Bartın'daki hayvan severlerden yasa tasarısına tepki

Bartın Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (BAHKOYDER) tarafından hayvanlarla ilgili hazırlanan yasa tasarısı hakkında basın açıklaması gerçekleştirildi. Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya ve Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır'ın da destek verdiği basın açıklamasında BAHKOYDER Başkanı Özge Öztekin, yasa tasarısını kabul etmeyeceklerini dile getirdi.

Bartın'daki hayvan severlerden yasa tasarısına tepki

 

Kabul etmeyeceklerini dile getirdiler

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

Sokak hayvanlarının uyutulmasını da içeren yeni düzenlemeye tepkiler sürüyor. Düzenlemeye tepki gösteren Bartın’daki hayvan severler  tek yürek oldu.

 

Bartın Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (BAHKOYDER) öncülüğünde Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde bir araya gelen onlarca hayvan sever sokak hayvanları ile düzenlemeye tepki gösterdi.

 

Basın açıklamasına Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları da destek verdi.

 

Hayvanları Koruma Kanunu için yapılacak değişikliğin katliama yol açacağını savunan hayvanseverler, “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin. Kabullenmiyoruz, direniyoruz, kazanacağız” açıklamasında bulundu.

 

“Devlet eliyle yapılmak istenen bir katliamın arefesindeyiz”

 

Bartın Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (BAHKOYDER) Başkanı Özge Öztekin, yaptığı basın açıklamasında yasa tasarısını kabul etmeyeceklerini dile getirdi. Çözüm önerileri hakkında da konuşan Öztekin, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

 

“Bugün burada toplanmamızın sebebi, sizlerin de bildiği üzere, toplumun adalet arayışı ve adalet ihtiyacıdır. Özellikle toplumun en savunmasız ve en masum yapıtaşları olan çocuklarımız, kadınlarımız, hayvanlarımız ve doğamız her geçen gün şiddet ve taciz görerek katledilmektedir. En acısı da, bu insanlık suçunu işleyen bireylerin ya da kurumların hak ettikleri cezaları almamalarıdır. Bırakın başımız gelmesini, haberlerde izlemeye bile dayanamadığımız bu olayların faillerinin, yeterince ve caydırıcı şekilde cezalandırılmamaları, toplum vicdanını derdinden yaralamaktadır. Ne kadar acıdır ki, bu sefer devlet eliyle yapılmak istenen bir katliamın arefesindeyiz. Sokağımızda, mahallemizde, birçoğumuzun hiç görmediği çöplerde, dağ başlarında ve barınaklarda yaşam mücadelesi veren, Allah'ın yarattığı sessiz kullar olan patili dostlarımız, sokak köpeklerimiz devlet eliyle öldürülmek ve hapis edilmek isteniyor. Son yıllarda bu konuda basında ve sosyal medyada çok ciddi bir lobi faaliyeti yürütülüyor, halkımıza köpek ve hayvan düşmanlığı aşılanıyor.

 

“Çağdışı ve vicdansız düşünceler…”

 

Evet sokak köpeklerinin popülasyonunun artması hem insanlar için, hem hayvanlar için sıkıntı yaratmaktadır. Ancak bu kontrolsüz artışın müsebbibi elbette ki sokak köpekleri değildir. Tam 20 yıl önce, 2004 yılında çıkarılan Hayvanları Koruma Kanununun emrettiği kısırlaştırma-aşılama-yerinde yaşatmak maddesini yeterince uygulamayan kamu kuruluşları ve bunu denetlemeyen bakanlıklardır. Bugün geldiğimiz noktada, iktidar partisinin milletvekilleri, sokak köpeklerinin akibetleri hakkında yasa tasarısı hazırlamaktalar. Kanlı yasa üzerinden toplumun nabzını yoklamak, önce ölümü gösterip sonra sıtmaya razı etmeye çalışmak, uyutma kelimesini sanki uykuya yatmak gibi göstermek ve son olarak da sokak köpeklerini ömür boyu barınaklara hapsetmek, onları dışarı bırakan barınak çalışanlarına 3 yıldan başlayan yatarlı hapis cezaları vermek gibi ilkel, çağdışı ve vicdansız düşünceler, merhametli Türk toplumunun asla kabul edemeyeceği art niyetli fikirlerdir.

 

“Öldüren değil yaşatan yasa istiyoruz”

 

Peki çözüm nedir? Çözüm aslında çok basit, 20 yıl önce kabul edilen ama tam olarak uygulanmayan ve denetlenmeyen anayasanın 5199 sayılı kanun maddelerini tam olarak uygulamaya koymaktır. Acilen kısırlaştırma seferberliği başlatmak, köpek popülasyonunu ciddi şekilde azaltacaktır.  Bir diğer önemli çözüm de üretim çiftliklerinin, merdiven altı üretimin ve internetten köpek satışının yasaklanmasıdır. Zira sürekli akan musluğu kapatmazsanız, havuz asla boşalmaz. Kısırlaştırma çözümüne ‘bütçemiz yok’ ya da ‘tasarruf tedbirleri’ şeklinde olumsuz yanıt veren siyasiler ve bürokratlar, bütçe önceliklerini acilen gözden geçirmelidirler. Mesela 268 adet köyü bulunan Bartın'ımızda hizmet veren Bartın Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi, 1 yılda 800 adet köpek kısırlaştırıyor. Bu demek oluyor ki, bir işgününde sadece 3 adet köpek kısırlaştırılabiliyor. Köylerdeki köpek popülasyonunun azaltılması için yetkililerin hassasiyetini ayrıca rica ediyoruz. Son olarak; devlet öldürmez yaşatır, öldüren değil yaşatan yasa istiyoruz ve başıboş köpek sorunu yoktur, sokak hayvanlarının sorunları vardır.”