Demircan, 400 Yataklı Devlet Hastanesinin temelini attı

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Bartın 400 Yataklı Devlet Hastanesi'nin temelini attı. 400 yataklı olmasına rağmen 480 kapasiteli olarak hizmet verecek olan hastanenin temel atma töreninde konuşan Bakan Demircan 24 Haziran seçimlerinin önemine değinerek 'Bu seçim ayrıca bir önem arz ediyor. Türkiye ayağındaki prangalardan kurtulmuş olacak ve hızla kalkınmaya, gelişmeye devam edecek. 30 yıldır boğuştuğu terör belasıyla daha etkin mücadele imkanı bulacak' dedi. Demircan ayrıca şehir hastaneleri üzerinden muhalefete de yüklendi.

Demircan, 400 Yataklı Devlet Hastanesinin temelini attı

Demircan : “24 Haziran’da Türkiye’de yeni dönemin kapısı açılacak”

Bartın Merkez Şiremirçavuş Mahallesi’nde yapılacak olan 400 yataklı Bartın Devlet Hastanesi’nin temeli Sağlık Bakanı Ahmet Demircan tarafından atıldı. Törene Bakan Demircan’ın yanı sıra  Bartın Valisi Nusret Dirim, Belediye Başkanı Cemal Akın, AK Parti Bartın Milletvekili ve Milletvekili Adayı Yılmaz Tunç, Yaşar Arslan, AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı, Bartın Jandarma Alay Komutanı Jandarma Albay Yavuz Selim Kapancı, Bartın İl Emniyet Müdürü Ogün Vural, İl Genel Meclis Başkanı Kenan Dursun, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İbrahim Kayış ile çok sayıda kurum müdürü ile vatandaşlar katıldı.

Tunç: “Bartın’ı Karadeniz’in yıldızı yapmaya devam”

Uzun zamandır yapılması beklenen hastanenin temel atma töreninde ilk konuşan AK Parti Bartın Milletvekili ve Milletvekili Adayı Yılmaz Tunç oldu. Bartın’da yapımı devam eden 6 milyarlık kamu yatırımını önümüzdeki 5 yıllık süreçte hızla tamamlayacaklarını ve üzerine yeni yeni projelerle Bartın’ı Karadeniz Bölgesi’nin bir yıldızı yapmaya devam edeceklerini ifade eden Tunç şunları söyledi:

“Bugün Bartın’ımız için çok önemli bir gün. Rahmet, marifet, bereket ayı Ramazan ayının son günlerinde ve Ramazan Bayramı öncesinde çok önemli bir yatırımın temelini atmak için bir aradayız. 400 yataklı Bartın Devlet Hastanemizin temelini bugün çok değerli Bakanımız Sayın Ahmet Demircan’la birlikte atacağız. Sayın Bakanımız yoğun programları arasında, şurada seçime de 10 gün kala Samsun ve çevre illerdeki çalışmalarının arasında bizleri kırmayarak aramıza katıldı. Ben tüm Bartınlılar adına bu büyük yatırımlar ve daha önceki yatırımları için huzurlarınızda Sayın Bakanımız Ahmet Demircan’a çok teşekkür ediyorum. Bartın’ımız Batı Karadeniz Bölgemizde sürekli gelişen büyüyen ve son 16 yıldır da son derece önemli yatırımlara sahne olan bir ilimiz. Toplamda 5,8 milyarlık kamu yatırımını Bartın’a kazandırdık. Devam eden 6 milyarlık kamu yatırımımız var. İnşallah yeni sistemde, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde devam eden bu 6 milyarlık kamu yatırımını önümüzdeki 5 yıllık süreçte hızla tamamlayacağız. Üzerine yeni yeni projelerle Bartın’ı Karadeniz Bölgesi’nin bir yıldızı yapmaya devam edeceğiz. Tabi bu yatırımlar arasında sağlık yatırımları önemli yer tutuyor. Eğitim önemli, üniversitemizle Bartın’ı üniversite şehri yaptık. Ulaşım, barajlar, tüneller, her taraf şantiye. Organize Sanayi Bölgesinde yeni yeni fabrikalar ve o bölgeyi şimdi genişletiyoruz 40 fabrika daha geliyor. İş, aş, turizm, tarım ve her türlü destek noktasında AK Parti iktidarının avantajlarını Bartın’ımız yaşamaya devam ediyor. Sağlık alanında da Bartın’a toplamda şu ana kadar 118 milyarlık kamu yatırımı gerçekleştirdik.

“Bartın’a 198 trilyonluk bir yatırımın temelini atıyoruz”

Daha önce Devlet Hastanesi Kırtepe’deki sağlık ocağıydı ve 90’lı yıllar boyunca koalisyon dönemlerinde uzun yıllar boyunca inşaatı sürüp tamamlanamayan Ömer Tepesindeki Bartın Devlet Hastanesini de 2005 yılında biz tamamlamıştık. Şu anda orası da yeterli gelmiyor. Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Ağız Diş Sağlığı Hastanesi, göğüs hastalıklarına ek bina, verem savaş dispanseri, fizik tedavi merkezi… Tüm bu imkanları artırdık. Amasra’da ilçe hastanemizi tamamladık şu anda açılmak üzere. Ulus ilçe hastanemizi geçen sene tamamladık. 4’ü beldelerimiz olmak üzere 6’sı büyük köylerimizde toplam 10 ayrı noktada Aile Sağlığı Merkezleri inşa ettik. 25 Haziran’da da Zafer Aile Sağlığı Merkezi’nin ihalesi var. 24’ünde seçim var ve biz seçimden hemen bir gün sonra yatırım ihalesini yapıyoruz. Seçime 10 gün var Bartın’a 198 trilyonluk bir yatırımın temelini atıyoruz. Durmak yok yola devam diyoruz. Seçim filan dinlemiyoruz, ara vermeden, ülkemizi ve Bartın’ı geliştirmenin gayreti içindeyiz.

“Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle çok daha ivme kazanacak”

400 yataklı Bartın Devlet Hastanesi öncesinde 200 yatak ve ek blok olarak planlanmıştı. Bu 200 yatak ve ek bloğun parça parça binalar olmasın ve Bartın’ımızda şehir hastanesi hüviyetinde, daha önce kamu özel ortaklığı sistemine dahil edilmişti ancak daha hızlı tamamlayabilmemiz açısından Devlet Hastanesi programa alındı. İhaleyi bekliyorduk. Sayın Bakanımız atandığında hayırlı olsun ziyaretine gitmiştim ve Bartın Devlet Hastanesi ihale sürecini tamamlayamadığımızı söylemiştim ve sağ olsun devreye girerek ihalesi sene atlamadan gerçekleştirilmiş oldu. Ben Sayın Bakanımıza bu büyük desteklerinden dolayı ve değerli bürokratlarımıza çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. 198 milyon çok büyük bir para aslında. Eskiden bu paraların toplanamadığı, toplanıp da başka yerlere sarf edildiği günleri hatırlayacak olursak, 100 lira verginin 86 lirası faize, IMF’ye borç ödemelerine ve borç faizlerine gidiyorsa tabi ki geri kalan 14 lirayla emeklinin dahi maaşı ödenemez hale gelmişti. Artık o günler geride kaldı. Artık yeni Türkiye’de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle çok daha ivme kazanacak yeni bir atılım dönemine geçiyoruz. 

“24 Haziran’ın Türkiye bayramı olmasını diliyorum”

198 trilyonluk bu yatırım 158 trilyona ihale edildi. Şu ana kadar 118 milyonluk sağlık yatırımı gerçekleştirdik. Bu hastanemizle birlikte önümüzdeki üç yıl içerisinde Bartın’a harcanan sağlık yatırımı tutarı diğer devam eden sağlık yatırımları ile beraber 300 trilyonu geçecek. Milletin parasını millete hizmet olarak akıtan bir lider var. Recep Tayyip Erdoğan var. Onun kadrolarıyla birlikte ülkemiz 16 yıllık birikimin üzerine yeni yeni hedeflere hızla ilerlemeye devam edecek. Bartın da bundan fazlasıyla nasibini almaya devam edecek. Ben tekrar bu büyük yatırımın hayırlı olmasını diliyorum. Burada çalışacak işçilere kolaylıklar diliyorum. Sayın Valimiz başta olmak üzere diğer yetkililere teşekkür ediyorum. Sayın Bakanımıza da bu yoğun programı arasında Bartın’a da vakit ayırdığı için, bizleri onurlandırdığı için teşekkür ediyorum. Şimdiden Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum. Bayramın ülkemiz ve milletimiz için barışa, esenliğe, kardeşliğe vesile olmasını diliyorum. 24 Haziran’ın da Türkiye bayramı olmasını diliyorum.”

Dirim: “Sadece Bartın’a değil çevre illere de hizmet edecek”

Çevre illere de hizmet verecek olan yeni hastane ile Bartın’ın büyük bir eksikliğinin tamamlanacağını ifade eden Vali Nusret Dirim, son teknolojik donanımlı cihazların da yer alacağı hastaneyle ilgili olarak “Bugün Bartın için heyecan dolu bir gün. Yıllardır Bartın’ımızın, Bartınlımızın beklediği hastanenin temel atma töreni için bir aradayız. 400 yataklı olarak planlanan devlet Hastanesi sadece Bartın’a değil çevre illere de hizmet edecek önemli bir alt yapı ihtiyacını karşılayacak. Donanımıyla da son teknolojik cihazları da içinde barındıracak bir hastane olacak. Bartın için çok ciddi bir eksikliğin giderilmesi anlamında da bugün önemli bir gün diyebiliriz. Bu alan 127 bin metrekarelik bir alan ve bu alanın 94 bin metrekare kapalı alanı olan bir hastaneye kavuşacak. Donanımıyla, açık ve kapalı otoparklarıyla, diğer sosyal alanlarıyla çok nezih bir hastane olacağını düşünüyoruz. Ayrıca hastanemiz şehrin gelişmesi bölgesi içerisinde bulunuyor. Biliyorsunuz ki şehrimiz üniversitemize doğru gelişiyor ve gelişme bölgesi içerisinde olduğundan dolayı çok kısa bir süre içerisinde kentle son derece entegre olacaktır. Çevresindeki yapılaşmayla birlikte bu bölge şehrin kalbinin attığı bir nokta olacaktır. Dünya hızla değişiyor, insanların ihtiyaçları da değişiyor ve gelişiyor. Sağlık alanında da ihtiyaç duyduğumuz, eksikliğini hissettiğimiz konularda hiçbir eksikliğimizin kalmamasını haklı olarak talep ediyoruz. Ülkemizin sağlıkta kat ettiği çok ciddi mesafelerin olduğunu fark eden bir yöneticiyim. Bunun devam etmesi gerekiyor ve devam ettiğini de memnuniyetle görüyoruz. Burada 158 milyon artı KDV’den daha fazla tutardaki bu hastane sağlık teşkilatına hayırlı olsun. Bunların hepsi mutlaka güzel, sağlığa yapılan yatırım da çok çok daha güzeldir. Bugün temel atma programına katılan Sayın Bakanımıza ve Milletvekilimize bu konuyu her zaman gündeminde tuttuğu için çok teşekkür ediyorum.” dedi.

Demircan: “2002’den önce millet ikinci plandaydı”


Türkiye’de 2002’de önce asıl olan anlayışın devlet olduğunu milletin ikinci planda olduğunu ifade eden Sağlık Bakanı Ahmet Demircan bu zihniyetin 2002 yılından sonra değiştiğini ifade ederek 24 Haziran seçimlerinin önemini ve sağlık alanında yapılan yatırımları şu sözlerle anlattı:

“Böyle güzel ve yemyeşil bir mekanda güzel bir işi yerine getirmek için bir aradayız. Türkiye sağlık alanında 2002’den bu zamana çok önemli adımlar attı ve çok önemli mesafeler kat edildi. Meseleyi anlatmak için pek çok örnek verebilirim. Şu anda 60 tane tesis hizmete geçti açılışlarına yetişemiyoruz. Birden bire de erken seçim süreciyle karşılaşınca da arkadaşlara açılış neredeyse siz yapın şeklinde bu şekilde açılışları yapmaya gayret ediyoruz. Daha üç gün önce Sinop’taydık ve bir günde üç hastanemizin açılışını yaptık. Peki niye anlatıyorum? Türkiye’de ki gelişmenin hızını anlatıyorum. Yine 2018 yılı içerisinde temeli atılmak için sıra beklenen 42 tane tesisimiz var. İşte bir tanesinin bu gün temelini burada hep birlikte atıyoruz. Türkiye’de ne değişti de bu işler hızlandı? 2002 öncesinde Türkiye’de bunlar yaşanmıyordu. Önemli olan değişim önce zihniyet değişti. Daha önceki zihniyet asıl olan  devlet diyordu. Millet ikinci plandaydı. Oysa Türkiye’de 2002’den sonra değişen zihniyet insanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesiydi.

“Arzulanan değişimi bir türlü sistemde göremedik”

Bu ilke etrafındaki değişim Türkiye’de ki işlerin, hizmetlerin vatandaşa dönük yaklaşımını değiştirdi ve gösterdi. Ama yine bir arıza ve sıkıntı vardı. O da sistemimizdi. Arzulanan değişimi bir türlü sistemde göremedik. Neydi sistemdeki sıkıntı? Türkiye Cumhuriyeti kurulurken millet egemenliği esası üzerine kuruldu. 23 Nisan 1920 bunun ilanıydı. Milli Egemenlik Bayramı’dır onun için adı. Sonra rejimin adını koyduk 3 yıl sonra 29 Ekim’de Cumhuriyet. Ama üçüncü adım bir türlü gelemiyordu. Denemeler oldu, demokrasi 46’da ikinci deneme oldu. O gün orada açık oy gizli tasnif diye bir garabet yarattı. Milletimiz demokrasi ile 1950’de tanıştı. Parlamenter sistem demokrasi 1950’de Türkiye’de faaliyete geçti. Başarılı oldu mu? Elbette oldu. Parlamenter sistem 1950’de Türkiye’nin önünü açtı. Başarılı oldu ki millet 54’te ve 57’de o kadroyu bir daha seçti. Birileri bir daha iktidar görememe korkusuyla ordu içinde cuntalar üreterek darbe yaptılar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ki en mühim kırılma hadisesi 60 darbesidir. O günden bugüne parlamenter demokrasi modelimiz maalesef darbecilerin anayasaları ile Türkiye’de verimsiz bir pozisyona geldi. Sürekli kriz, sürekli kaos, sürekli vesayet baskısı ve darbeler yaşadık. Saymakla tükenmiyor. 60 darbesi, 70 darbesi, 71 muhtırası, 80 darbesi, 28 şubat, 2007 e muhtırası, AK Parti’yi kapatma davası, 367 dayatması ve 2016 15 Temmuz darbe girişimi. Bu aziz millet devletini ve ülkesini uçurumun kenarından çekti aldı ve darbeleri tarihin karanlıklarına attı.

“24 Haziran aslında 16 Nisan kararın uygulaması olacak”

Sistemdeki verimsizlik Türkiye’nin arzuladığı kalkınma hızını yakalamaya yetmiyordu, engel oluyordu. Ayrıca birde Türkiye’de 30 yıldır devam eden terör belasını yaşadık. Binlerce şehit, can kaybı, milyarlarca dolar ülkenin kaynak kaybına maruz kaldığını biliyoruz bu süre içerisinde. Şimdi Türkiye 2017’de bir karar aldı. 24 Haziran’da yapacağımız seçim aslında 16 Nisan 2017’de aldığımız kararın uygulaması olacak. Ne kararı aldık? Bu parlamenter sistemle Türkiye’nin arzuladığı kalkınmayı ve gelişmeyi sağlamak mümkün değil. Demokrasi gücünü de elde etmek mümkün değil. Ve Anayasada yaptığımız değişikliği milletimizin onayına getirdik. Milletimiz aslında seçimi 2017’de yaptı. Şimdi onun fiili uygulamasını hayata geçireceğiz. Siz bakmayın muhalefete,  gelince, seçilince iddiaları o ki parlamenter sisteme geri gideceklermiş. Dikkat edin anahtar kelime geri gideceklermiş. Bugün onların bulunduğu pozisyon adeta bir gericilik pozisyonudur. Türkiye mesafesini aldı ve demokrasi yolunda hızla ilerliyor ve ilerlemeye devam edecek. Öbür taraftan Türkiye 16 yıllık istikrarlı bir hükümet dönemi yaşadı. O 16 yıllık istikrar sayesindedir bugün Türkiye’nin elde ettiği gelişme düzeyi.

Rakamlarla sağlıkta gelinen noktayı anlattı

2002’de sağlık hizmetlerinin ne durumda olduğunu anlatmaya gerek yok ama gençlere hatırlatmak lazım. Gençlerin o gün yaşananlardan haberi yok. Tüm Türkiye’nin ambulans sayısı sadece 560 küsurdu. Bugün Türkiye’nin 6 bin tane kara ambulansı var. 19 tane hava ambulansı var. Bir alman vatandaşı Türkiye’de kaza geçirince Alman hükümeti ya da sigorta şirketi oradan uçak gönderir hastasını yaralısını buradan alıp Almanya’ya getirirdi. Ve biz imrenerek bakardık. Bugün Türkiye’nin 4 tane ambulans uçağı ülkenin belli noktalarında her an hazır bir şekilde yaralılarımızı ve hastalarımızı nakletme işlemini yerine getiriyor. 2002’de Türkiye’nin sahip olduğu nitelikli hasta yatağı sayısı 18 bindi. Bugün 130 bini geçmiş durumdayız. Nitelikli yatak dediğimiz tek veya iki kişilik odalar. Türkiye’nin yoğun bakım yatak sayısı 2 bin 214’tü. Bugün 36 bin 500 tane yoğun bakım yatağımız var. Bu ulaştığımız rakam Avrupa normunun üst rakamıdır.

“Türkiye geçtiğimiz yıl 2 milyar dolarlık silah ihraç etti”

Böyle bir gelişme diğer alanlarda da oldu. Bakın bugün Türkiye dün savunması için lazım olan silahını ve cephanesini hep dışarıdan temin ediyordu. Çok cüzzi miktarda yerli üretim vardı. Bugün Türkiye yüzde 80’lere ulaşan silahını ve cephanesini üretebilen ve silah ihraç eden bir ülkedir. Verilen rakamlar ilginçtir, Türkiye geçtiğimiz yıl içinde 2 milyar dolarlık silah ihraç edebilmiştir. Aynı şekilde sağlık turizmi alanında Türkiye iddialı bir şekilde yola çıkmaktadır. Sağlık alt yapısını tümüyle yeniledikten sonra vatandaşımızın hizmetlerinin görülmesinden artan kapasitemizi sağlık turizmi için elbette kullanacaktır Türkiye. Şu anda sağlık turizminden ülkemizin yıllık 4 milyar dolar civarında sağlık turizminden geliri vardır. 2023 hedefi 20 milyar dolardır. Türkiye’de sağlık alt yapısı tümüyle yenilenmek üzere. Türkiye’de önümüzdeki 5-6 yıllık süre içinde sağlık alt yapısı tümüyle yenilenmiş olacak. Artık Türkiye’de önümüzdeki 10 yıllar içerisinde sağlık yatırımlarını artık ikinci planda görecek. Çünkü yatırımları tamamlamış olacak.

Şehir hastaneleri üzerinden muhalefete yüklendi

Muhalefet, çok hazindir ki bunlara da karşı çıkıyor. Gerçi onların karşı olmadığı gelişim yatırım yok ki. Sanki bunların işi gücü Türkiye’nin elde edeceği gelişmelere karşı durmak. Şimdi tutturmuş bir şehir hastaneleri karalama kampanyası. Birileri öyle yapıyor ve sürekli bir şeyler söylüyor. Neymiş şehir hastanelerinde hasta garanti sayısı varmış. Yüzde 70 hasta garantisi veriliyormuş yatırımcı firmaya.  Buna nasıl inanıyor, kendi sözüne anlamak mümkün değil?  Rakamları doğru vermiyorlar. Çarpıtıp veriyorlar her halde kendisine. Etrafında bilgi verenleri de gözden geçirmesini tavsiye ediyorum.

“Devlet hastanesine de hizmet alımı yapıyoruz”

Arkadaşlar elbette ki bazı hizmetlerin hesaplanmasından bir ortalama rakam öngörüsü ile siz hizmet yaparsınız. Şehir hastanesi değil, normal devlet hastanesinde de biz hizmet alıyoruz, hizmet satın alıyoruz. Mesela bazı cihazları kendimiz almıyoruz ve o cihazlardan hizmet satın alıyoruz. Elbette ki onlarla fiyatlar üzerinde bir karar oluşturulması için ne yapılacak ortalama bir hizmet, ortalama bir işlem rakamı baz alınacak.  Bu yüzde 70 dediği budur. Mesela hastane temizlik ihalesini yapacaksınız, temizlik ihalesini hastanenin o günkü trafiği, insan trafiği ve hastane trafiği üzerinden hesaplarsınız. Bunu sanki hasta garantisiymiş gibi kendisine söylüyorlar ve bunun üzerinden karalama kampanyası yürütüyor. Bunu  kınıyoruz. Gereken cevabı milletimiz elbette verecek.

“Şehir hastaneleri milletimizin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek”

Öte yandan şehir hastanelerinin büyük olduğundan şikayet ediyor. Evet, büyük. Hastanelerimiz milletimizin tüm ihtiyaçlarının karşılanacağı şekilde dizayn ediliyor ama normalden, standarttan büyük değil.  Standart neyse o şekilde hizmet verecek şekilde dizayn edilmiş durumda. Vatandaşımız arabasıyla geldiğinde arabasını park edecek valesi bile olacak. Bunların bu yaptığı tenzilatlar kendilerinin yanında kalacak.

“Üniversitemize de hastanemizde çalıma imkanı vereceğiz”

Türkiye elbette ki kalkınmasını sadece sağlıkta, ulaşımda ve güvenlik sanayinde değil bütün alanlarda da yaptı. Bakın üniversitelerimiz, her ilde üniversitemiz var. Bartın’a gelirken de gördük müthiş bir üniversite kampüsü oluşuyor. Ve Bartın’ımız burada bir ilim yuvası olarak, burada ki sağlık kampüsü ile birlikte ileride oluşabilecek bir fakültenin bizim sağlık kampüsümüzde, buradaki hastanemizde birlikte çalışma imkanı elbette vereceğiz.

“400 yataklı ama 480 kapasiteli bir hastane”

Her şey milletimiz için. Hastane hakkında da birkaç teknik detay vermek istiyorum. Bu hastanemiz 400 yataklı ama 480 kapasiteli bir hastane. 730 araç kapasiteli otoparkı var. Neredeyse her yatak başına 2 otoparkımız var. 132 polikliniğimiz olacak, 24 adet diyaliz ünitemiz, 24 adet ameliyathane, 66 adet yoğun bakım yatağı ve 58 adet acil servis yatağı da bulunacak. İnşaatımız başlamış bulunuyor. Temelini atıyoruz. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

“Bu seçim ayrıca bir önem arz ediyor”

Önemli bir seçim. Benim seçimle ilgilenmem 40 yılı buluyor. Bütün seçimlerde bu seçim çok önemli denildi. Doğrudur, seçimler önemlidir çünkü milletin iradesini beyan ettiği bir hadisedir. Bir milletin top yekûn iradesini beyan ettiği bir hadise neden önemli olmasın? Ama seçim ayrı bir ilave önem arz ediyor. O da yeni parlamenter sistemden çıkıp Cumhurbaşkanlığı başkanlık sisteminin inşa edileceği dönem bu. Bu dönemde yeni sistemin kurumları oluşacak, mevzuat alt yapısı oluşacak. Bunları bu Meclis yapacak. O nedenle bu seçim ayrıca bir önem arz ediyor. Türkiye ayağındaki prangalardan kurtulmuş olacak ve hızla kalkınmaya, gelişmeye devam edecek. 30 yıldır boğuştuğu terör belasıyla daha etkin mücadele imkanı bulacak ki AK Parti iktidarı döneminde özellikle son dönemde artık kemiğe dayanmış bu bıçak mesafesindeki hadiseye gereken müdahale gerektiği şekilde yapılıyor. Artık terörü içerde değil artık dışarda karşılıyoruz. Nereye yuvalanırsa yuvarlansınlar orada karşılarında bu milletin gücünü, askerini, Mehmetçiği bulacaklar.

“Önümüze 2 tane pusula gelecek”

Şimdi seçimde önümüze 2 tane pusula gelecek ve bir tane de zarf. Pusulanın birinde Cumhurbaşkanı adaylarını göreceksiniz. Orada tanıdığınız, bildiğiniz, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan var, onun bulunduğu yere mührü basıyoruz. Bu iş kolay. Ondan sonra ikinci pusulada mutlaka orada Türkiye’ye 16 yıllık istikrarlı dönemini yaşatmış olan, bütün engellemelere rağmen Türkiye’yi 3,5 kat büyütmüş olan AK Parti’nin amblemini, ampulün altına basıyoruz. Böylece Türkiye’nin yeni döneminin kapsını açmış oluyoruz.”

Bakan Demircan konuşmasının ardından yüklenici firmadan hastanenin 30 ayda bitirilmesinin sözünü aldıktan sonra protokol üyeleriyle birlikte hastanenin temelini attı.

30 ayda bitecek

Bartın Merkez Şiremirçavuş Mahallesinde 127 dönümlük arsa üzerinde, 10 bin 253 metrekare oturum alanına, 94 bin 252 metrekare kapalı alana sahip olacak hastanenin 12 katlı olarak inşa edilecek, açık ve kapalı otoparkları ve diğer sosyal tesisleri ile birlikte 30 ayda tamamlanacak. 12 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirilen Bartın 400 yataklı Devlet Hastanesi ihalesine 14 firmanın katıldığını ve KDV hariç 158,8 milyon liraya ihale edildi.