TEN VE RUH

TEN VE RUH
Futbol sahnesi perde kapattı.
Şampiyon olanlar oldu, küme düşenler düştü.
Ya da hayallerini bir dahaki bahara erteleyenler oldu.
Yeni sezon için hedefini yüksek tutanlar kolları sıvadı bile. Transferler ,kaynak arayışı vs. 
Yöneticilerin en büyük sıkıntıları…
Kurumsallaşan takımlar (Türkiye 'de çok az) bütçeleri doğrultusunda hareket ediyorlar.
Çoğu takım ise işadamlarının , şehri yönetenlerin sırtında.
Parayı yönetme kısmına hiç girmiyorum bile.
Bakalım yeni sezon takımlara neler getirecek? 
Kimin yapılanması daha doğru, kimler hata yapmış yaşayıp göreceğiz.
Liginde şampiyon olan takımlara şöyle bir baktığımızda kadro plan ve yapılanmalarını çok önce yaptıklarını görüyoruz. 
Gelelim bizim takımımıza...
Nereye gitsem konu dönüp dolaşıp futbola ve transferlere geliyor.
Beklenti yüksek.
Kamuoyu heyecanlı.
Umarım bu heyecan hep devam eder.
Yapılan bu transferler meyvesini verir.
Zira bu liglerin ve piyasanın üstünde rakamlar harcanıyor.
İnşallah yapılan bu kadar maddi manevi fedakarlığa ve duyulan bu heyecana yaşanan bu hislere takımımız şampiyonluğu getirerek karşılık vermiş olur. 
HİSLER VE ALİ ABİ
Heyecan demişken, his demişken geçen gün bir beyefendiyle tanıştım.
O beni, ben onu tanımıyordum.
Ortak tanıdıklarımızın da olduğu bir ortamda sohbet etmeye başladık.
Sohbet sırasında konu başarıya giden yolda çekilen zahmetlere geldi.
Ve Ali Bey isimli bu abimiz "Hisler" dedi…
"Hisler delikanlı…
Hissetmek, inanmak, bütün zorlukların üstesinden gelir" dedi.
Bu söz beni yıllar öncesine götürdü.
15 -16 yaşlarında futbolcu olma hayaliyle Ankara 'ya gittiğimde milli takım hocam söylemişti Bir gün, Beni karşısına alıp "Evlat" dedi…
"Sakın unutma! Formayı ten giyer, ruh değil.
O ruhu formana sen katacaksın." 
Kalın sağlıcakla…