Amasra davasında tutuksuz sanıklar dinleniyor

Bartın Adliyesinde görülen 43 madencinin şehit olduğu Amasra maden kazasında

23 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. 4 gün süren ilk celsesinin ardından 2'nci celse de görülmeye başlandı. Bartın Adliyesinde geniş güvenlik tedbirleri altında görülen davanın 4 gün süren ilk celsesinde Bartın Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Bartın Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianame okundu. Bilirkişi raporunun da yer aldığı iddianamenin okunmasının ardından tutuklu sanıklar; Müessese Müdürü C. Ö. İşletme Müdürü S. E. İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi V. S. Başmühendis M. T. Müessese Müdür Yardımcısı S.A. Emniyet Mühendisi Ş. K. Kartiyelerden Sorumlu Maden Mühendisi L.A. ve Kartiyelerden Sorumlu Maden Mühendisi İ. A. M. savunmalarını tamamladı. 4 gün süren ilk celsenin sonunda Bartın Ağır Ceza Mahkemesince verilen ara kararda 8 tutuklu sanıktan 7'sinin tutukluluklarının devamına, Müessese Müdür Yardımcısı S.A’nın ise adli kontrol kararı ile tahliyesine karar verildi. Öte yandan Genel Maden İşçileri Sendikasının davaya müdahillik talebi kabul edildi.

2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası isteniyor

Bartın kamuoyu kadar ülkenin de yakından takip ettiği davanın 2. celsesi de başladı.  İkinci celsede tutuksuz yargılanan sanıkların savunmaları alınıyor. Tutuklu sanıklar

Müessese Müdürü, İşletme Müdürü, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi ve Başmühendis  hakkında 42 kez "olası kastla öldürme" suçundan 840 yıldan 1050 yıla kadar, 4 kez "olası kastla yaralama" suçundan da 4 yıl 16 aydan 12 yıla kadar olmak üzere toplam 844 yıl 16 aydan 1062'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor. Davadaki diğer tutuklu ve tutuksuz sanıkların hakkında ise, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.

Maske ve tatbikat eğitimleriyle ilgili iddialara yanıt
Tutuksuz yargılanan sanıklardan A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı F.K. işletmede kaza takip mühendisliği görevinde bulunduğunu, yaşanan patlamayla ilgili değerlendirmenin ocağa girilip patlamanın izlerine bakılarak yapılabileceğini ifade etti. İddianamedeki iş güvenliği eğitimleri, maske eğitimleri ve  tatbikatların yeterli olmadığı iddialarına da yanıt veren F.K., eğitimlerin gerçek maskelerle yapıldığını ve olay günü patlama ile oluşan yangından dolayı işçilerin elleri ile maskelerini açamamış olabileceklerini söyleyerek, “Eğitimlerimizi gerçek maskelerle yaptık. Kullanılan maskeler dünya madenciliğinde kullanılan 1’inci sınıf malzemedir. Eğitim maskeleriyle de tatbikatlar yapıldı. 2021 yılında 10 tane tatbikat yapıldı ve 2022’de 6 tatbikat yaptık. Eğitim maskeleri gerçek maskelerle ağırlık, ebat olarak birebir aynıdır. Derslerde de bu maskelerin kullanımını detaylı olarak anlatırız. Maske kurslarından çekmiş olduğumuz fotoğraflarımız ve videolarımızda var. Eğitimlerimizin dijital olarak kayıtları ve tatbikat görüntüleri mevcuttur. İşçilerimiz eğitimli ve ehliyetli kişilerdir. İş güvenliği eğitimleri Daire Başkanlığının planlamalarına göre yapılmaktadır. Yıl sonunda gelecek yılın eğitim planları yapılır ve 15-20 kişilik gruplar halinde eğitimler yapılır. Yönetmeliğe göre eğitimler uzaktan dahi yapılabilir ancak biz bu eğitimleri birebir yaptık. Eğitimlerle olayın oluşu konusunda illet bağı yok. Çalışan, patlama anında nereye gitmesini bildiği halde ve maskesini açabilmesi halinde kurtulacaktır. Tahlisiye personeli dahi 15-20 saniyede maskesini açabilmektedir. Olayda maskesini açamayanlar var. Olayda bir yanma olayı var. Maske el ile açılıyor. Yanmadan dolayı maskesini açamamış olabilirler.” Dedi.

“Havalandırma arızası gündüz meydana gelmiş”
Tutuksuz sanıklardan Maden Mühendisi R.O. ise olay günü patlama olduğunda maden ocağında olduğunu kaydedip, “Patlama sonrası göz gözü görmüyordu. Ocağın içi mahşer yerine dönmüştü. Arkadaşlarımızı dışarı çıkarmaya çalıştık. Takviye destek istedik. Tahlisiye ekipleriyle gece 01:00’e kadar ocakta kaldık. Ocakta gazdan zehirlendiğim için ayakta duramıyordum. Ocaktan çıkınca ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldım. Bilirkişi keşifine de katıldım. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Havalandırma sistemiyle alakalı arıza hakkında tarafıma yazılı bilgilendirme yapılmadı. Havalandırma arızası gündüz meydana gelmiş. Benim görev saatime kadar giderilmemiştir. Lağım atılma işlemine kadar gaz değerleri normal seviyenin üstüne çıkmamıştır. Patara yapılmışsa bu benim bilgim dahilinde değildir. Barutçu ve nezaretçinin yaptığı bir durumdur. şeklinde konuştu.

“Üretim baskısı” iddiaları soruldu
Tutuksuz sanıklardan A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı ve Hazırlık Servisi Mühendisi H.G. ise, “Olay günü mesaimi tamamlayıp Bartın’a dönmüştüm. Haber gelince hemen hazırlandım Amasra’ya geçtim. Kıyafet ve malzemelerimi alıp kuyu başına geldim. Tahlisiye ekipleri vardı onların -300 koduna getirilmesi istenildi. Önce -300’e indik daha sonra -350’de kurtarma çalışmalarına katıldık. Ben görevli olduğum sürece vermem gereken eğitimleri hazırlanan programlara göre verdim. Kurs sonunda sınavlar yapılıyor. Bunların da belgesi vardır. 6 ayda bir yapılan tatbikatlara da katılım sağladım. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. İşletme de üretim baskısı olmazdı. Acil Durum Tatbikatları da yapılırdı bende hepsine katıldım.” Diye konuştu.