1080'er yıl hapis istendi

14 Ekim'de yaşanan ve 42 madencinin şehit olduğu Amasra maden faciasında Amasra Savcılığı fezlekeyi hazırladı. Hayatını kaybeden madenci yakınlarından 106 kişi ise müşteki olarak yer aldığı ve 23 şüpheli hakkındaki fezlekede 4 yönetici hakkında 1080'er yıl hapis cezası talep edildi.

1080'er yıl hapis istendi

14 Ekim’de Amasra TTK Müessesinde yaşanan maden faciası hem Bartın’ı hem de ülkeyi derinden sarsmıştı. Faciada 10 madenci yaralanmış, 42 madencide şehit düşmüştü. Faciayla ilgili Amasra Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında kurumda çalışan 23 kişi gözaltına alınmış, mahkemeye sevk edilen 23 kişiden 8’i tutuklanırken, 15 kişi adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştı. Savcılık, beklenen fezlekeyi hazırladı ve Bartın Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi.  Fezlekede, tutuklu bulunan Amasra Müessese Müdürü C. Ö., İşletme Müdürü S. E., İş Güvenliği ve Eğitim Baş Mühendisi V. S. ve Baş Mühendis M. T. için ‘Olası kastla öldürme’ suçundan 42 kez ayrı ayrı olmak üzere 1050’şer yıl, ‘olası kastla yaralama’ suçunu işledikleri gerekçesiyle 10 kez ayrı ayrı olmak üzere 30’ar yıla, toplamda 1080’er yıl hapis cezasıyla cezalandırılmaları gerektiği belirtildi. ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan ise 4’ü tutuklu diğer 19 şüpheli hakkında ise 15 yıla kadar hapis cezası verilmesi talep edildi. Ayrıca, 19 şüphelinin ‘Taksirle yaralama’ suçundan 3 yıla kadar cezalandırılması da istendi. Fezlekede, bilirkişi raporu işaret edilerek, Müessese Müdürü C.Ö’nün patlamanın meydana gelmesine neden olan etkenlerden metan drenajı, havalandırma, kömür tozu mücadelesi, teknik personel sayısındaki eksiklik ve iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlarla ilgili, İşletme Müdürü S.E. ve İşletme Başmühendisi M. T.’nin kömür tozu, havalandırma ve iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlar, iş sağlığı güvenliği ve eğitim başmühendisi ve aynı zamanda iş sağlığı güvenliği ve eğitim şube müdürü V.S’nin ise havalandırma ve iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlar ilgili kusurlu bulunduğu belirtildi.

“Kastla öldürme suçunun unsurlarının oluştuğu öngörülmüştür”

Fezlekede 4 yönetici hakkında yapılan değerlendirme “Bilirkişi raporu kapsamında maden ocağında ve işlerinde tecrübeli olan şüpheliler C.Ö., S. E., M.T ve V. S’nin dahil oldukları yönetim ve karar alma süreçleri kapsamında gerekli teknik altyapı oluşturulmadan, yeterli yatırım yapılmadan ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasını sağlamadan maden ocağında üretimin devam etmesine izin verdikleri, eksik ve tehlikeli çalışma yöntemini sürdüren şüphelilerin kusurluluk düzeylerinin bilinçli taksir düzeyini aştığı, anlatılan eksiklikler ve aykırılıklar dolayısıyla meydana gelen sonuca kayıtsız kalıp olayı kabullendikleri, böyle bir olayda öngörülmekle birlikte gerçekleşmeyeceği düşünülen bir neticeden bahsedilemeyeceği anlaşıldığından gerçekleşen neticeden olası kast hükümleri uyarınca sorumlu tutulmaları gerektiği ve olası kastla öldürme suçunun unsurlarının oluştuğu öngörülmüştür” denildi.

TTK, şehit barutçuyu sorumlu göstermişti

TTK tarafından hazırlanan ve Maden Araştırma Komisyonunun Amasra’daki incelemeleri esnasında düzenlenen toplantıda da komisyona sunulan kaza raporunda patlamadan şehit barutçu Öner Yıldız’ı sorumlu tutulmuştu. Yıldız’ın ateşleme işleminde kurallara uymadığı iddia edilmiş ve  “Ateşleme işleminin kurallara aykırı şekilde yapılması hususunun bu kazanın gerçekleşmesinin en önemli sebebi olduğu değerlendirilmektedir” denilmişti.

Yavuzyılmaz: “Hayatlarını kaybetme nedeni zehirlenme”

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, hem Komisyon toplantısında hem de sonrasında TBMM’de gazetecilerin kendisine yönelttiği sorulara yanıt verirken Öner Yıldız’ın otopsi raporuna dikkat çekmişti. Milletvekili Yavuzyılmaz, “TTK’nın tüm sorumluluğu üzerine atmak istediği barutçunun yaptığı patlatmadan böyle bir grizu patlamasının oluşmadığı da açık. Zehirlenme nedeniyle değil, yanık nedeniyle hayatlarını kaybetmiş olmaları gerekirdi. Amaç ne? Sorumluluk silsilesinin TTK Genel Müdürü’nden başlayarak Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakan Yardımcısı Çalışma Bakan Yardımcısı ve Enerji Bakanı’na kadar uzamasına engel olmak, bunun önünü almak. Siyasi sorumlular adaletten kaçırılıyor” diye konuşmuştu.

Bankoğlu, TTK’ya ateş püskürmüştü

CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu da TTK’nın şehit madenciyi sorumlu gösteren raporuna ateş püskürmüş “Madende yangın hala devam ederken, elde yeterince kanıt yokken, kendini savunma imkanı bulunmayan bir maden şehidimizi bu şekilde zan altında bırakarak kamuoyunda kanaat oluşturacak bu gibi iddiaların ortaya atılması çok yanlış. Ayrıca şu da var, patlama iddia edildiği gibi ateşleme sebebiyle oluşmuşsa; arın bölgesinde ateşlemeyi yapan şehit barutçunun cenazesinde yanık bulunması gerekir ancak otopsi raporları bize böyle olmadığını gösteriyor. Otopsi raporlarında arında madencilerimizi zehirlenme sebebiyle kaybettiğimizi belirtiliyor. Öte yandan, patlamanın olduğu gün ve öncesinde metan gazı seviyesinin defalarca alarm seviyesini gösterdiğini de biliyoruz. Buna rağmen gerekli önlemleri almayan idarecilere suç bulunmazken, barutçunun üzerinden bir suç kanaati yaratmak düpedüz dikkatleri başka yere çekme çabasıdır” demişti.

Yıldız: “ölümü bile delil”

Şehit madencimizin eşi Tuğba Yıldız da Fox Haber’e konuşmuş ve acılı eş tepkisini şu sözlerle dile getirmişti:

 “Benim eşim konuşamayacak ama ben konuşurum onun yerine. Ben hakkını savunurum eşimin. Benim eşimin suçu barutçu olmak mıydı? Neredeydi bunun mühendisi? Benim iki tane evladım var. Bu kadar ihmaller varken göz ardı edeceksiniz, şehide iftira atacaksınız… Kaldı ki, ölümü bile delil…

“İşinin hakkını veren bir adamdı”

 Benim eşim hayatı boyunca onuru, gururuyla yaşadı. Nasıl dürüst bir insan olduğuna tüm Amasra şahittir. Adının bu şekilde anılması bana nasıl zarar veriyor anlatamam. İşinin hakkını veren çok dikkatli bir adamdı benim eşim.

“Asıl deliller ortadayken eşimi suçluyorlar”

 Ben her gün kocamı ölüme yollamışım. Havalandırmalardan tutun da zaten her şey delil. Bu kadar delil varken; havalandırma, metan drenajı, iş güvenliği ile ilgili bu kadar kesin deliller varken nasıl oluyor da ölen bir işçiye suç atılabiliyor?

 “Neden hala TTK Müdürü ve Yardımcısına müdahale edilmiyor?”

 Çok acı. Ben her gün bir kez daha ölüyorum. Ben eşimi şehit vermişim. Düşünün ki bir şehide iftira atılıyor. Adalet istiyorum. Ben şunu merak ediyorum; bu savcılığa verilen kusur raporlarında neden hala TTK Müdür ve Müdür Yardımcısına müdahale edilmiyor? Bunun amacı ne? Açık bir şekilde bu gösterilmiş raporlarda. Ben adalet istiyorum. Aksi bir şey düşünemiyorum. Benim tek derdim kocamın kanının yerde kalmaması. 42 tane canın kanı yerde kalmasın.”