Kasapoğlu: ''Bu sistem, halkın hür iradesine darbedir'

AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç'un 6'lı masanın anayasa değişikliği önerisini eleştirisine cevap veren İYİ Parti Bartın İl Başkanı Sayın Mehmet Kasapoğlu, 'Türkiye'yi daha ne kadar geriye getirebiliriz? Diye her yolu deniyorlar' dedi.

Kasapoğlu: ''Bu sistem, halkın hür iradesine darbedir'

İYİ Parti Bartın İl Başkanı Sayın Mehmet Kasapoğlu, AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç’un 6’lı masanın anayasa değişikliği önerisinin eskiye dönüş anlamına geldiğini belirterek, darbeci anlayış ve vesayet döneminin tarihin tozlu raflarında yerini aldığını, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yükselmeye devam edeceğine dair açıklamalarına cevap verdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin toplumun her bir kesiminin görüşünü, kararını ve temsilini hiçe saydığını ifade eden Başkan Kasapoğlu, “Liyakatten uzak tek adam rejiminin getirdiği; ekonomik, eğitimsel, ticari, politik ve uluslararası itibarındaki istikrarsızlığı görmezden gelerek, hala iyimser bir hava yaratmaya çalışmak anlaşılacak bir konu değildir. Toplumun her bir kesiminin görüşünü, kararını ve temsilini hiçe sayan bu sistemi savunmak, başlı başına halkın hür iradesine ve düşüncesine uygulanmış örtülü bir darbe şeklidir. İstikrarsızlık kaynağı olarak nitelendirdiğiniz ve bu sistemin karşısına getirdiğiniz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin, ülkemizin tüm politikalarında ne kadar istikrarlı bir duruş sergilediğini görüyoruz” dedi.

“Hangi unsur sizi rahatsız ediyor?”

“Güçlendirilmiş parlamenter sistemdeki hangi unsur sizi rahatsız ediyor?” diye soran Mehmet Kasapoğlu şöyle devam etti:

“Enflasyonun önüne geçemeyen, pazardaki marketteki fiyatları görmezden gelip halkı yoksulluğa terk eden, okullardaki çocuklarımıza ücretsiz yemek verilmesine dahi inat sebebiyle itiraz eden, işçiyi-emekliyi-memuru-polisi-öğretmeni easnafı unutan, kadınlarımızı-çocuklarımızı, hayvanlarımızı ve doğamızı koruyamayan, istihdamı yalnızca yandaşlarına ve tanıdıklarına sağlayan, torpil düzenine engel olamayan, çiftçiyi unutan, tarımı işlevsiz hale getiren, gençlerin umutlarını ve geleceklerini çalan bu düzen mi istikrarlı?  

Güçlendirilmiş parlamenter sistemdeki hangi unsur sizi rahatsız ediyor?  

Kuvvetler ayrılığının tesis edilmesi mi?

Meclisin yetkisinin artırılması mı?

Başbakanlık makamının güçlendirilmesi mi? 

Cumhurbaşkanının tarafsız ve sembolik olması mı?

Yoksa yürütmeye müdahale edemeyecek olması mı? 

Halkın hür seçilmiş iradesi olan TBMM’nin devlet yönetiminde merkez olması mı?

Seçim barajının yüzde 3’e düşürülüp, yüzde 1 oy oranını aşan her partinin hazineden yardım almaya hak kazanıp, temsil ettiği kitlenin haklarını daha güçlü savunabilecek olması mı?

Partilerin seçim dönemlerinde aldığı yardımların şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmasının zorunlu hale getirilmesi mi?

Parlamentoların tarihsel bir kazanımı olan bütçe hakkının devredilmezliği ilkesinin tesis edilmesi mi?

Vatandaştan toplanan vergilerin nasıl harcandığının etkili şekilde denetlenecek olması mı?

Olağanüstü hal ilan etme yetkisinin Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kuruluna verilecek olması mı? Hatta alınan OHAL kararının TBMM’nin onayından geçme zorunluluğu mu?

Hakimlik ve savcılık mesleklerinin tam bağımsızlık için birbirinden ayrılacak olması mı?

Avukatlarımızın ve barolarımızın anayasal güvenceye kavuşturulacak olması mı?

Anayasa mahkemesinin görev ve yetkilerinin genişletilecek olması mı?

Yoksa güçlü, bağımsız ve tarafsız yargı oluşumu sebebiyle yargıya müdahale edilemeyecek olması mı?

“Bunların hangisine itiraz ediyorsunuz?”

Sayın Tunç, bunların hangisine itiraz ediyorsunuz?

Beyanınızda “Demokrasi, millet iradesidir” diyorsunuz, peki milletin iradesinin ve temsilinin olmadığı bir yönetim şeklini hangi ilkelerle destekliyorsunuz?

“Yenisi varken, eskisinin güçlendirilmesini önermek geri’yi ifade etmektir” derken; yüzde 185.34 ‘e varan enflasyonu veya ülkelerin toplam ekonomik büyüklüğünün ötesinde yurttaşlarının ortalama refah düzeyinin asıl göstergesi olan kişi başına milli gelirine göre sıralamasında Türkiye’nin 2022 yılı itibariyle 81’incilikle, tarihi dip noktaya düştüğü gerçeğini mi kastediyorsunuz?

“Bu sistemi ortadan kaldıracağız”

İnsanımızın alım gücünü yok eden, yalnızca belirlediğiniz oligarşik yapıya hizmet eden bu sistemi ortadan kaldıracağız. Ve evet, yerine milletin iradesini baz alan; demokratik, şeffaf ve hesap verebilir bir güçlendirilmiş parlamenter sistemi getireceğiz.

İYİ Parti olarak; emeklilerimizi, gençlerimizi, memurumuzu, esnafımızı, özel sektör çalışanlarımızı ve çocuklarımızı hak ettikleri refah düzeyine ulaştıracağız.

Vatandaşını düşünmeyen bu karanlığın güneşe evrilmesine çok az kaldı.”