TBB Başkanından iddianameyle ilgili 'eksik' yorumu

Bartın Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan ve 8'i tutuklu 23 kişinin yargılandığı Amasra maden kazasının ilk duruşmasına katılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ramiz Erinç Sağkan, duruşmada okunan iddianameyle ilgili 'Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı yetkilerinin de dosyaya dahil edilerek yargılanması gerektiğini gösteriyor' dedi. İddianamenin kendilerine bunun bir kaza olmadığını gösterdiğini ifade eden Sağkan kazayı 'katliam olarak' tanımladı. Duruşmayı takip eden Bartın Barosu Başkanı Ferhat Parlatır ise 'Yaşanan bu facia kader, fıtrat değil, ihmal' ifadelerinde bulundu.

TBB Başkanından iddianameyle ilgili 'eksik' yorumu

14 Ekim 2022’de yaşanan Amasra maden kazasının yargılama süreci Bartın Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. 8'i tutuklu 23 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasını Bartın Barosu Başkanı Ferhat Parlatır ile birlikte Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Ramiz Erinç Sağkan da takip etti. Duruşmaya verilen arada Adliye önünde kaza ve iddianameyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Sağkan, iddianamenin kendilerine bunun bir kaza olmadığını gösterdiğini ifade etti. Okunan iddianameye göre; dosyaya Genel Müdürlüğü ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı yetkilerinin de dahil edilmesi gerektiğini kaydeden Sağkan şöyle konuştu:

“Bugün 14 Ekim'de 43 canımızı topraktan alıp toprağa verdiğimiz o acı yargılamasının ilk duruşması için Bartın'dayız. Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi meslektaşım İstanbul Barosu Başkanım, Ankara Barosu Başkanım, Tekirdağ Barosu Başkanım bizlerle birlikte. Bartın Barosu zaten soruşturma dosyasını ilk aşamasından itibaren bizlerle beraber hareket ediyor. Onlarca meslektaşımız burada hak mücadelesinde yurttaşlarımızın yanında. İlk günden itibaren söylemiştik. Bu bir kaza denilerek geçiştirilebilecek bir olay değil. Bu bir katliamdır. Ve bu katliamın tüm sorumluları yargı önünde hesap verinceye kadar cezasızlık politikasının arkasından kimsenin sığınmadığından kamuoyunun tamamı tatmin oluncaya kadar burada hukuk mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz hukuk örgütleri olarak.

“İhmaller silsilesinin ortaya çıkarttığı bir facia”

Bugün ilk duruşmada iddianame okundu az önce. Ara verilinceye kadar ve iddianamenin okunmasında gördüğümüz konu aslında bunun bir kaza değil. Uzun yıllardır özellikle 2017 yılından itibaren Sayıştay'ın ısrarla uyarılarına rağmen havalandırma sisteminin yetersizliğine, teknik personelin azlığına ve diğer iki madde de dahil olmak üzere 4  konunun altı özel çizilmesine rağmen ihmaller silsilesinin ortaya çıkarttığı bir facia neticesinde 43  işçimizi kaybetmiş bulunuyoruz. Bugünkü iddianamenin özeti bu konunun bir kaza değil. Bir facia olduğunun açık ilanı niteliğinde olmasıdır. İçeride yurttaşların acılarını paylaştık onlarla beraber. Şunu gördük ki adaletin tecellisinden başka onların vicdanlarını bir nebze olsun tatmin edebilecek hiçbir unsur bulunmuyor. Tek talepleri var. Bütün unsurlarıyla bu işin tüm sorumluları yargı önünde hesap versin.

“TTK Genel Müdürlüğü ve Bakanlık yetkileri de yargılanmalı”

Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptırdığı incelemelerde özellikle 2  unsurun ön plana çıktığını görüyoruz. Bunlardan birincisi sadece yereldeki sorumluların değil yani sadece Amasra Taş Kömürü İşletmesi'nin müdürünün değil, diğer mühendis yetkililerinin aynı zamanda Taş Kömürü Kurumu'nun Genel Müdürü ve Genel Müdür yardımcısı da dahil olmak üzere soruşturmanın genişletilmesi ve bu kapsamda denetlemekle yükümlü olan bakanlık yetkililerinin de Türkiye Taşkömürü yetkilileriyle birlikte yargılanması gerektiğini aslında bu iddianame ve bu iddianamenin dayanağı olan bilirkişi raporu çok açık olarak göstermekte.

“Yargılamanın tamamında mücadeleyi sürdüreceğiz”

Bu sebeple bugünkü yapılan yargılama kadar aslında tefrik edilen ve şu anda izin aşaması beklenen diğer kamu görevlilerinin de yargılanması ve cezasızlık kılıfından kurtulmasıyla birlikte burada adaletin tecelli ettiğinden söz edebiliriz. Bütün mücadelemiz burada yurttaşlarımızın adaletin gerçekten ortaya çıkartıldığını hissetmeleri açısından bu hukuk mücadelesini yürütmekten ibarettir. Kazanın olduğu günden itibaren buradaydık. Yargılamanın tamamında adaletin tecellisi için, adil yargılanmak için burada bu mücadeleyi sürdüreceğiz.”

Parlatır: “Kaza değil, ihmal”

Duruşmayı takip eden Bartın Barosu Başkanı Ferhat Parlatır ise yaşanan kazanın kader ve fıtrat olmadığını başından beri söylediklerini  belirterek “Bugün bildiğiniz gibi maden davasının duruşması başlamıştır. Bartın Barosu olarak maden kazançlarındaki ilişkin sürecin en başından beri hukuksal süreci takip etmekteyiz. Yaşanan bu facianın birilerinin dediği gibi kader, fıtrat değil ihmal olduğunu başında söylemiş bulunmaktayız. Bugün itibariyle duruşmada yanımızda bizlere destek olan Barolar Birliği Başkanımız, yönetim kurulu üyemiz, İstanbul, Ankara ve Tekirdağ Baro Başkanlarıma onlarca avukatıma çok çok teşekkür ediyorum. Bu yargılama sürecinde en adil neticeyi elde etmek için  süreci sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.