KARAKAŞ'TAN AKIN'A ARAŞTIRMA KOMİSYONU TEPKİSİ

Bartın Belediye Meclisinde fatura usulsüzlüğüyle ilgili araştırma komisyonu kurulmasına dair CHP Grubu ile Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın arasında yaşanan tartışma hakkında açıklamada bulunan CHP İl Başkanı Selim Karakaş, ' 'Biz görevimizi yaptık. Bundan sonrası mahkemelerin işidir' diyen Belediye yönetimi, olayı küçültme çabası içine girerek sulandırmaktadır. Yapılan en büyük yanlışta budur' dedi. Cemal Akın'a sorular yönelten Karakaş, konuyla ilgili İçişleri Bakanlığından müfettiş talep edilmesi gerektiğini de söyledi. Karakaş, ayrıca savcılıktan görevlendirilen bilirkişiye yardımcı olmak amacıyla Bartın Belediyesi içinden komisyon kurulmasının da usule ve temayüle aykırı olmadığını kaydetti.

KARAKAŞ'TAN AKIN'A ARAŞTIRMA KOMİSYONU TEPKİSİ

“Belediye olayı küçültmeye çalışıyor”

CHP İl Başkanı Selim Karakaş,  Bartın Belediye Meclisinin temmuz ayı toplantısında CHP Grubu ile Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın arasında yaşanan fatura usulsüzlüğüyle ilgili araştırma komisyonu kurulması tartışmalarıyla ilgili basın açıklamasında bulundu. CHP’li Belediye Meclis Üyelerinin de yer aldığı açıklamada Akın’n konuyla ilgili “Biz görevimizi yaptık. Bundan sonrası mahkemelerin işidir” şeklindeki açıklamalarının yetersiz olduğunu ifade eden Karakaş, “Kamuoyunda Bartın Belediyesi Mali İşler Müdürlüğünde çalışan bir büro işçisi tarafından yapıldığı bizzat Belediye Başkanı Cemal Akın tarafından kamuoyuna duyurulan elektrik faturalarının ödenmesi sırasında yapılan yolsuzluğun boyutlarının büyüklüğü ile ilgili çok ciddi rakamların her ortamda dillendirilmesi bizleri ve Bartınlı Hemşerilerimizi çok rahatsız eder hale gelmiştir. Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın olaydan hemen sonra yaptığı açıklama ve katıldığı televizyon programında yaptığı bilgilendirmeler kamuoyunu ve bizleri tatmin etmemiştir. Sayın Cemal Akın televizyonda yaptığı açıklamada üç dört adet elektrik faturasında yapılan bir yolsuzluk olduğunu Mali İşler Müdürlüğü tarafında kendine bilgi verildikten sonra olayı gerçekleştiren kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu yasal işlemlerin başlatılarak Mali İşler Müdürlüğünde çalışan büro işçisinin iş akdinin fesh edilerek Belediye ile ilişkisinin kesildiğini ve bu kişinin mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildiğini ifade etmiş ve “Biz görevimizi yaptık. Bundan sonrası mahkemelerin işidir” demekle yetinmiştir. Yapılan bu açıklamanın yetersiz olduğu hepiniz tarafından bilinen bir gerçektir” dedi.

“Belediye yönetimi olayı sulandırmaktadır”

Belediye yönetiminin olayı küçülterek sulandırmaya çalıştığını kaydeden Selim Karakaş, şöyle devam etti:

“Partililerimizden ve halkımızdan gelen tepkiler üzerine 2 Temmuz Perşembe günü yapılan Belediye Meclisi Toplantısında Belediye Meclisi Gurup Sözcümüz Ahmet Çavuşoğlu tarafından Belediye Meclisi Başkanlığına gurubumuz adına verilen önerge ile Belediye Meclisinde bir araştırma komisyonu kurulması talep edilmiştir. Önergenin gündeme alınması tartışmaları sırasında Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın yine aynı şekilde olayın adli makamlara intikal ettiğini, olayı sulandırmamamız gerektiğini, savcılıktan bilirkişi geleceğini, bilirkişinin komisyon kurulmasına izin vermesi halinde Mecliste bir komisyon kurulabileceği doğrultusunda Meclisin karar alacağını da sözlerine ekleyerek Belediye Meclisinin de bu doğrultuda karar almasını ısrarla dile getirmiştir. Böylelikle meclis iradesi üzerinde tahakküm oluşturmaya çalışmıştır. Oysaki Belediye yönetiminde en üst kara organı Belediye Meclisi iken Belediye Meclisinin alacağı karar bilirkişinin iznine tabi tutulmuştur. Sayın Başkan ısrarla “Bilirkişi kur derse Belediye Meclisinde bir komisyon kurulur” kararı aldırmaya çalışmıştır. Oysaki Belediye yönetiminin yapılan bu yolsuzluk ile ilgili tespit ettiği bütün bilgileri bütün şeffaflığı ile Belediyenin en üst organı olan Belediye Meclisine aktarması gerektiği bilinen bir gerçektir.  Bu nedenle de diyoruz ki CHP grubu değil, yeterli bilgiyi kamuoyu ve Belediye Meclisi ile paylaşmayan Belediye yönetiminin kendisi olayı küçültme çabası içine girerek sulandırmaktadır. Yapılan en büyük yanlışta budur.

“Belediye içinden komisyon oluşturulması usule aykırı”

Yine aynı tartışmalar içinde Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın Belediye içinden bir araştırma Komisyonu kurulduğunu ve Bu komisyonun Savcılıktan görevlendirilen bilirkişi ile birlikte çalışacağını ifade etmiştir. Bu Komisyonun Belediye Başkan Yardımcılarından, Mali İşler Müdürü ve Şefi ile İç Denetçi ve Veterinerden oluştuğunu sözlerine eklemiştir. Öncelikle böyle bir komisyonun belediye içinden oluşturulmuş olması hem usullere hem de temayüllere aykırıdır. Bu türden olaylarda soruşturmanın selameti için komisyonların Belediye dışından  farklı  şekillerde kurulması gerekmektedir.   Mali İşler Müdürü ve Şefinin bu komisyonda yer alması da ayrıca bir çok soru işaretini de gündeme taşımaktadır. Zira Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın’ın bir yerel televizyonda yaptığı açıklamada “3 – 4 elektrik faturasında yapılan yolsuzluk” söyleminden yapılan yolsuzluğun bir kere değil birden fazla kere yapıldığı kanısı ve boyutlarının daha büyük olduğu o günden bu yana kamuoyunu meşgul etmektedir. Dedikoduların önüne geçmenin yolu öncelikler şeffaf olmak ve Belediye Meclisi ve kamuoyunun olayı sulandırmadan bilgilendirmekten geçmektedir.

“Olay geçiştirilmeye çalışılmakta”

Şuana kadar Bartın Belediyesinden yapılan açıklamaya göre; Belediye Mali Hizmetler Müdürlüğünde çalışan büro işçisinin Belediyeye ait paraları hileli yollardan zimmete geçirdiği, Bunun Mali İşler Müdürlüğü tarafında tespit edildiği bunun sonrasında da söz konusu işçinin iş akdinin de fes edilerek hakkında savcılığa suç duyusunda bulunulduğu ve yapılan savcılık incelemesi sonucunda tutuklanarak cezaevine gönderildiği bilgisi kamuoyu ile paylaşılmıştır. Sonrasında ise gelen sorulara verilen cevap standart hale getirilerek “Olay savcılığa intikal etti bundan sonra iş hukukun ve adaletin işidir” denilerek geçiştirilmeye çalışılmaktadır.

“İçişleri Bakanlığından Müfettiş talep edilmeli”

Oysa ki yapılması gereken İçişleri Bakanlığı tarafında görevden alınan Yalova Belediye Başkanımız Vefa Salman’ın  yaptığı gibi yolsuzluk olayının sonrası olayda sorumluluğu olabilecek kişileri önce görevden uzaklaştırmak, sonra 1. Derece sorumlu olduğu tespit edilen kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmak bir taraftan  Savcılık incelemesi sürerken İçişleri Bakanlığından Müfettiş talep ederek olayın Belediye içinde İçişleri Bakanlığı Müfettişleri tarafında da incelenmesini sağlamaktır.

“Akın müfettiş talep edecek mi?”

Yapılan açıklamalara göre Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın tarafından İçişleri Bakanlığından Müfettiş talep edilmemiştir. Bu hali ile soruşturmanın bir ayağı kopuk ilerlemektedir. Bundan sonrası için Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın bu olayın incelenmesi için İçişleri Bakanlığından müfettiş talebi olacak mı? Olmayacaksa neden olmayacak? Mali Hizmetler Müdürlüğünde yapıldığı Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın tarafından ifade edilen yolsuzluk olayı ile ilgili olarak usul gereği soruşturmanın selameti açısından yolsuzluğu yapan kişinin amiri pozisyonundaki kişi yada kişileri görevlerinden  uzaklaştırdınız mı? Yada uzaklaştırmayı düşünüyor musunuz?

“Bilirkişinin iradesi Meclis İradesinin üstünde mi?”

CHP Gurubu tarafından verilen önerge ile Mecliste kurulması talep edilen Araştırma Önergesi ile ilgili “ Savcılıktan gelecek Bilirkişinin talebi doğrultusunda Meclis Araştırma Komisyonu Kurulacağını” 2 Temmuz tarihli Belediye Meclisi toplantısında ısrarla dile getirdiniz. Bilirkişinin iradesi Meclis İradesinin üstünde mi? Eğer Belediye Yönetiminin bir çekincesi ve endişesi yoksa kamuoyu vicdanının rahatlatılması dedikoduların sonlandırılması için yukarıda sorduğumuz  sorularla birlikte Mali İşler Müdürlüğü personeli tarafından  yapılan yolsuzluğun Belediyece tespit edilebilen rakamsal boyutunun, bir kere mi yoksa farklı zamanlarda kaç kere yapıldığını ve olayın bütün açıklığı ile şeffaf bir şekilde Yurttaşlarımıza açıklanması gerektiğine inanıyoruz.

“AK Parti’nin sessiz kalması manidar”

Ayrıca bu konuda AK Parti Belediye Meclis Grubu’nun bu konu ile ilgili 2 Temmuz tarihli Belediye Meclis toplantısında neden sessiz kaldığı ve AK Parti  il başkanlığının da böylesine bir yolsuzluk olayı ile ilgili açıklama yapmaması düşündürücü ve son derece manidardır.  “Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Olay mahkemeye intikal etti” söylemi kamuoyu vicdanını rahatlatmaya yetmiyor.”

“Yılmaz Tunç’u kınıyorum”

Basın açıklamasında ayrıca AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç’un 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü hakkında yaptığı Führer benzetmesine de tepki gösteren Karakaş “İkinci Genel Başkanımızı, Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci Başbakanını, ikinci Cumhurbaşkanını, savaş meydanlarında meydan muhaberesi kazanmış partili bir büyüğümüzü Hitler’e benzeterek son derece elim bir şeye imza atmıştır. Sonrasında özür dilemesine rağmen bunu bir kez daha dile getirmek istedim. Dolayısıyla insanların bir lafı söylerken Türkiye Cumhuriyeti tarihini çok iyi bilmeleri ve değerlendirmeleri gerekiyor diye düşünüyorum. Böyle bir açıklamasından dolayı Yılmaz Tunç’u kınamak istiyorum. hiç kimsenin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularından birisine bir Hitler benzetmesi yapması yakışmıyor. Kendisi kendisine nasıl yakıştırdı onu da anlamıyorum” dedi.