Bankoğlu Arıt'tan Kılıdaroğlu'na destek istedi

28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı 2. Tur Seçimleri kapsamında Millet İttifakının Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na destek istemek için Arıt merkez ve Aydınlar Köyünü ziyaret eden CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, 'Çocuklarınız açken komşunun çocuğunu doyurur musunuz?' dedi.

Bankoğlu Arıt'tan Kılıdaroğlu'na destek istedi

 

İkinci kez CHP Bartın Milletvekili olarak seçilen Av. Aysu Bankoğlu,  28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur Cumhurbaşkanlığı Seçimi için Millet İttifakı adına çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, Deva Partisi İl Başkanı Ali Yıldırım, Demokrat Parti İl Başkanı Hamit Güngör, Gelecek Partisi İl Başkanı Yasemin Kurtkaya, ilçe yöneticileri ve örgütüyle Arıt merkez ve Aydınlar’da temaslarda bulunan Bankoğlu ziyaretlerine devam etti. Günü Fırınlı, Epçiler, Kayadibikavlak ve Kayadibiçavuş temasları ile tamamladı. CHP’li vekil, yurttaşların bu ekonomik krizde ortaya çıkan siyasi gerilimden çok rahatsız olduklarını dile getirdi.

Belde belediyeleri tekrar hayata geçecek”

Hukuk olmadan ekonominin düzelmeyeceğini belirtirken yasalara, uluslararası kurallara uymamakta ısrar eden, dünyada güvenilmez bir ülke durumunda olduğumuzu ve bunun Türkiye’nin iç huzurunu derinden sarstığını belirten Bankoğlu “Bugün Arıt merkezde ve Aydınlar’da muhtarlarımıza, ziyaret ettiğimiz esnaf ve yurttaşlarımıza belde belediyelerinin yeniden hizmete gireceğini söyledik. 2014 yılında AKP’nin kaldırdığı belde belediyeciliği uygulaması sözde kentlerde mimari bütünlük sağlayacağız diye yola çıktıkları ve tüm yükün merkezi belediyelere bindiği, hizmetlerin aksadığı bir süreci başlatmış oldu. Güzel bir haber daha verelim, Kurucaşile– Arıt-Başköy bağlantı yolunun açılması da sözümüz olsun. Şu lütfen unutulmasın; karşımıza ne kadar yalan ve iftira kampanyası ile çıksalar da, biz yapacağımız hizmetleri anlatmaya devam edeceğiz” ifadeleri ile açıklamasını bitirdi.

Bankoğlu’ndan TRT örneği

Bankoğlu “Yurttaşlarımızın çoğu özellikle seçim öncesi hükümetin siyasi ortamı germesinden rahatsız olduklarını belirtiyor. Ülkemizin giderilmesi gereken çok büyük sıkıntıları varken ve acil çözüm önerileri beklenirken hükümet ve yandaşları tüm gücüyle bize saldırıyor.  Biz muhtarlarımızın önemini, gelişmeleri ve gerçekleri onlarla paylaşmayı çok önemsiyoruz. Onların tek tek ulaşamadığımız hemşehrilerimiz ile aramızda daima köprü olduklarını biliyoruz. Hükümetin neredeyse tüm televizyonlar, gazeteler ve sosyal medya üzerindeki ağır baskısı yüzünden zaten sesimizi yeterince duyuramıyoruz. Adaletsizliğin boyutlarının anlaşılması bakımından bir örnek vereyim. TRT, seçim döneminde yaptığı canlı yayınlarda Tayyip Erdoğan’a 32 saat ayırırken, Kemal Kılıçdaroğlu’na yalnızca 32 dakika zaman ayırdı. Atılan iftiralara ve yapılan karalamalara karşı cevaplarınızın verilmediği, halkın haber alma hakkının bilerek ve isteyerek engellendiği bir ortamda seçimlerin ilk turu yapıldı. Kaybetme korkuları ve ortaya çıkacak yolsuzlukların, hukuksuzlukların, israfların boyutunun anlaşılacak olması onları iyice çirkinleştirdi.

“Siz çocuklarınız açken komşunun çocuğunu doyurur musunuz?”

Atatürk tarafından Cumhuriyetimizin kurucu partisi olarak bugüne gelmiş olan CHP’ye yapılan bu saldırılar ne ilktir ne de sondur. Bakın bu ülkenin partili cumhurbaşkanı 1996’da daha Belediye Başkanlığı döneminde niyetini çok açık dile getirmiştir. Daha o zaman açıkca  ‘Demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz. Demokrasi amaç değil araçtır’ demeken çekinmemiştir. Başta partimiz olmak üzere ittifakımızın ortak gayesi Türkiye’nin hak etmediği halde içine düştüğü bu çıkmazdan kurtarmaktır. Kuralları işinize geldiği gibi eğip büktüğünüzde, yasaları ve hukuku hiçe saydığınızda, yüzlerce yıllık bilgilerle kabul görmüş evrensel ekonomik değerlere sırt çevirdiğinizde işte sonuç ortada. Bakın mülteciler en başta savaştan kaçıp canını kurtarmaya çalışan, Türkiye’ye sığınan insanlardı. Ancak AKP hükümetinin bunu kısa sürede suistimal ederek kendi halkına karşı bir güce dönüştürdü. Ucuz insan kaynağı olarak halkımızın işsizlikle, derin yoksullukla mücadele ettiği ülkemizde onları adeta baştacı yaptı. Siz evinizde çocuklarınız açken komşunun çocuğunu doyurur musunuz? Hükümetin yaptığı budur. Bizim insanlarımızı kendi ülkesinde işsiz, aşsız, gençlerimizi umutsuz bıraktılar” dedi.