Bartın Yaşayan Efsane'yi ağırladı

3 kez Olimpiyat,5 kez Dünya ve 10 kez Avrupa Şampiyonu olan yaşayan efsane, Mili Halterci Halil Mutlu, Bartın Akademik Gençlik Spor Kulübü ve Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünün katkılarıyla Bartın'a geldi. 'Yaşayan Efsaneyle Söyleşi' programı kapsamında Bartın'daki sporcularla ve öğrencilerle buluşan Mutlu, tecrübelerini ve kendisini başarıya taşıyan yolları onlarla paylaştı.

Bartın Yaşayan Efsane'yi ağırladı

3 kez Olimpiyat,5 kez Dünya ve 10 kez Avrupa Şampiyonu olan yaşayan efsane, Mili Halterci Halil Mutlu,  Bartın Akademik Gençlik Spor Kulübü ve Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünün katkılarıyla Bartın’a geldi. “Yaşayan Efsaneyle Söyleşi” programı kapsamında Bartın’a gelen Mutlu, Kültür Merkezinde sporcularla ve öğrencilerle buluştu. Salonun hınca hınç dolduğu söyleşiyi Bartın Akademik Gençlik Spor Kulübü Başkanı Sanem Çöme Taşdemir, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdür’ü Ali Özdemir ve Kültür ve Turizm İl Müdürü Fuat Dursun da takip etti.

Taşdemir: “Kulübümüzde 50’den fazla sporcumuz var”

Halil Mutlu söyleşinin yapılacağı salona öğrencilerin ve sporcuların alkışlarıyla girerken yaşayan bir efsaneyi onlarla buluşturan Bartın Akademik Gençlik Spor Kulübü Başkanı Sanem Çöme Taşdemir ise söyleşi öncesinde şöyle konuştu:

“Yaklaşık olarak 2 yıl önce kurulan kulübümüzde 23 yöneticimiz bulunuyor. Branşlarımız halter ve badmintondur. Ancak diğer branşlarımıza ilişkin de çalışmalar yapıyoruz. Şuan bireysel sporlarla ilgileniyoruz. Şuan Akademik Spor Kulübü adı altında 50’den fazla sporcumuz var. Bu 50 sporcumuzun birçoğu Türkiye’de derece aldı ve milli sporcu oldular. Kulüp olarak kurulduğumuzdan günden bu yana sporcularımızın sosyalleşmesi ve kendilerini geliştirmesi için birçok faaliyette bulunduk. Bartın Üniversitesi Beden Eğitimi ve Meslek Yüksekokuluna 100’den fazla öğrenci kazandırdık. Doğayı keşfetmeleri ve doğaya yer vermeleri için doğa yürüyüşleri düzenledik. Kamplar kurduk. Bu faaliyetimizin en güzel tarafı ise bunu Bartın’ın henüz keşfedilmemiş yerlerinde gerçekleştirmemiş olmamız.

“Spora ve sporcuya değer vermeye devam edeceğiz”

İnkumu’nda Bartın Irmağında ve birçok yerde çöp toplama faaliyetleri yaparak çocuklarımıza çevre bilincini aşıladık. Yine cennet memleketimizin mavi sularında dalış etkinlikleri gerçekleştirdik. Sporcularımızın motivasyonunu sağlamak için sosyal aktivitelerde bulunduk. Bugün ise sporcularımıza ilham kaynağı olacağını düşündüğümüz bu söyleşiyi gerçekleştirmekten gurur duyuyoruz. Özetle sporcuya değer verdik ve vermeye devam edeceğiz.”

Özdemir: “Güçlü bir Türkiye diliyoruz”

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ali Özdemir ise söyleşide sözü söyleşinin asıl sahibi Halil Mutlu’ya bırakmak istediğini ifade ederek 3 Aralık Dünya Engelliler Gününü kutladı. Özdemir, “Bizler de aslında birer engelli adayıyız. Bunun için engelli kardeşlerimizle empati kuralım. Onların duygu ve düşünce dünyasını paylaşarak onlara destek olalım. Siz değerli gençlerle engelsiz bir dünya ve daha güçlü bir Türkiye diliyoruz” dedi.

Özdemir’in konuşması sonrası Halil Mutlu’nun spor hayatını anlatan kısa bir film gösterilirken film sonrasında ise Mutlu, Bartın’ın önemli gazetecilerinden Bülent Bostancı’yla birlikte söyleşisini gerçekleştirdi.

Programın söyleşi kısmında soruları yanıtlayan Mutlu; spora nasıl başladığını, halter sporunu nasıl seçtiğini, Türkiye’ye geliş sürecini, şampiyonalara hazırlanış süreçleri gibi konularda bilgiler verdi.

Mutlu: “Vazgeçmek istedim”

İlk olarak halter sporunu seçtiğinde halterin nasıl bir şey olduğundan habersiz olduğunu kaydeden Mutlu, “Halter neydi bilmiyordum. Bana sen halterci ol gel çalışmalara katıl denildi. İlk kez halteri gördüğümde, “Ben ne yaptım” dedim. 6 ay boyunca vazgeçmek istedim ama aile korkusu vardı. O yüzden devam ettim. Bugün geriye bakınca, “İyi ki devam ettim” diyorum.” dedi.

“İsmim değiştirildi”

Bulgaristan’da politik süreçler nedeniyle zor günler yaşadıklarını da kaydeden Mutlu, “Tabi o dönemlerde politik bir süreç vardı. İsimlerimiz değiştirilmişti. Hatta bana verilen ismi ben sürekli unutuyordum. Daha sonra unutmamak için o ismi elime yazdım.” dedi.

Bir mektup hayatını değiştirdi

Türkiye’ye geliş sürecinin bir mektupla başladığına da değinen Mutlu, “Türkiye’de antrenörüm vardı. O bana bir mektup gönderdi. O mektupla beni Türkiye’ye çağırıyordu. Benim Türkiye’ye tek başıma gitmem imkansızdı. Yanımda aile olması gerekiyordu. Beni Türkiye’ye getirecek aileye iş garantisi de verilecekti. Tabi o dönem ailem buna cesaret edemedi. Beni antrenmanlar için köyden kasabaya getiren aileye teklif ettim. Onlarla birlikte Türkiye’ye geldim.” şeklinde konuştu.

“Öldükten sonra izin vermem”      

Kendisi gibi milli halterci olan Naim Süleymanoğlu’nun hayatının filme alınması ve kendisine de hayatının film yapılmasıyla ilgili bir teklif gelirse ne düşüneceği sorulan Mutlu, “Bu soruya, “Bugün yaparlarsa izin veririm ama öldükten sonra izin vermem.” şeklinde yanıt verdi.

“Bir tek o göremedi”

Naim Süleymanoğlu’nun hayatını anlatan filmi görmesi gereken en önemli ismin Naim Süleymanoğlu olduğunu söyleyen Mutlu, “O gece ben galaya gittim. Aynı soruyu bana oradaki bir sürü gazeteci arkadaşlarımız vardı. Zaten kendimi Hollywood yıldızı gibi hissettim sanki filmde ben oynamışım gibi. Bir sürü kamera bu soruyu sordu bana. O soru sorulana kadar hiçbir zaman bu cevabı düşünmedim aslında. Bana dedi ki aynı soruyu, “Sizinde filminizin çekilmesini ister misiniz?” dedi. Ve ben o anda aklıma gelen cevabı sana söyledim az önce. “Asla” dedim. Eğer sağlığımda çekilecekse tabi ki isterim. Çünkü dedim burada öyle heyecanlı bir kalabalık var ki… Kızları heyecanlı, Naim ağabeyin etrafındaki sevenleri heyecanlı.  Naim ağabeyin hayatı oyun olacak. Herkes heyecanlı. Herkes mutlu. Herkes bir özlem içerisinde ama onu biz zaten biliyorduk. O geceyi görmesi gereken bir kişi vardı aslında. Ve hak eden bir kişi vardı o da rahmetli Naim ağabeydi ama bir tek o göremedi. Anlatabildim mi? Ben neden istemedim söyleyeyim sana. Ben hiçbir zaman kıymetli ve ya önemli olmak için spor yapmadım arkadaşlar. Devlet bana bir imkan sundu veya ailemiz. Ve o imkanlar çerçevesinde en iyisini gayret ettim, en iyisini yapmaya çalıştım, Ben Halil Mutlu’yum şu salona ismimi versinler… Ben Halil Mutlu’yum şuradan şunu götüreyim şurada bunu yapayım… Hiçbir zaman öyle bir davam olmadı. Şimdi sağlığımda yapılmayan, sağlığımda anılmadığım bir noktada neden ölümüm birilerine fırsat versin. Anlatabildim mi? Onun için kimseye bu imkanı sağlamak istememem adına eğer yapacaklarsa bugün yapsınlar. Eğer sağlığımda yapmıyorlarsa da ölmeden önce yazarım. Ölümümden sonra ne sokak ismi isterim ne de salon ismi isterim. Anlatabildim mi?” dedi.

“Vazgeçmiş değilim”

Türkiye Halter Federasyonu Başkanlığı konusunda da açıklamalarda bulunan Mutlu, “Üzülüyorum, ciddi anlamda üzülüyorum. Ben Federasyon Başkanı olamadığım için değil. Veya ben olmadığım için değil. Beni devletin en baştaki en üst makamındaki kişi bu koltuğa layık görürken benim teşkilatımdaki bürokratın beni layık görmemesine üzülüyorum. Beni dünyanın kabul ettiği ve kabul gördüğü… Kabul gördüğü değil! Ben kabul ettirdim onlara. Dünyaya kabul ettirdiğim noktada ben kendi teşkilatıma kabul ettiremedikten sonra ben ne yapayım? Ama yine de vazgeçmiş değilim arkadaşlar. Ben hayal kurmam. Sadece kelime içerisinde “hayalim vardır” derim. Ben yapamayacağım, olamayacağım bir şeyi kafama koymam.” dedi.

Mutlu programın sonunda söyleşi programları için birçok şehre gittiğini ancak Bartın kadar coşkulu bir salonla daha önce karşılaşmadığını ifade ederek salonu dolduran herkese teşekkür etti.