'Bu girdabın içinden bu ülkeyi çıkaracağız'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, il binasında gündeme dair basın açıklaması yaptı. Karakaş açıklamasında, Bartın'da sık sık yaşanan sel felaketi ile ilgili bir önlem alınmadığını vurgulayarak sözlerinin devamında, 'Geçtiğimiz sene içerisinde en son Eylül'de yaşadığımızla birlikte ciddi bir sel felaketi yaşadık. Kısmen dere taşkınları, kısmen yaka selleri şeklinde olan bu sellerin tabi ki dünyada ki iklim krizi ve iklim koşullarının değişmesiyle büyük bir alakası var. Ama Bartın'a baktığımızda her selin arkasından gelen hükümet yetkilileri bakın devlet demiyorum hükümet yetkilileri, gerekli tedbirlerin alınacağını, devletimizin güçlü olduğunu tüm zararların karşılanacağını söyleyip gidiyorlar' dedi.

'Bu girdabın içinden bu ülkeyi çıkaracağız'

“Bu girdabın içinden bu ülkeyi çıkaracağız”

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, parti binasında gündeme dair basın açıklaması yaptı.

Bartın’da yaşanan sel felaketine hükümet yetkililerinin gereken tedbirleri alacaklarını söyleyip gittiklerini ifade eden CHP Bartın İl Başkanı Karakaş, “Hepinizin bildiği gibi dünyada yaşanan bir iklim krizi var ve bu iklim krizi ülkemizi de bölgemizi de tehdit eder hale gelmiş durumda. Son zamanlarda hepimizin bildiği gibi telefonlarımıza Meteorolojik uyarılar almaya başladık. Aslında bunun altında yatan anlam, dünyadaki iklim krizi, aşırı artan sıcaklıklar, kış mevsiminde her ne kadar biz kısmen yaşasak da dünya genelinde oluşan dondurucu soğuklar, özellikle bölgemizde yapılan vahşi orman kesimleri. Yaz aylarında haftalarca süren orman yangınları. Bunların tümü dünyayı ülkemizi, Bartın’ımızı ve özellikle Batı Karadeniz’i ve Doğu Karadeniz’i ciddi bir şekilde engelliyor. Geçtiğimiz sene içerisinde en son Eylül’de yaşadığımızla birlikte ciddi bir sel felaketi yaşadık. Kısmen dere taşkınları, kısmen yaka selleri şeklinde olan bu sellerin tabi ki dünyadaki iklim krizi ve iklim koşullarının değişmesiyle büyük bir alakası var. Ama Bartın’a baktığımızda her selin arkasından gelen hükümet yetkilileri bakın devlet demiyorum hükümet yetkilileri, gerekli tedbirlerin alınacağını, devletimizin güçlü olduğunu tüm zararların karşılanacağını söyleyip gidiyorlar. Geçtiğimiz aylar içinde kaç tane Bakan geldi bilmiyoruz. O kadar çok Bakan geldi ki sayamıyoruz. Biz sel felaketi yaşadık İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir hafta Bartın’dan ayrılmadı. Bundaki soru işaretlerini hep birlikte değerlendirmek gerekiyor. Sel zamanı bunları eleştiri konusu yapmadık” dedi.

Bartın’da yaşanan sel sonrası, mağdur olan vatandaşların sorununun takipçisi oldukları için toplantı gerçekleştirdiklerini söyleyen Karakaş, şöyle konuştu:

“Aradan geçen 2 ayda hala evine su girip de 3 bin liralık yardımla kalan o yoksul insanların sorunlarının takipçisi olduğumuz için bu toplantıyı yapmayı uygun gördük. Benim bildiğim Bartın’da 100’e yakın eve su girdi. Ama bunların devletten aldığı yardım 3 bin lira. Bu insanların evlerindeki her şeyi sele gitti. Devletin verdiği para 3 bin lira. Bu kadar düşük bir rakamla tabi ki bunların yaralarını sarmak mümkün eğil. Evet esnaflara iki kademe halinde zararlarının bir bölümü ödendi. Ama bu rakamların ne göre, nasıl ödendiği konusunda ne kamuoyunun ne bizlerin hiçbir bilgisi yok. Sosyal medyada buna ilişkin bir sürü eleştiriler var. Bunların hepsinin resmi idare dediğimiz Valilik tarafından açıklanması gerekiyor. Mesela şuana kadar neden sel afetine maruz kalan

konutlarına su giren, yoksul insanlarımıza neden yarım yapılmadı? Bunu engelleyen nedir? Bunu engelleyen devletin makamı ise bu makam neden engellemiştir. Bunların insanlarımıza açık yüreklilikle anlatılması gerekiyor. Aynı şekilde esnaflara yapılan yardımların hangi kıstaslara göre yapıldığı, neye göre değerlendirildiği, bunları bizim dışarıdan duymamamız gerekiyor. Yüzlerce evin bodrumuna, deposuna su girdi. Bunlara herhangi bir yardım yapılmazken sosyal medya da paylaşılan bir gazetenin paylaştığı MHP İl Başkanının yöneticisi olduğunu düşündüğümüz Yalı İş Merkezi’ne 140 bin lira yardımda bulunulduğu söyleniliyor. Bu paranın MHP İl Başkanının hesabına geçtiği söyleniyor. Buna ilişkin onlardan da bir cevap yok. Şimdi böyle bir para yönetici sıfatıyla yattıysa bu paranın nereye harcandığının açıklanması lazım. Biz etik olarak zaten başında beri söylüyoruz. Biz bir İl Başkanının kendisinde olan bir belediyede çalışması biz ters geliyor. Dolayısıyla o Belediyenin de hissedarı bulunduğu kurumlarda yönetici sıfatıyla bulunması da etik değil. Bu soru işaretlerinin kamuoyundan kaldırılması gerekiyor. Kimsenin ölü taklidi yapmasına gerek yok. Kamuoyu bunu duymak ve bilmek istiyor.

“Susuzluk çeken köylerimiz var!”

Sel felaketi yaşandı, en son 3 Eylül’de yaşanan sel felaketinde yine standart açıklama, ‘metrekareye 118 kilogram yağmur düştü Abdipaşa ve Ulus’un caddelerinden su aktı’. Bu Abdipaşa ve Ulus’tan, caddelerden su akarken, Belediye bu caddelere yapım sırasında bir para harcamıyor mu? O zaman niye oraya bağlantısı olan dere yatakları hangi devlet kurumu ıslah edecekse, bunları yatırım programına neden almıyor? Bu yağmur suları neden yollardan akıyor. Haziran ayında olan selde Bartın’ın ana caddesinden, köprülerin baraj yapmasından dolayı sular aktı. Koskocaman Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Bartın’da ve bizim gibi sele maruz kalan yerlerde, Belediyelere çok ciddi bir ödenek aktarması lazım ki altyapı yapılsın. Ama bizim Yerel Yönetimler neyi tercih ediyor; ‘Kardeşim biz göstermelik yapalım yolları, çekelim fotoğrafları, paylaşalım yatarım yaptı ki sel geldi gitti, doğal afet oldu.’ Peki bunların altyapısını, o yolları yapmadan yapıyor olmak o Belediyelerin sorumluluğu değil mi? Bartın’da yağmur suyu hatları yokken Bartın Belediyesi çıkıyor KöyPark yaptık diye. Arkadan Çevre Şehircilik Bakanlığı geliyor, biz Millet Bahçesi yapacağız. Millet Bahçesi yapılacak yeri yine sel bastı. Oraya külliye yapacağız dediler, temelini kazdılar altında otopark var. O otoparkın daha yapılmadan su ile dolduğunu gördük.

“Doğru tespitleri yapılmamış”

Hükümetin temsilcisi Sayın Tunç çıkıyor diyor ki, ‘Baraj yaptık Bartın’ı selden kurtardık.’ Bir bakıyoruz Bartın’ın her yerini sel basıyor. Barajın tamamlanmadığını, bitmediğini görüyoruz aslında. Bakın sular ilahı denilen Bartın’da şuanda bütün Bartın’ın turizm bölgeleri susuzluk çekiyor. Günlerce susuzluk çeken, 10 günde bir suyu akan köylerimiz var. Kozcağız Barajı yapılırken, DSİ’nin teklifi buradan içe suyu da elde edilir amacıyla Kozcağız Barajının kotunun daha yüksek olmasını ifade etmişler Belediyelere. Bartın ve Kozcağız Belediyesi bizim içme suyuna ihtiyacımız yok. Bize böyle tesise kaynak aktaramayız demişler. Aradan geçen 10 yılda bakın şuanda o baraj daha düşük kotta yapıldı. İçme suyu için kullanılmasına imkân yok. Bartın’ın her yeri susuzluk çekiyor. Bu sene gördük Mugada bölgesinde bütün yaz boyunca insanlar susuzluk çekti. Birçok köyden mesajlar alıyoruz. Demek ki Bartın’ın su ihtiyacının ne olacağı hesaplanıp doğru tespitleri yapılmamış.

“Hiç kimse ‘mış’ gibi yapmasın”

Yeraltı barajı yapılmış bu barajın suyu ne zaman sağlanacak. Ya da ana hatta ne zaman verilecek? Bu konularda hiç kimsenin bilgisi yok. 70’li senelerden beri sürekli sellere maruz kalıyoruz. İşte barajlar bitti, sel bitecek, Kozcağız Barajının üzerinden su aşıp mahallesini bastı. Ya zamanında baraj kapağını açmıyorsunuz. Bir yıl önce Ağustos ayında olan selden sonra neden oradaki köylerin projelerini yapıp belki taşıyabilirdiniz. Bunların hepsi soru işareti. Bartın selini bilmeyen inşalarla yönetmek mümkün değil. Dolayısıyla burada belediyelere yapılan yardımlarda da büyük haksızlıklar var. Amasra Belediyesi selde gücü yettiğince Bartın’a destek olmadı mı? Peki, niye daha az bölgelere çok yüksek oranda yardımlar yapılırken, Amasra’ya neden para gelmedi? Bunların hepsinin cevaplanması gerekiyor. Tabi kî biz bunları sonuna kadar takipçisi olacağız. Ama ben yine söylüyorum; bu sel altında evleri sele giden insanların mağduriyetleri bir an önce giderilsin. Aslında 2021 Ağustos ayında yukarıda olan selin yarsı sarılmadan bu yara üzerine geliyor. Geçen yılki heyelanların hala kaldırılmadığı ev bahçeler var. Hiç kimse mış gibi yapmasın. Lütfen kimse ölü taklidi yapmasın.”

Aralık ayının başına randevu alınıyor”

İlimizdeki sağlık sorunlarının gün geçtikçe çoğaldığına işaret eden Karakaş, “Geçen sayın Yılmaz Tunç hastaneye 44 tane doktor ataması gerçekleşiyor diye söyledi. Bartın’da bu da çok ciddi bir problem. Günlerce randevu alınamıyor. Benim bildiğim MS hastalığı yaşayan vatandaşlarımız var ve bunların kullanması gereken kullanması zorunlu olan ilaçlar var. Bu ilacı en son Temmuz ayının başında çıkan genelge ile bir hekime yazdırmak zorundasın diyor. O hasta Bartın’daki uzman hekimden randevu alacak ve ilaç yazdırmak için uzman hekime gidecek. Birincisi hekimden randevuyu alamıyor, kullanmak zorunda olduğu ilacı kullanamıyor, bu ilacı ile hekimleri yazamıyor. Onu da kaldırmışlar. Bu ilacı özel hastanelerde yazdırabiliyor evet ama oralara gittiğinde 130-140 lira bir bedel ödemek zorunda kalıyorlar. Neden eczaneye gittiklerinde raporlu olan bu ilacı kolaylıkla alamıyorlar? Böylelikle hastanelerde de zaten var olan yoğunluk sadece ilaç yazdırmak için gelenlerle daha yoğun oluyor. Mesela radyolojiden en son duyduğum Kasım ayının ortalarına randevu alınıyordu şimdi ise Aralık ayının başına randevu alınıyor. Buraya giden tomografi çektirmek zorunda olan insanlarımız, ultrason çektirmek zorunda olan insanlarımız niye gidiyor? Zaten tespit edilmesi gereken bir hastalığı vardır onun için gider. Bunları 3 ay geciktiriyorsunuz. Sağlık problemlerindeki bu tür problemlerin çözülmesi gerekiyor. Bu sıkıntıları yok edin” ifadelerini kullandı.

“Ciddi bir altyapı problemi var”

Bartın’daki altyapı yatırımlarının gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen CHP Bartın İl Başkanı Karakaş, “Şu ana kadar yapılan başta söyledik, yaka selleri bunlara ilişkin yatırımlar. Ciddi bir altyapı problemi var. Bizim Bartın Irmağının temizlenmesi, Bartın Irmağının yeniden daha düzgün bir hale getirilmesi, dere ıslahlarının yapılması ve bunların nasıl yapılacağına dair kamuoyuna bilgi verilmesi gerekiyor. Üstünden iki buçuk yıl geçti. Mesela Rimaks birçok kez sele maruz kaldı fakat hala yanındaki dere ıslahı düzenlenmedi onun düzenlenmesi için Kozcağız yolunun yapılmasını bekliyoruz. Böyle saçma bir sistem olamaz. Bartın’da 750-800 kişiye ekmek veren bir kurumu en ufak bir yağışta sele mahkum ediyoruz. Biz yatırımlar konusunda biraz umutsuz konuştuk ama insanlarımızı umutsuzluğa sevk etmek istemiyoruz. Bu siyasal iktidar, o sandığa toslayacak ve bunların hepsi gidecek. Hiç kimse umutsuz olmasın. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir ve kaynakları güçlüdür. Bu girdabın içinden bu ülkeyi çıkaracağız. Biz kendimize güveniyoruz halkımızda kendisine güvensin” diye konuştu.

Kimsenin kul hakkı yemeye hakkı yok”

Basın mensuplarından gelen sorulara da cevap veren Başkan Karakaş, “geçtiğimiz hafta çekilen İŞKUR TYP kuralarında yedeklerin çekilmemesi ile ilgili değerlendirmeniz nedir sorusuna’ da şu yanıtı verdi:

“Orada yedeklerin çekilmemesi zaten başlı başına bu siyasal iktidarın kurguladığı entrika diye bakarız biz buna. Çünkü mutlaka eksik evrakı olan, tutmayan birileri olacaktı onların içinden. Bunların yedek listeden kura sonucu gelmesi doğru olandı. Yedek listeyi çekmemekle birlikte kendi siyasal zeminlerine bir alan tanımladılar. Yüksek ihtimalle AKP İl Başkanının verdiği listeden insanlar alınacak. Orada elenenlerin yerine ola bunların gidip bir şekilde bir ortamda sıkıntılarını dile getirmesi gerekir. Biz tabi ki bu insanların hakkını arayacağız. Öncelikle buna Devletin en tepesi yani Bartın Valiliğinin açıklaması gerekiyor. Ya kurayı yenilesinler ya da bu yeniden alınacaklar için bir kez daha arasından kura çekimi yapsınlar. Yoksa Bartın Valiliği ve İŞKUR Müdürlüğü bu şaibenin altında kalır. Dolayısıyla bu haksızlığın altında kalır. Kimsenin kul hakkı yemeye hakkı yok. Mademki böyle bir sorun var. Lütfen kuraya giren insanların içinden en az alınacak insanların sayısının yarısı kadar yedek kuralarında kamuoyu önünde çekilmesi lazım.”