyuma Yurtaçan'lı ara formül

Bartınspor’da beklenen kongre yapıldı. Ticaret ve Sanayi Odasındaki (TSO) kongrede protokolün olmaması dikkat çekti. Bartın Valisi Nurtaç Arslan, Bartın Belediye Başkanı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu gibi ilin ileri gelenlerinin katılması beklenen kongreye sadece CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş’la birlikte CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu katıldı. Milletvekili Bankoğlu, verilen arada kongreden ayrılırken sezon boyunca Bartınspor maçlarına pek fazla katılmayan il protokolünün kongrede de ilin takımını yalnız bırakması tepki çekti. 2 dönemdir kulübe başkanlık eden Serkan Yurtaçan’ın kongredeki konuşması ise oldukça çarpıcıydı. Yönetimin faaliyetlerini aktaran Yurtaçan, sezon başından beri kulübe verilmeyen desteği, şampiyonluktaki tek rakibi Karabük İdman Yurdu ile yarış içerisinde yaşananları, olaylı Polatlı maçını, alt yapı ve transfer harcamaları gibi eleştirileri, Bartınspor’un tesis yoksunluğunu düşündüren sözlerle özetledi.

Yurtaçan: “Ekonomik şartlar ağırlaştı”

Tüm konuşmasında kaynakları doğru kullandıklarını ve kıt kaynaklarla şampiyonluk yarışında var olmaya çalıştıklarını vurgulayan Bartınspor Başkanı şöyle konuştu:

“2 yıldır bu güzide kulübün başkanlığını yapmak tarafıma nasip oldu. Bu süreç içerisinde kulübü ve şehri en iyi şekilde temsil etmek için elimizden geleni yaptık. 20 yılı aşkın süredir gelen profesyonel lig hasretini hem sonlandırmak hem de uzun yılları kapsayacak sürekli gelir kaynağı oluşturmak, bunun yanında sağlam bir alt yapı oluşturmak da temek amaçlardan biriydi. Göreve başladığımız 2021-2022 sezonu başından itibaren pandemi döneminin daha yeni bitmesi, giderek zorlaşan şartlar, sosyal-ekonomik koşullarla sezona start verdik. Bunu daha önceki yıllara kıyasla şu örnekle açıklayabilirim; Bizim malumunuz meşhur otoparklarımız var. Pandemi döneminde otoparklardan elde edilen gelirle kulübün iaşe masrafı, çalışanların maaşları ve daha önceki yıllardan kalan ve yapılan borçların az da olsa bir kısmı ödenebiliyordu. Ancak zorlaşan şartlar, gelinen durum ve ekonomik koşullar bu durumu daha da zorlaştırdı. Günümüzde ise elde edilen gelirle sadece yapılandırılan borçlar ve az da olsa genel giderlere sadece bir kaynak olabiliyor.

“Devam etmeme kararı aldık ama gelinen şartlarda devam ettik”

2021-2022 sezonu hazırlık aşamasındaki ilk yılımızdı. “Bizler Bartın şehrine yakışır, zirveyi kovalayan ve yarışın içinde olan bir takım kuracağız. Yol bizi nereye götürecek hep beraber göreceğiz.” Dedik. O sene bu sene, bu sene başka sene tarzında herhangi bir şeye bürünmedik. Bunu en yakın çevremizdeki insanlar bilir. Nasip oldu ligin bitiminde grubumuzda şampiyon olduk. Maalesef sürekli yazboz tahtası haline getirilen Federasyon tarafından bir statü var. Play-off statüsü ki bu sene kalktı. Mecburen play-off oynamak zorunda kaldık. Burada alınan başarısız bir sonuçla maalesef başladığımız yere geri döndük. 2022-2023 sezonu öncesinde aslına bakarsanız biz yönetim olarak devam etmeme kararı aldık. Ama gelinen şartlar 1 yıl daha devam ettirme gereği doğurdu.

“Kıt kaynaklarla bolluk çıkartmaya çalıştık”

Sezon hazırlıklarına başladık. Geldiğimiz noktada 1 yıl öncekine oranla şartlar daha da zorlaştı. İki katına çıkan oyuncu maliyetleri, iki katına çıkan deplasman, iaşe giderleri, genel giderler. Son sezon şampiyon olduğumuz için insanlarda çıta yükseldi ve beklenti içine girdi. Ama bu beklentiyi karşılayacak hiçbir hareket olmadı. Bunu şöyle özetleyebilirim; Grup şampiyonu olduğumuzda 10 takımlı grupta kadro maliyetine bakıldığında bizler maliyet bakımından üçüncü takımdık. Son yılımızda ise 14 takımlı grupta maliyet bakımından 5. Sıradaydık. Bu veriler rastgele ya da tahmini değildir. Bizim bu yıl içerisinde 1 oyuncuya verdiğimiz transfer ücretiyle geçmiş yıllarda çok daha fazlası verildi. Tabi burada biz az verdik, onlar çok verdi tartışmasına girmek istemiyorum. O dönem onları kapsar. Biz kendimizden sorumluyuz. Kıt kaynaklarla bolluk çıkartmaya çalıştık.

“En göze batan en içimizi acıtan maç Polatlı maçı”

Her zamanda dediğim gibi çok para harcanarak kurulan takım çok başarı getirecek diye bir durum söz konusu değil. Önemli olan kaynakları olabildiğince doğru kullanmak. Aynı prensiplerle şehre yakışır, yarışın içinde olan bir takımla “Sonu nereye götürecek, bakacağız” diyerek 2022-2023 sezonuna başladık. 26 maçlık lig periyodunun 24. Maçına kadar elimizde olan inisiyatif hakkını maalesef Ankara’da oynadığımız Polatlı maçında elimizden kaybettik. Tabi bunu tek bir maça bağlamayabiliriz. Ama ligin sonlarına gelmişiz, en göze batan en içimizi acıtan maçtır, bu maç. Gelinen maçlar bu maçı final maçı neticesine getirdi.

“O malum takım geçenlerde Umre’ye gitti, güya temizlendi”

Bu maçta neler oldu? Maçtan 2 gün önce Polatlı tarafından çekilen ve sosyal medyada yayınlanan tehdit videoları, tehdit telefonları… “Bartınspor’u buradan çıkarmayacağız.” Ki kendi iddiaları hiç yoktu. Kimin güdümünde oldukları zaten belli. “Cehennemi yaşatacağız” tarzında absürt konuşmalar ve tehditler… Daha maç başlamadan sahanın koridorlarında oyuncularımızın yumruklanması, darp edilmesi. Taraftar hoparlörlerinden demiyorum stat hoparlörlerinden Bartın’a edilen küfürler, sinir bozucu ve üzücüydü. Polatlı’ya bir akşam önceden gittik. Sosyal medyada Bartın çalkalandı. Bölgesel amatör Lig sayfaları çalkalandı. Ama Bartın’dan bir kişi tutup da beni aramadı. Şehri temsil ediyoruz. Son düzlükteyiz ve yaşananlar… Burada açıklayamayacağım durumlarda oldu. İşin içinde olanlar ama neyin ne olduğunu biliyorlar. O malum takım geçenlerde Umre’ye gitti, güya temizlendi. Bütün sezon yaptıklarını temizlediler. Ama sezonun ilk maçından itibaren yaptıkları maalesef resmi hale geldi. Şuanda da böyle bir ligde oynuyoruz.

Şampiyonluktaki rakip tarafından Polatlı’ya teşvik iddiası…

Maç sonuna baktığında da herkes tabi maç 1-1 olunca “Zaten sonu beliydi. Alt yapıya önem verilmiyor” gibi sözler etti. Ama işin gerçek sebepleri araştırılmadı, sorulmadı. O maç öncesinde şampiyonluktaki rakibimiz tarafından Polatlı’ya gönderilen şeyleri de hepimiz biliyoruz. Polatlı’da dakika 70, inanılmaz bir dolu yağmaya başladı. 20 dakika boyunca maç durdu. Göz gözü görmüyor. Polatlı oyuncuları içeriye girdi. Hakemler içeri girdi. Bizim 20-25 kişilik grubumuzu maalesef içeriye sokmadılar. Güvenliğimiz sağlaması gereken polislerde bizden önce içeri girdi. Küçük bir kulübüyle sığındık. Oyuncular o psikolojiyle 20 dakika boyunca soğuktan donarak maça devam ettiler. Kafanı çıkarsan taş, kafanı çıkarsan pet şişe geliyor. Bu zamana kadar da birkaç durum haricinde çıkıp herhangi bir açıklama yaparak herhangi bir tartışmaya da girmedim. Olabildiğince olması gereken yerlerde konuşmaya çalıştım. Burası da o yerlerden biri.

“Alt yapıyı Sinop’a gönderirdik diyenler, telefonlarımızı açmadı”

2 yıl içerisinde yapılan birçok içi boş eleştiriye de maruz kaldık. Mesela alt yapı konusu. Herkes sezonun en kötü zamanlarında ya da dip yaptığımız zamanlarda hemen alt yapıyı dile getiriyor. “alt yapıya önem verilmiyor” deniyor. Bu konuda kağıda önem vereceğiz yazıp buna önem verilmiyor. Böyle bir şey yok. Bu arada alt yapı düşmanı olduk. Geçen sene Bartın şampiyonluğundan sonra alt yapı takımının Sinop’a gidememesinden sonra bu dendi. Oysaki biz alt yapı takımının kalacağı yerden gideceği aracın plakasına kadar Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bildirdik. Ama bir takım insanlar ve hesaplara konan bloke yüzünden bu yaşandı. Sonrasında da insanlar çıktılar “Niye bizim haberimiz yoktu. Biz gönderirdik” dediler.  Aradık bunları diyenler bizim telefonlarımıza çıkmadı. Kayseri’den dönüşte de önümüzde ciddi bir cenaze kalmıştı. Bunu toparlama derdi, bir taraftan altyapıya bir takım kaynak oluşturma dedi. Ne kadar da “Biz hallederdik” deseler de kimse telefonları açmadı. Samimiyetten uzak söylemler.

“Biz çok para harcamadık”

3 yıllık, 5 yıllık takım kuralım düşüncesine gelince; Bu ligde sözleşme yok. Maalesef bir oyuncuyla anlaştığınızda sadece boş bir kağıda imza atıyorsunuz. Oyuncu art niyetli, gelmek istemediğinde, şehri terk ettiğinde herhangi bir yasal başvurabileceğiniz bir durum söz konusu değil. Kurduğunuz kadroyu seneye devam ettirebilme olasılığınız çok düşük. Bizim en çok zorlandığımız dönemlerden biri de devre arası transfer dönemleri olmuştu. Kurduğumuz takım tutuyor. Maliyet bakımından da 3. Ya da 5. Sırada oluyoruz. Şehre yakışır kadro kurduk ve düşük bütçelerle kurduk. Sezon sonunda da sanki çok para harcanmış gibi dışarıdan veryansın ediliyor. Hayır biz çok para harcamadık, olması gerektiği gibi harcadık, kaynakları doğru kullandık. Kıt kaynakları doğru kullandığımız için tebrik edilmemiz lazım. Ama boş muhabbetlere geri döndük.

“Boğaz Tesislerinde kalma kalamazsınız”

Hadi alt yapıyı bir kere bırakalım bizim A takımının tesislerine gelelim. Boğaz Tesislerinde kalma kalamazsınız. Zamanında yapılmış ama artık miadı dolmuş. Bu tesislerin bir defa yenilenmesi lazım. Daha A takımının tesislerini düzgün hale getirmeden, A takımının problemleri varken herkes alt yapı diyor. Alt yapıda oyuncuyu 2-3 sene yetiştirdiniz kalmasının herhangi bir hukuki dayanağı da yok.

“Kastamonu’da Bartın kadar kombine sattık”

Kastamonu’da biz belki de Bartın’a yakın ya da aynı oranda kombine sattık. Aslında bu düşünülmesi gereken bir konu. Hiç alakası olmayan bir yerde biz Bartın kadar kombine sattık. Herhangi bir destek olunması gereken durumlarda Kastamonu’dan, Zonguldak’tan daha fazla destek geldi. Yeniçağ’a gittik ki burası Bartın’ın bir beldesi ya da köyü olabilecek bir yer. Saha içerisinde toplamda 22 reklamları vardı. Bu reklamlardan ne kadar gelir elde ettiklerini sorduk. Reklam başına ortalama 15 bin, 20 bin, 25 bin gibi destek almışlar. Bartın stadındaki reklam sayısı 21. Bu reklamlara biz 15 bin TL dedik ama 5 bin ile 10 bin TL’ye sattık. Bartın açısından bunlar düşünülmesi gereken konular. Ben bu süre içerisinde bana destek veren herkese çok teşekkür ederim.”

Yurtaçan taşın altına elini koydu

Yurtaçan’ın konuşmasının ardından ise başkanlık için herhangi bir listenin çıkması beklendi ancak umulan olmadı. Tek bir isim dahi çıkmayınca Hüseyin Taner Çetin kulübün kayyuma gitmemesi için bir liste çıkarmayı önerdi. Verilen yarım saatlik aranın ardından ise taşın altına elini koyan isim yine Serkan Yurtaçan oldu. Kayyum öncesi bulunana ara formülle yine Yurtaçan başkanlığında tabiri caize “geçici” yönetim kuruldu. Yönetim kazanılan süre boyunca kulübe destek bulmaya çalışacak. Aranılan desteğin bulunmaması haline ise neler olacağı şimdilik pek bilinmiyor.

 

 

 

Kayyuma Yurtaçan'lı ara formül
Kayyuma Yurtaçan'lı ara formül
Kayyuma Yurtaçan'lı ara formül
Kayyuma Yurtaçan'lı ara formül
Kayyuma Yurtaçan'lı ara formül