MECLİS, TERÖRLE ETKİN MÜCADELE YASASINI KABUL ETTİ

Terör örgütleriyle mücadele kapsamında, bazı kanunlarda değişiklik içeren kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Meclisteki kanun teklifi görüşmelerine katılan AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Genel Kurulda yaptığı konuşmada teklifte en çok eleştirilen valilere verilen yetkililer, gözaltı süresi ve toplantı ve gösteri yürüyüşü konularına açılık getirdi. Teklife 'Kanun teklifi değildir' şeklinde yapılan nitelendirmenin doğru olmadığını ifade eden Tunç, 'Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisine saygısızlıktır. Milletvekillerinin emeklerine saygısızlıktır. Bunu bir talihsizlik olarak görüyoruz' dedi.

MECLİS, TERÖRLE ETKİN MÜCADELE YASASINI KABUL ETTİ

Terör örgütleriyle mücadele kapsamında, bazı kanunlarda değişiklik içeren kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Meclisteki kanun teklifi görüşmelerine AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ta katıldı. Teklif üzerine ayrıca Meclis Genel Kurulunda bir konuşma yapan Tunç, teklifte en çok eleştirilen valilere verilen yetkililer, gözaltı süresi ve toplantı ve gösteri yürüyüşü konuları başta olmak üzere yapılan değişikliklere açıklık getirdi. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında FETÖ mensuplarının yargılanması, kamu kurumlarından temizlenmesi için başlatılan süreç 2 yıldan bu yana OHAL kanunu çerçevesinde gerçekleştirildiğini ifade eden Tunç, “Ülkemiz 15 Temmuz 2016 tarihinde hain bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalmış, bu darbe teşebbüsüyle de demokrasimiz bir kez daha kesintiye uğratılmak istenmiştir. Demokratik hukuk düzeninin ortadan kaldırılmasına teşebbüs eden darbeciler, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimizin büyük kahramanlığı sayesinde püskürtülmüş, sonrasında da darbe girişiminde bulunan FETÖ mensuplarının yargılanması, kamu kurumlarından temizlenmesi için başlatılan süreç 2 yıldan bu yana OHAL kanunu çerçevesinde gerçekleştirilmiştir” dedi.

“Teklif, Anayasamıza uygun”

OHAL’in sona ermesi nedeniyle terörle mücadelenin etkin bir şekilde devam etmesi için bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını zaruri hale geldiğini kaydeden Tunç şöyle devam etti:

“Kanun teklifi OHAL’in sona ermesi nedeniyle terörle mücadelenin etkin bir şekilde devam etmesi, darbecilerin soruşturulması için bazı kanunlar değişiklik yapılmasını zaruri hale getirmiştir. Teklifle ilgili eleştiriler yapılırken en çok kullanılan sözler “OHAL’i 3 yıl daha uzatıyorsunuz.” “OHAL’i kalıcı hale getiriyorsunuz.” “Hukuk devleti ilkesinden” uzaklaşıyorsunuz” olmuştur. Oysa teklifin maddelerine tek tek baktığımızda bu iddiaların hiçbirinin geçerli olmadığını, teklifin Anayasamıza da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin vermiş olduğu kararlara da uygun olduğunu, hatta bir çok özgürlüğün, temel hak ve hürriyetin maddelerde daha da genişletildiğini görmekteyiz.

“Valilerin yetkilerini genişletmiyor aksine sınırlandırıyoruz”

En çok eleştirilen hususlardan birisi valilere verilen yetki. Zaten İl İdaresi Kanunun 11. maddesinde kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili olarak valilere bir yetki verilmektedir. Ama bu yetki kanun maddesinde sınırlandırılmış değildir. Ucu açık bir yetkidir. Ama getirilen teklifle bu yetkinin sınırlandırıldığını, hangi hallede valilerin bu yetkiyi kullanabileceğini ve ne kadar süreyle kullanabileceğine yönelik bir sınırlama getirilmekte ve teklifte süre sınırı olarak 15 gün ön görülmektedir.

“Aslında toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını genişletiyoruz”

Yine en çok eleştirilen hususlardan birisi toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunuyla ilgili düzenlemedir. Yine buna baktığımızda da eleştirilerine aksine kanun teklifinde toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kapsamı genişletilmektedir. Kapalı yerlerde toplantı saati gece 24.00’a kadar, açık yerlerde de güneşin batmasına kadar. Teklif neyi kısıtlıyor diye baktığımızda teklif gece toplantı ve gösteri yürüyüş hakkının gece 24.00’a kadar kullanılması sağlıyor ve aslında bunu genişletiyor. Burada tabi gece kullanılacağı ve vatandaşlarımızın istirahat ettiği bir zaman dilimi olduğu için bu genişlemeye de işin doğası gereği bazı şartlar getirilmekte. Bu da toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını genişleten önemli bir düzenleme olarak karşımıza çıkıyor.

“Gözaltı süresinde Anayasamıza aykırı bir durum söz konusu değil”

Teklifin gözaltı süresini düzenlemeye yönelik getirilen eleştiriler oldu. Burada da gözaltı süresi şuanda mevzuatımızda 48 saat, toplu suçlarda 4 günü geçemez, terör suçlarında da bu süre 1’er gün olmak üzere 3 kez uzatılabiliyor. Teklifler ne getiriliyor? Terör suçlarında 4 gün sonunda şüpheli hakim önüne çıkarılmak suretiyle 4’er günü geçmemek kaydıyla 2 kez uzatabilmek imkanı getiriyor. Burada Anayasamızın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının aradığı şart şüphelinin hakim önüne çıkarılması. 4 günün sonunda şüpheli hakim önüne çıkarılıyor ve hakim tarafından dinlenildikten sonra uzatma kararı veriliyor. Dolayısıyla Anayasamızın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin aradığı şartta burada uygulanıyor ve Anayasamıza aykırı bir durum söz konusu değil.

“Sıkıyönetim kaldırılıyor”

Teklifte sıkıyönetimin kaldırılması Anayasamıza uyum açısından önemli bir düzenleme. Çünkü sıkıyönetim 2017 halkoylamasıyla Anayasamızdan çıkarılmıştı. ve Sıkıyönetim Kanununa da artık gerek olmadığından uyum  sağlanıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine dostane çözüm ve deklarasyonla sonuçlandırılan başvurularda ihlal kararı verilen başvurularda olduğu gibi yeniden yargılama imkanı getiriliyor. Soruşturma aşamasında da yeniden soruşturma açılma sebebi olarak öngörülüyor.  Bu da tabi adil yargılanma hakkı açısından önemli bir düzenleme.

Askeri mahallelerde önleme araması…

Askeri mahallelerde önleme aramasına ilişkin yeni bir düzenleme yapılıyor. Mevzuatımızda sulh ceza hakimlerinin ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirlerin askeri mahallelerde önleme araması yapılması kararı vermeleri şuanda mümkün değil. Askeri mahallelerde önleme araması yapılabilmesine imkan veren değişiklikle askeri mahallelerde oluşabilecek güvenlik sorunlarının, askeri disiplinsizliğin ve suç tehlikesinin önüne geçilebilmesi amaçlanıyor. Ayrıca askeri mahallelerde yapılacak arama yalnızca askeri makamlar tarafından değil, cumhuriyet savcısının nezareti ve askeri makamların katılımıyla kolluk görevlilerince yapılabileceği hükme bağlanıyor.

Bilgisayar kayıtlarına el konulması…

Bilgisayar kayıtlarına el koymayla ilgili Ceza Muhakemesi Kanunda yapılan değişiklik teklifinde de şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasına, bilgisayar kayıtlarından kopya çıkarılmasına, ve bu kayıtların çözülerek metin haline getirilmesine şuanda hakim tarafından karar verilebiliyor. Yapılan değişiklikle şuanda gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de cumhuriyet savcısı tarafından da karar verilebilecek. Ancak cumhuriyet savcısının bu kararı 24 saat içerisinde hakim onayına sunulacak. Hakim de 24 saat içerisinde karar verecek. Eğer vermemişse bu kayıtlar imha edilecek. Eğer imha edilmemişse özel hayatın gizliliği söz konusuysa bunu ihlal edenlerle ilgili bu da kamu görevlisiyse cezada artırıma gidilecek.

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu başvuruları…

Rütbelerin geri alınmasına ilişkin düzenleme, MİT personeline ilişkin düzenleme, yine taşeron uygulamasının kaldırılmasıyla ilgili özel güvenlik kanunuyla ilgili düzenleme, TMSF’nin yetkisinin 3 yıl süreyle devam etmesine ilişkin düzenleme olması gereken, genel kabul gören düzenlemeler. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvurmuş olup ta başvurusu kabul edilenler hakkında uygulanacak usul hükümlerinin belirlenmesine yönelik bir çalışmaya ihtiyaç vardı. Teklifle bu ihtiyaç giderilmekte, başvurusu kabul edilenlerin maddi ve sosyal haklarının ödeneceğine ilişkin düzenleme yapılmakta ve bunların kamuda hangi esaslar çerçevesinde istihdam edileceğine yönelik belirsizlikte giderilmektedir.

“Milletvekillerinin emeklerine saygısızlık”

Görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifi bir kanun teklifidir. Bir kere bunu “Kanun teklifi değildir” diye nitelendirmek doğru değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisine saygısızlıktır. Milletvekillerinin emeklerine saygısızlıktır. Bunu bir talihsizlik olarak görüyoruz. terör örgütleriyle  etkin mücadele için 3 yıl boyunca alınacak tedbirlerin OHAL’i 3 yıl daha uzatıldığı şeklinde yorumlamak doğru değildir. FETÖ ve diğer terör örgütleriyle ilgili devam eden soruşturmalar ve davalar vardır. Kamu görevlileriyle ilgili devam eden disiplin işlemleri vardır. Terörle etkin mücadele için kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması, ihracı, rütbelerinin geri alınması, mesleğe ilişkin unvanların kullanılmaması gibi ihtiyaç duyulan bu tedbirlerin elbette ki kanunla düzenlenmesi gerekirdi. Yapılan da işte budur. 

“Ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olsun”

Darbe girişiminde bulunan FETÖ terör örgütüyle irtibat olduğu bundan sonra da ortaya çıkacak kişiler olabilecektir. Sonradan tespit edilen bu şahısların kamuda çalışmaya devam etmelerini elbette ki şu Mecliste hiç kimse beklemez. Bu şahısların kamudan ihracını OHAL sonrası dönemde demokratik hukuk kuralları çerçevesi içerisinde Anayasamıza ve kanunlarımıza uygun bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamak durumundayız. Teklifle getirilen düzenlemeler bu ülkede bir daha 15 Temmuz gibi karanlık gecelerin yaşanmaması içindir. Bir daha yeni OHAL’lere ihtiyaç olmaması içindir.  bu tedbirlerin alınması ve bu tedbirlerin kanunla düzenlenmesi için kanun teklifinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.”