Bartın'da 'Aile Çalıştayı' yapıldı

Aile sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından sosyal sorunların tespiti, çözümü, ailenin korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahın artırılmasına yönelik çalışmalara katkı sunmak amacıyla 'Aile Çalıştayı' gerçekleştirildi. 81 ilde eş zamanlı yapılan çalıştayda Bartın Valisi Nurtaç Arslan 'Toplumsal değişimden en fazla etkilenen kurum ailedir. Son yıllarda aile kurumunu etkileyen önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bunlardan en önemlileri kırdan kente göç ve teknoloji devrimi olmuştur' dedi.

Bartın'da 'Aile Çalıştayı' yapıldı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 81 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen ‘Aile Çalıştayı’ Bartın’da da düzenlendi. Gündüzlü Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde gerçekleştirilen çalıştayın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının çalışmalarına katkı sunması bekleniyor.

Çalıştaya Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Cumhuriyet Başsavcısı Faruk Kaynak, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, İl Müdürleri, kurum amirleri ve çok sayıda davetli katılım sağladı.

“Bu çalışmayı bakanlığımıza sunmayı hedefliyoruz”

Toplamda 3 oturum olarak gerçekleşecek olan çalıştayın açılış konuşmasını yapan Bartın Aile ve Sosyal hizmetler İl Müdürü Hüseyin Özdemir ailenin korunmasından sosyal hayata kadar birçok konunun görüşülerek Bakanlığın çalışmalarına katkı sunulacağını ifade ederek; “Ülkemizin sosyal sorunlarının çözüldüğü, ailenin korunması, güçlendirilmesi, sosyal faaliyetlerin artırılması bu yönden bakanlık çalışmalarına katkı sunmak amacıyla üniversitelerimizden sivil toplum kuruluşlarına, kamu kurumlarından bizlerden hizmet alan vatandaşlarımıza kadar geniş bir yelpazede bu çalışmayı bakanlığımıza sunmayı hedefliyoruz. 6 başlık altında bugün çalıştayımızı gerçekleştireceğiz.  Bugün sizlerle kadın ve çocuk hizmetlerinde Başsavcılığın, kolluk kuvvetlerinin uygulamada yaşadığı sıkıntılar, Çözün önerileri, yeni yasal düzenlemelerin ne olacağı gibi soruları hep birlikte cevaplandırmaya çalışacağız. ‘Ailenin korunmasına yönelik hangi tedbirler alınmalıdır? Sosyal yardımlar ve istihdam bağlantısı nasıl yapılmalıdır? Bu tür projeler nasıl hayata geçirilebilir?’ gibi sorulara odaklanacağız. Evlilik kurumunun önemi, sorumluluk bilinci, ailenin kutsiyeti, sorun çözme becerileri gibi birçok başlıkta farkındalık nasıl artırılabilir? Belediyelerimizin, Çevre Bakanlığımızın şehirleri kurarken aile odaklı yaklaşımları bekleniyor. Ailelerin iyi ve kaliteli vakit geçirmeleri için aile dostu mekânların sayısı nasıl artırılabilir. Dijitalleşmede en büyük sıkıntımız bilinçsiz medya kullanımı. ‘Sosyal medyanın aile üzerindeki etkinleri nelerdir? Ailelerin çocuklarını güvenli dijital ortamlarda yetişmeleri için neler yapılabilir? Sosyal yardımlarda çocuklara hizmet sunumlarında alternatif modeller neler olabilir? Sosyal Hizmet kapasitesin artırmak için neler yapabiliriz?’ gibi birçok sorunun cevabını sizlerle bulmaya çalışacağız. Çalıştay sonunda görüş ve önerilerinizin Bakanlığın çalışmalarına katkı sunacağını ümit ediyorum. Katkılarınızdan dolayı şimdiden teşekkür ediyorum.” Dedi.

Uzun, “Sürdürülebilir çözümler üretilecek”

Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun da Bartın Üniversitesinin konuyla ilişkili çalışmalarına da dikkat çekerek, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız tarafından birey, aile ve topluma yönelik sosyal politikalar ve hizmetler alanında çalışmalara yön verecek bu çalıştayın düzenlenmiş olmasından büyük mutluluk duydum. Mutluluğumu artıran diğer bir husus ise bu çalıştayın 81 ilde eş zamanlı olarak düzenleniyor olması. Çünkü hepimizin bildiği üzere milletin asli unsuru ailedir. Ailenin korunması güçlendirilmesi ve sosyal refahın artırılması aynı zamanda daha gül bir Türkiye ve elbette daha aydınlık yarınla anlamına gelir. Aile çalışmaları ile ailenin toplumdaki yeri gibi kavramlar aslında tarihin her dönem gündeminde olmuş konulardır. Genelde aile konusunun toplum için önemi, özelde ise kadın hakları için sürdürülen mücadeleler çok daha derinlere gitse de Birleşmiş Milletler nezdinde 1946 yılında kurulan Kadının Statüsü Komisyonu ile uluslararası bir boyut kazanmıştır. Ülkemizde ise kadının dolayısıyla ailenin güçlenmesi konusu da daima gündemimizde olmuştur. Ancak içinde bulunduğumuz 21. Yüzyılda hala yapılacakların ve kat edilecek mesafelerin olduğu da bir gerçektir. İnanıyorum ki Türkiye Yüzyılında bu mesafeler kat edilecek ve sürdürülebilir çözümler üretilecektir.

“Bartın Üniversitesi olarak önemli çalışmalar yapıyoruz”

İşte bu noktada bizler de Bartın Üniversitesi olarak önemli çalışmalar yapıyoruz. Üniversite olarak kadın ve aile konusuna karşı duyarlılık gerçekleştirmek, araştırmalar yapmak, yurt içinde ve yurtdışında alanında yapılan araştırmaları izlemek bu bağlamda eğitime yönelik faaliyetlerde bulunmak, stratejiler geliştirmek ve bunu topluma ulaştırmak hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Yaptığımız çalışmalarla kadın ve ailenin toplumdaki konumunun daha da güçlendirilmesi için gayret gösteriyoruz. Bu noktada henüz bugünkü çalıştayda da konuşmalarda yer alacak olan Zeynep Turhan hocamız bir TÜBİTAK projesi kapsamında özellikle aile içerisinde saygılı ilişkiler geliştirmeye yönelik proje kapsamında elde edilen sonuçların yer aldığı bir kitap bir müfredat geliştirdi. Bu noktada projenin geliştirilmesi aşamasında Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Doç. Dr. Zeynep Turhan hocamıza emekleri için teşekkür etmek istiyorum.” Dedi.

Arslan, “Çalışmalara önemli katkılar sunacağımıza inanıyoruz”

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan da konuşmasında şu ifadelere yer verdi,  “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız tarafından Türkiye’de sosyal sorunların tespiti ve çözümü ile ailenin korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahının artırılması yönünde 81 ilimizde “Aile Çalıştayı” düzenleniyor. Bartın ili olarak, bugün aile ve toplum alanında hizmet sunan tüm kesimlerin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz bu çalıştay ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın çalışmalarına önemli katkılarda bulunacağımıza inanıyorum. Toplumların gelişiminde, değişiminde ve dönüşümünde aile en belirleyici unsurlardan biridir. Aile kurumu milletimizin huzur ve refahının sağlanmasında önemli bir yere sahiptir. Anayasamız aileyi toplumumuzun temeli olarak tanımlamış, devletimizin ailenin refah ve huzuru için alacağı önlemleri belirlemiştir. Kadim medeniyetimizde de ailenin yeri kutsaldır. Aileyi toplumun kilit taşı, mayası olarak gören medeniyetimiz; toplumumuzun değerleri arasında ailenin korunması, aile bağlarına özen gösterilmesi ve neslin korunmasını en üst sırada tutmuş, ailenin nesiller arasındaki değer aktarımında önemli bir yeri olduğuna inanmıştır.

“Toplumsal değişimden en fazla etkilenen kurum ailedir”

Güçlü bir millet, güçlü bir toplum olmanın temel şartı sağlam aileler kurmak ve güçlü bir aile yapısına sahip olmaktır. Şeyh Edebali’nin “Aileyi Yaşat ki Devlet Yaşasın” sözü bu durumu çok güzel özetlemektedir.  Toplumsal değişimden en fazla etkilenen kurum ailedir. Son yıllarda aile kurumunu etkileyen önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bunlardan en önemlileri kırdan kente göç ve teknoloji devrimi olmuştur.  Göç, ailenin geleneksel dayanışmacı yapısının bozulması gibi sonuçlar doğurmuştur. Şehir hayatının bir sonucu olarak aile bağları zayıflamış, aile büyüklerimizin tecrübelerinden eskisi kadar yararlanamama durumu ortaya çıkmıştır. Ayrıca internet ve dijital teknolojilerin hayatımıza girmesi ile bir taraftan tüm sosyal hayatımız yeniden şekillenmiş, işlerimiz kolaylaşmış, öte yandan bazı değerlerimizde çözülmeler meydana gelmeye başlamıştır. Sosyal medyanın yaygınlaşması ile aile değerlerimizde erozyonlar oluşmuştur.  Bugün yaşamakta olduğumuz birçok sosyal problemin temelinde maalesef aile yapısının zayıflaması ya da bozulmaya başlaması yatmaktadır.

“Aile kurumuna her alanda sahip çıkmak zorundayız”

Ülkemiz son yıllarda aile odaklı sosyal politikalar alanında ciddi düzeyde ilerleme kaydetmiştir. İlgili tüm kurumlarımızın ailenin korunması ve güçlendirilmesine yönelik hizmetleri gelişmeye devam etmektedir. Ancak, bu hususta devletimizin tek başına alacağı kararlar ile istenilen düzeye ulaşılamayacağı aşikardır. Millet olarak kimliğimize sahip çıkmak, geleceğimizi inşa etmek istiyorsak aile kurumuna her alanda sahip çıkmak zorundayız. Bu konuda işçisinden memuruna, esnafından emeklisine, yaşlısından çocuğuna ve erkeğinden kadınına hepimize önemli sorumluluklar düşmektedir. Ailelerimizin yaşadıkları ve onları doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen sosyal, ekonomik, hukuksal, eğitim ve öğretimi ilgilendiren, dijitalleşme, çevre ve iklim ile ilgili ortaya çıkan ve çıkabilecek sorunların tespit edilmesi ve çözüm önerilerinin sunulması ilimiz açısından da çok değerlidir. Bu bakımdan aile çalıştayının sonuçlarını merakla bekliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, çalıştayın hayırlı olmasını ve verimli geçmesini diliyor, katılım ve katkılarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum.”