Bartın Cumhurbaşkanının müjdesini bekliyor!

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bartın'da dahil olmak üzere tüm ülkeyi heyecanlandıran bir müjde haberi daha verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'İnşallah cumartesi günü Fatih sondaj gemimize giderek çalışmaları yerinde incelecek ve yeni rezerv miktarını açıklayacağız' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Meclis'in yeni yasama yılının açılışının ardından geçen hafta yapmaları gereken grup toplantısını da Kuveyt ve Katar ziyaretleri dolayısıyla gerçekleştiremediklerini ifade eden Erdoğan, "Yaklaşık 7 ay sonra bir kez daha grup toplantımız vesilesiyle sizlerle birlikte olmanın memnuniyeti içindeyim” dedi.

“Her birinizden aktif katkı bekliyorum”

AK Parti Grup Yönetimi'nin, geçen dönemden devralınan işler ve bu dönem hazırlanacak yeni düzenlemelerle ilgili kapsamlı bir çalışma yaptığını anlatan Erdoğan, "Milletimizin beklentilerine cevap verecek kanunların hazırlıklarını titizlikle takip ediyoruz. Komisyonlardan Genel Kurul aşamasına kadar Meclisin tüm çalışma safhalarında her birinizden aktif katkı bekliyorum. Öncelikli işimizin yasama olduğunu unutmadan, vaktimizin ve enerjimizin kahir ekseriyetini burada kullanmalıyız” şeklinde konuştu.

“Meclisimizi tek ses, tek yürek olarak hep yanımızda bulduk”

TBMM'nin, kurucu vasfı ve zengin temsil yelpazesiyle, Türkiye'nin ortak vicdanını da temsil ettiğini belirten Erdoğan"Bu çatı altında teröre bulaşmaması ve hukuka uygun davranması şartıyla, her siyasi görüşün yeri, anlamı, söz hakkı vardır. AK Parti, 'Bismillah' diyerek yola çıktığı günden beri bu zenginliğin korunması ve geliştirilmesi için çalışmıştır. Bundan sonra da aynı anlayışla hareket edeceğiz. Ülkemizin karşılaştığı zorluklar ve meydan okumalar karşısında, Meclisimizi tek ses, tek yürek olarak hep yanımızda bulduk. Bu yüce kurumdan aldığımız güçle, yolumuzu kesmeye yönelik saldırıları, hedeflerimize yönelik bir engel olarak görmek yerine, yeni yol ve yöntem arayışlarının fırsatı haline dönüştürdük. Hamdolsun bugüne kadar da birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi muhafaza ederek, engelleri birer birer aşmayı başardık. Yeni yasama yılının, geçen seneyi de geride bırakacak şekilde dolu dolu geçeceği şimdiden anlaşılıyor. Milletimizin beklentilerine ve ihtiyaçlarına cevap verecek düzenlemeleri, titiz bir çalışmanın ardından birer birer hayata geçirmekte kararlıyız” ifadelerinde bulundu.

Erdoğan'dan Bahçeli'ye teşekkür

Cumhur İttifakı olarak ortaya koyacakları güçlü dayanışma ve gerektiğinde sağlayacakları çok daha geniş uzlaşmalarla, Meclis'in yeni yasama yılını en verimli şekilde değerlendireceklerini belirten Erdoğan, "Bu vesileyle bir kez daha bugüne kadar girdiğimiz her mücadelede desteğini yanında bulduğumuz Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız Milliyetçi Hareket Partisine ve özellikle de Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeli'ye şükranlarımı sunuyorum” dedi. Cumhur İttifakı olarak Türkiye'yi, yeni reformlarla, yeni hizmetlerle, yeni ufuklarla buluşturmayı sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, yeni yasama yılındaki çalışmalarında tüm milletvekillerine başarılar diledi.

“Hak ettikleri cevapları sahada vermeyi sürdüreceğiz”

Bölgede sondaj yapan Yavuz gemisinin, bir süredir yürüttüğü çalışmayı bitirip bakım için limana yanaştığını söyleyen şöyle devam etti:

"Bakımını müteakip yeni sondajlar için Akdeniz'e açılacak bu gemimizin güvenliğini donanmamız sağlıyor. Aynı şekilde Oruç Reis sismik araştırma gemimiz de bakım çalışmalarının tamamlanmasıyla yeniden Akdeniz'deki görevine döndü. Barbaros Hayretin Paşa gemimiz ise Akdeniz'deki sismik araştırma çalışmalarına zaten devam ediyor. Avrupa Birliği ve NATO platformlarında yürütülen görüşmelerdeki sözlerini tutmayan Yunanistan'a ve Kıbrıs Rum kesimine hak ettikleri cevapları sahada vermeyi sürdüreceğiz.

“Yeni rezerv miktarını açıklayacağız”

Ülkemizin sondaj filosuna kattığımız son gemi olan Kanuni, bakım çalışmalarının bitmesinin ardından, Karadeniz'deki görevi için yola çıktı. Önce İstanbul'a, ardından Zonguldak'a uğrayarak belirlenen sondaj sahasına ulaşacak Kanuni gemimizin faaliyetlerinden de müjdeli haberler bekliyoruz. Fatih sondaj gemimizin keşfettiği 320 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin haberi milletimizi adeta sevince boğmuştu. Bu gemimizin halen süren sondaj çalışmalarından yeni müjdeler geliyor. İnşallah Cumartesi günü Fatih sondaj gemimize giderek, hem çalışmaları bizzat yerinde görecek, hem de yeni rezerv miktarını açıklayacağız."

“Her alanda ümit verici gelişmelerle karşı karşıyayız”

ekonomideki tek güzel haberin, sondaj çalışmalarından gelmediğini, sanayi üretiminden ihracata kadar her alanda ardı ardına, salgın döneminin sıkıntılarının aşıldığına işaret eden veriler açıklandığını ifade eden Erdoğan Eylül ayı ihracatının 16 milyar doların üzerine çıkarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını kaydetti. Erdoğan, "Dün de sanayi üretimi artışında, dünyada Singapur'un ardından ikinci sırada yer aldığımız ağustos ayı rakamları ilan edildi. Otomobil üretiminden konut satışına, kurulan şirket sayısından kapasite kullanım oranlarına kadar her alanda ümit verici gelişmelerle karşı karşıyayız” dedi.

“Bu gelişmeler istihdamda toparlanmayı da getiriyor”

Organize sanayi bölgelerindeki elektrik tüketiminin, salgın dönemi öncesinin dahi üzerine çıkmış olmasının da önemli bir gösterge olduğunu vurgulayan Erdoğan şunları kaydetti: "Bu gelişmeler beraberinde istihdamda toparlanmayı da getiriyor. Küresel ekonomi değerlendirmeleri, Türkiye'nin dünyadaki üretim ve tedarik pastasından aldığı payın yükseldiğini ve bunun daha da artacağını vurguluyor. Özellikle en büyük ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği içinde üretim ve tedarik konusunda hızlı bir yükselişe geçmiş bulunuyoruz. İnşallah Avrupa Birliği ile aramızdaki sıkıntıları en kısa sürede suhuletle neticelendirerek, bu olumlu grafiği daha da iyileştireceğiz”

“Ülkemizin her meselesi bizim de meselemizdir”

Bunları söylerken, ülkemizde kimi salgın tedbirlerinden kaynaklanan, kimi daha farklı sebeplere dayanan sıkıntılar yaşandığını unutuyor değiliz. Milletimizin tamamının ve her bir ferdinin derdi bizim de derdimizdir. Ülkemizin ve şehirlerimizin her meselesi bizim de meselemizdir. Herhangi bir yerde, herhangi bir vatandaşımızın işiyle, eviyle, aşıyla, eğitimiyle, sağlığıyla, güvenliğiyle, bilhassa da geleceğiyle ilgili endişesi varsa, bunu gidermek boynumuzun borcudur. İnşallah salgının kontrol altına alınmasıyla, tedbirlerden kaynaklanan sorunlar kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Sanayi ve ticaret alanında önümüzde açılan yeni pencereler hizmet sektörünü de hızla canlandıracaktır. Türkiye, dünyadaki siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma sürecinden, Allah'ın izniyle, hak ettiği yeri alarak çıkacaktır. İşte o güne kadar bize durmak, dinlenmek yoktur."

“Onların sinsi oyunlarına da asla gelmeyeceğiz”

Muhalefet adına konuşanların, çoğu defa hezeyan noktasına varan açıklamalarına, gerektiğinde kabinedeki arkadaşlarının, gerektiğinde parti yöneticilerinin, gerektiğinde grup yönetiminin zaten cevap verdiğini, kendisinin ihtiyaç olduğunda devreye girdiğini dile getiren Erdoğan, "Meydanı, tek amaçları ülkenin istikrarını bozmak, birliğini ve beraberliğini çökertmek, ortaya çıkacak kaostan istifadeyle de kirli emellerini gerçekleştirmek olanlara elbette bırakmayacağız. Ama onların sinsi oyunlarına da asla gelmeyeceğiz” ifadelerinde bulundu.

“Büyük kongremiz için hazır hale geleceğiz”

İktidara gelişlerinin 18. yıl dönümünü geride bırakacakları 3 Kasım'da, bir milyon yeni üye kampanyalarını, 81 ilde 1 milyon fidan dikerek taçlandıracaklarını bildiren Erdoğan, "Önümüzdeki yılın bahar aylarına kadar illerdeki çalışmalarımızı tamamlayarak, büyük kongremiz için hazır hale gelmiş olacağız. Kongrelerde yeni bir heyecanla, güçlenen teşkilat yapımızla, 2023 seçimlerine kadar milletimizle olan gönül bağımızı çok daha sıkılaştırmayı amaçlıyoruz. Sizlerden, bu kritik sürece, bireysel hesapların ötesine geçerek olumlu yönde katkı vermenizi, özellikle de dar kadrocu yaklaşımdan uzak durmanızı istiyorum. AK Parti'nin gücü milletimizden aldığı destekten gelir. Milletimizin desteğini de ancak biz kendi aramızda birlik ve beraberlik içinde hareket edersek yanımızda bulabiliriz. Yani akraba, aşiret, şu bu değil; geniş kapsamlı bir yaklaşımla, kucaklayıcı bir anlayışla inşallah teşkilatlarımızı oluşturmamız lazım. Bunun dışındaki her şey teferruattır. Sizlerden, önümüzdeki sürece bu anlayışla bakmanızı özellikle istirham ediyorum” dedi.

“Artık tahammül edilemez seviyeye ulaşmıştır”

Erdoğan, hükümetin en başarılı olduğu alanlardan birisinin sağlık olduğuna ve şehir hastaneleri, eğitim araştırma hastaneleri ve bütün hastaneler ile çok farklı bir dönemin yaşandığını, farklı adımlar atıldığını ifade ederek, "Bütün fiziki altyapısıyla tarihinde görmediği yatırımları gerçekleştirmiş olan bu hükümete kalkıp da hala çirkin yaklaşımlar içinde bulunmak herhalde kabul edilebilir bir şey değildir. Bunlar, buralarda yapmaları gereken görevlerini yerine getirmiyor ama saygısızlık, hakaretse bu hakareti yapıyorlar. Biz bunlara hastalarımızı nasıl teslim edeceğiz? Nasıl bunlardan şifa arayacağız? Teröristten bu beklenir mi? Onun için Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere diğer meslek kuruluşlarındaki sorunlar da artık tahammül edilemez seviyeye ulaşmıştır" şeklinde konuştu.

“Biz, işgal altındaki topraklarımızı istiyoruz”

Azerbaycan'ın topraklarını işgalden kurtarmanın mücadelesini verirken ana muhalefetten ciddi bir ses çıkmadığına işaret eden Erdoğan şöyle devam etti:

"Görüşme talebinde bulunduklarında da Azerbaycan olumsuz cevap veriyor. Niye? Çünkü olması gereken zamanlarda onların yanında olmazsanız, onlara düşman olanlara karşı eğer siz Ermenilerin - ben Ermeni vatandaşlarımı kastetmiyorum, Ermeni yönetimlerini kastediyorum- Ermeni yönetimlerinin yanında yer alırsanız kusura bakmayın bu millet size 'Hoş geldin' demez. Bizim ülkemizde her türlü imkanlardan istifade ediyorlar. Biz, onlara karşı olumsuz bir tavır hiçbir zaman takınmadık. Ama onlar, maalesef benim Azeri kardeşlerimin topraklarını işgal etmek suretiyle onları topraklarından Dağlık Karabağ'dan ötelediler. Onlar, o toprakları terk etmek durumunda kaldılar. Şimdi verilen mücadele nedir? Biz, işgal altındaki topraklarımızı istiyoruz. Başka bir talep yok, istenen bu. Versenize işgal altındaki topraklarını. Gitsin kendi topraklarına. Kendi topraklarında ne yapacaklarsa yapsınlar. Ama işgal var burada. İşgal altındaki bu topraklardan eğer dünyada insan hakları, demokrasi varsa ve siz de 30 yıldır bu Minsk üçlüsünün içinde bu sorunu çözmekle görevliyseniz yapmanız gereken nedir? Oyalama değil, bir an önce müzakereleri bitirip, bu toprakları sahiplerine terk etmektir, vermektir. Bir müzakere 30 yıl sürer mi? 30 yıldır oyalama.

“Azeri kardeşlerimize her türlü desteği vermeye varız”

Bizi arayanlar da bize ne diyor? Siz, Suriye'den mücahitleri oraya gönderdiniz. Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz, Azeri kardeşlerimize her türlü desteği vermeye varız, yine vereceğiz. Minsk üçlüsünün içerisinde olanların verdiği desteği niye konuşmuyorsunuz? Rusya'dan bu kadar silahlar geliyor. Aynı şekilde Fransa'dan bu kadar silahlar geliyor. Bunları niye konuşmuyorsunuz? Bunca besleme karşısında sessiz kalıyorsunuz. Gelip, Azerbaycan'a diyorsunuz ki 'Suriye'den mücahitleri oraya gönderiniz'. Onların kendi topraklarında işi var, oraya gitmezler."

“Ermenistan'ın kıpırdayamaz hale getirilmesi lazımdı”

Azerbaycan'ın, Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarını kurtarmak amacıyla yürüttüğü şanlı mücadeleyi bir kez daha selamladığını dile getiren Erdoğan, vatan müdafaası yapan Azerbaycanlılara Allah'tan güç, kuvvet ve zafer temenni etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ermenistan'ın, hem saldıran taraf hem ateşkesi bozan taraf olmasına rağmen, ısrarla Azerbaycan'a baskı uygulayan ülkelerin amacı; çatışmaları durdurmak değildir. Şayet öyle olsaydı, şimdiye kadar Azerbaycan'daki sivil yerleşim yerlerine ağır silahlarla, balistik füzelerle saldıran Ermenistan'ın kıpırdayamaz hale getirilmesi lazımdı." dedi.

“Azerbaycan'ın yanında olmayı sürdüreceğiz”

İşgal altındaki Azerbaycan topraklarında uygulanan zulümleri, katliamları ve hukuksuzlukları 30 yıldır görmezden gelenlerin, bugün adalet ve hakkaniyet çizgisine gelmelerini beklemenin beyhude olduğunu belirten Erdoğan, yaşanılan tecrübelerin, hak almanın ancak söke söke yürütülen bir mücadele sonunda olabildiğini gösterdiğini vurguladı. Erdoğan, "Azerbaycanlı kardeşlerimizin de böyle bir kararlılıkla hareket ettiklerini biliyorum. Türkiye olarak, hem imkanlarımızla hem tüm kalbimizle sonuna kadar Azerbaycan'ın yanında olmayı sürdüreceğiz” ifadelerinde bulundu.

“Kapalı Maraş bölgesinin açılmasından Batı rahatsız oluyor”

Kıbrıs'taki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini belirten Erdoğan, 1974 Barış Harekatı'ndan beri kapalı olan Maraş bölgesindeki iki ana cadde ile sahilin, geçen günlerde Kıbrıs halkının kullanımına açıldığını hatırlattı.

Kapalı Maraş bölgesinin açılmasının, Kıbrıs için tarihi bir dönüm noktası olduğunu fakat bundan rahatsız olanların bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Kim rahatsız oluyor ona bakacağız. Batı rahatsız oluyor. Kim rahatsız oluyor? Yunanistan rahatsız oluyor. Kim rahatsız oluyor? Güney Kıbrıs Rum, onlar rahatsız oluyor. Ama bir de bakıyorsun içeride de rahatsız olanlar var. Bunlar bizi gerçekten üzüyor. Kapalı Maraş bölgesi Kuzey Kıbrıs Türkü'nündür, bunun bir defa böyle bilinmesi lazım. Bunun üzerinde spekülasyonlar yapmaya gerek yok. Bugüne kadar hep kapanın elinde kaldı. Güney öyle olmadı mı? Güney Kıbrıs'ın AB'ye girişi öyle olmadı mı? Bize Bürgenstock'ta 'referandum yapılsın, referandumdan sonra da gereği ne ise bunun adımını atalım' dediler. Referandum yapıldı, yüzde 65 Kuzey Kıbrıs 'Evet' dedi. Güney, 'Hayır' dedi. Güney 'Hayır' dediği halde AB'ye aldılar. İdari ve mali noktada çok güçlü bir parasal destek vermeleri gerekiyordu Kuzey Kıbrıs'a, bu desteği vermediler. Hala vermediler, vermiyorlar. Bütün bu olanlar ortadayken şimdi Kapalı Maraş ile ilgili de, 'Burası bizimdir' havasına giriyorlar. Ben de Kuzey Kıbrıs'taki soydaşlarımıza Türk kardeşlerime sesleniyorum: Bu topraklar sizin. Bu topraklara sahip çıkmanız lazım. Bu topraklara sahip çıkan siyasi iradeye de sahip çıkmanız lazım. Eğer bunu tam anlamıyla ortaya koyacak olursak inanıyorum ki Kıbrıs'ta gelecek çok daha farklı olacaktır. Bu güzel gelişmenin Kıbrıs Türklerine hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme