Evet, muhterem dostlar…
Bartın gibi her görenin ilk bakışta hayran kaldığı cennet gibi bir şehirde yaşıyoruz.
Ülkemizde eşi benzeri olmayan, üzerinde ulaşım yapılabilen tek ırmak, şehrimizin ortasından geçerek 14 kilometrelik bir yol izleyerek denize dökülüyor.
Birbirinden güzel sahillerimiz, ormanlarımız ve yaylarımız var. Doğal olarak her türlü güzelliğe sahibiz çok şükür. Lakin hiçbirinin kıymetini bilemiyoruz.
Amasra gibi üç bin yıllık tarihi ve doğal güzellikleri olan bir yerin tepesinde termik santral belası kol geziyor.
Daha doğru dürüst bir yolu olmayan, gezmek için gelen turistlerin rehbersiz bulmasının imkânsız olduğu, hiçbir sosyal tesisi olmayan Güzelcehisar gibi doğal bir sahile 2,3 milyon harcayarak boydan boya 3 metre genişliğinde demir kazıklar üzerinde yürüyüş platformu yapıyoruz.
Maksat lav kayalarını turizme kazandırmak olsun.
Lakin zaruri ve hayati ihtiyaç için helanın bile olmadığı sahile yapılan bu yatırımı “ayranımız yok içmeye, yürüyüş platformu ile gideriz lav kayalarını görmeye” deyimi ile açıklayabiliriz.
Mugada sahilinin de durumu hiç farklı değil. Burada yaz sezonunda 3 ay açık olan WC kabinleri senenin geri kalan 9 ayı boyunca kilitli. Maazallah yaz sezonu dışında Mugada’ya gidecekseniz tedbirli olmakta fayda var.
Tuvalet ihtiyacınız geldiğinde ya tutacaksınız, ya ağaç dibi bulacaksınız, ya da çoğunlukla vatandaşların yaptığı gibi işyerlerine gidip ricacı olacaksınız.
Bir diğer çözüm yolu, denize girdiğiniz zamanlarda ise derine doğru yüzerek deniz deşarjı ile sorunu halledebilirsiniz.
Hangi devirde yaşıyoruz Allah aşkına! Lafa geldi mi turizm şehri, sular kentiyiz!
Daha sahillerde temel ihtiyaçları karşılayacak bir alt yapımız yok. Tabi WC yanında bir mescit bile yok. Piknik alanındaki direklerde lambalar zaten yanmıyor.
Diğer bütün sahillerimizde aynı sıkıntılar mevcut.
Geçen yıl yaptığımız haber ile “bu vatandaş nereye ne yapsın” diyerek büyük sıkıntıya dikkat çekmiş, ilimizin yetkili ve etkili isimlerine seslenmiştik. Bugün yolumuz yine Mugada sahiline düştü, ama değişen bir şey olmadığını gördük.
Bütçesi 1 milyon fazla gelince olağanüstü toplanan İl Genel Meclisi 318 bin TL beton santraline, 500 bin TL eski hizmet binasının onarımına para ayırdı. 1 milyonun içinden üç kuruş ta sahillere yapılacak WC ve mescitler için ayırsaydınız ya muhteremler.
Bartın bu kadar mı sahipsiz, yazık!
Ama bu sefer yetkililere seslenmeyip ilham gelince olaya duygusal yaklaşarak şiir yazmayı münasip gördüm.
SIKIŞMAYALIM!
Güneşli bir havada Mugada sahiline gidelim,
Gezelim, eğlenelim ama sıkışmayalım!
Saatlerce telefonda konuşalım,
Bağıralım, çağıralım ama sıkışmayalım.
Yiyelim içelim, kendimizden geçelim,
Bakışalım, ama sıkışmayalım!
Sahilde yürüyelim, güneşin batışını izleyelim,
Dalgaların sesini dinleyelim ama helaya gitmeyelim!
Ne diyelim, kalın sağlıcakla...