'Başörtüsü sorunu tamamen ortadan kalkacak'

Türk Tabipler Birliği (TBB) Başkanının açıklamaları, anayasa değişikliği ve Amasra maden kazasıyla ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, şehit madenci yakınlarıyla ilgili düzenlemenin önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kuruluna geleceğini söyledi. 24. Maddede yapılacak değişiklikle başörtüsü sorusunun anayasal olarak tamamen ortadan kalkacağını ifade eden Grup Başkanvekili Tunç, 41. Maddede yapılacak değişiklikle de evlilik kurumunun sadece kadın ve erkeğin evlenmesiyle oluşabileceğini kaydetti.

TUNÇ'TAN ÜÇLÜ GÜNDEM DEĞERLENDİRMESİ

“Başörtüsü sorunu tamamen ortadan kalkacak”

Nurdan Eroğlu

AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, bir televizyon kanalına Türk Tabipler Birliği (TBB) Başkanının açıklamaları, anayasa değişikliği ve Amasra maden kazasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. İlk olarak TBB Başkanın Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili açıklamalarına değinen Grup Başkanvekili Tunç, bu açıklamaların Türk ordusuna iftira olduğunu ve kesinlikle kabul edilemeyeceğini ifade ederek şöyle konuştu:

“Sayın Cumhurbaşkanımız Kabine Toplantısının ardından vurguladı. Türk Tabipler Birliği (TBB) Başkanın açıklaması büyük bir rahatsızlık oluşturdu. Bu Türk ordusuna büyük bir iftira ve hadsizliktir. Türk ordusu yurt içinde ve yurt dışında Suriye'deki iç karışıklık sonrası terörle mücadele alanında çok önemli başarılar elde ediyor. PKK, PYD ve DEAŞ'ın üzerine üzerine giderek orada büyük bir başarı sağladı. Bundan rahatsız olan çevreler ve terör örgütleri var. Terör örgütleri zaman zaman Türk ordusuna bu tür iftiralarda bulunuyor. Tabi bu iftiraları Türk Tabipler Birliği Başkanının seslendirmesi büyük bir talihsizlik ve aynı zamanda suç. Bu anlamda yargıda zaten devreye girmiş durumda. Soruşturma açıldı

“Kimyasal silah kullanma gibi bir iftirayı kesinlikle kabul edemeyiz”

Türk ordusunun bu şeklide gayri meşru bir çalışma içerisine girmesi mümkün değil. Kimyasal silah kullanma gibi bir iftirayı kesinlikle kabul edemeyiz. Türk ordusu ve askeri canı pahasına sivillerin kıllına zarar gelmeden bu mücadeleyi sürdürüyor ve bundan da taviz vermeyecek. Tabi Türk Tabipler Birliği doktorlarımızın meslek örgütü. Bir meslek örgütünün başkanın bu tür açıklamalar yapması büyük bir talihsizlik ve suç. Bununla ilgili yargı gerekli çalışmayı yapacak. Meslek örgütlerinin başkanları sorumlu hareket etmek zorunda. Özellikle isminde Türk ibaresi olan bu örgütlerin meslek mensuplarının sorunlarıyla ilgilenmesi gerekirken bu tür iftiralar ve karalamalarla meşgul olması elbette ki bir yasal düzenleme ihtiyacını da gösteriyor.

“10 yıldır Türkiye'nin gündemine olmayan bir konuydu”

Anayasa değişikliği konusu başörtüsü ve ailenin korunmasıyla ilgili hem 24. Maddede hem de 41. Maddede düzenleme içeren bir teklif olacak. Başörtüsü meselesi yıllarca keyfi bir uygulama neticesinde insanlarımız büyük mağduriyet yaşadı. 2013 yılına kadar. 2013 yılında sayın cumhurbaşkanımız başbakanken bir başbakanlık genelgesiyle kamuda başörtüsü serbestliği sağlanmıştı ve yaklaşık 10 yıldır da Türkiye'nin gündemine olmayan bir konuydu. Türkiye'nin gündeminde olmayan bir konuyu Cumhuriyet Halk Partisi ve Sayın Kılıçdaroğlu, bir açıklamasıyla ve sonrasında bir kanun teklifiyle çözeceklerini ifade etti. Kanun teklifine baktığımız zaman çok sorunlu. Yeni sorunları yol açacak, başörtüsü yasağını tekrar geri getirecek bir düzenleme olarak ortaya çıkıyor. Kanun teklifinde “Sadece kamuda bir mesleği icra eden” diyerek eğitim-öğretimi, üniversiteleri ve özel sektörde çalışanları dışlayan ve oralarda başörtüsü yasağını adeta geri getiren bir düzenleme gibi karşımıza çıktı.

“Teklife başörtüsü yasağı tekrar geri getirilebilir”

Kanun teklifi ve bu sorun ortada yokken, Anayasada bir yasak yokken siz kanunla bu düzenlemeyi yaptığınızda bu kanun düzenlemesi ileride değişebilir ve başörtüsü yasağı tekrar geri getirilebilir. Bu neden Sayın Cumhurbaşkanımız “Bunu Anayasa değişliğiyle çözelim. Buyurun var mısınız?” dedi ve doğrusu da buydu. Anayasa değişikliğiyle bu sorun kalıcı olarak Türkiye'nin gündeminden tamamen çıkarmak lazım. Bu tür konuları gündeme getirmeye artık hiç kimsenin cesaret edememesi gerekiyor. Bu nedenle Anayasanın 24. Maddesinde “Din ve vidan hürriyeti” başlığı altındaki maddede hiçbir kadının başı açık ya da kapalı olması nedeniyle kamu hizmetlerinden temel hak ve hürriyetlerinden yararlanmasının yasaklanamayacağına yönelik bir düzenleme getiriliyor. “Din ve vicdan hürriyeti” maddesinde düzenlenerek bu konunun laiklik ilkesinin teminatı altında bir temel hak olarak kullanılması da garanti altına alınması sağlamış oluyor.

“Muhalefetle de teklif verme aşamasında görüşülecektir”

Bu çok önemli bir düzenleme anayasa değişikliğiyle, 24. Maddeyle bu problem çözülmüş olacak hem başı açıkları hem de başı kapalıların temel hak ve hürriyetlerden yararlanırken, eğitim, çalışma hakkı gibi tüm bu haklardan yararlanırken hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmaması, başını açtığı ya da kapattığı için hiçbir engellemeyle karşılaşmaması yönünde anayasal teminat olacak. Bu anayasa değişikliğine elbette muhalefetin destek vermesi önemli. Destek vermeyeceğini söyleyenler de var. Burada özellikle nitelikli çoğunluk gerektiren bir durum. 300 milletvekiliyle kabul edilebiliyor. 400 milletvekiliyle referanduma gitmeden kabul edilebiliyor. 330 ile 400 arasında bir oy oranıyla kabul edilirse burada zorunlu referandum söz konusu oluyor. Mecliste zorunlu referanduma gerek kalmadan da bu iş çözülebilir. Elbette muhalefetle de teklif verme aşamasında görüşülecektir.

“41. Madde evlilik kurumuyla ilgili bir düzenleme”

41. Maddede ailenin korunmasıyla ilgili düzenleme söz konusu olacak. 41. Maddede aile toplumun temelidir. Türk milleti aileye önem verir. Eşler arasında eşitliğe dayanır. Evlilik kurumuyla ilgili bir düzenleme. İleride çıkacak sorunları bertaraf edebilme açısından. Evlilik kurumunun kadın ver erkeğin evlenmesiyle oluşabileceğine yönelik bir düzenleme gerçekleşecek.

“Büyük bir acı yaşadık”

Bartın'daki kaza hepimizi derinden sarstı. Bartın benim memleketim. Amasra maden ocağındaki kazadan 15 dakika sonra biz olay yerine varmıştık. Gerçekten büyük bir acı yaşadık. Bütün millet olarak bütün dünya baş sağlığı diledi. Sayın Cumhurbaşkanımız hemen ertesi sabahında Bartın Amasra'ya geldi. Kazanın olduğu yerde incelemeler yaptı. Madenci yakınlarına baş sağlığı diledi. Bütün milletimize baş sağlığı diledi. Maden şehitlerimizin ailelerine sahip çıkacağımızı söyledi. Bu konun bütün detaylarıyla araştırılacağını, soruşturulacağını ve ilgililerden hesap sorulacağını söyledi. “Bu konuda hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

“Düzenleme önümüzdeki günlerde genel kurula gelecek”

Türkiye Büyük Millet Meclisinde Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen kanun teklifimizle birlikte madencilerimizin yakınlarına sigorta, prim ve sürelerinin dikkate alınmadan maaş bağlanabilmesi, eş ve çocuklarına kamuda iş imkanı sağlanabilmesi, eş ve çocuk yoksa kardeşlerinin bu imkanlardan yararlanabilmesi, bu konuda da tüm maden şehitlerimizin yakınlarının 2003 öncesi ve 2014 sonrası süre sınırlaması da kaldırılarak böyle bir düzenleme komisyondan geçti. Önümüzdeki günlerde de genel kurula gelecek. Bir kez daha milletimize, maden şehidi ailelerimize, Bartın'ımıza, Amasra'mıza baş sağlığı diliyorum. Yaralı madencilerimize de acil şifalar diliyorum.”

Bakmadan Geçme