ATİM OTOPARK PROJESİ ÇIKMAZA MI GİRDİ?

Amasra'daki otopark sorunun çözümü için yapılan TTK Amasra Taşkömürü İşletme Mesessine (ATİM) ait alanın otopark olarak kullanılması projesinin ilçedeki sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcilerinin ortak görüşüyle ortaya çıktığını ifade eden Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, projeden Amasra Belediyesinin devre dışı bırakıldığını söyledi. İlgili kurumlar üzerinde ve alanın kullanmasında tasarrufta bulunma yetkisine sahip olmadıklarını vurgulayan Başkan Çakır, projenin işletmesinin en iyi Amasra Belediyesince yapılabileceğini kaydetti. Projeyle ilgili Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanının oluru da olduğunu belirten Çakır, projede sorunun nerden kaynaklandığını anlayamadıklarını dile getirdi. Çakır, 'Samimiyetle söylüyorum tasarruf hakkımız tabi ki yok. Bu kenttin, esnafın, gelen misafirin ihtiyacıdır. Bizim derdimiz inatlaşmak değil, bu kentin çıkarı. Biz sorumluluğu almak istiyoruz. Projemizi de ona göre oluşturmuştuk' dedi.

ATİM OTOPARK PROJESİ ÇIKMAZA MI GİRDİ?

Çakır: “Belediye projeden devre dışı bırakıldı”

Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, basın toplantısı düzenleyerek Amasra Belediyesinin çalışmalarını ve projelerini kamuoyuyla paylaştı. İlk olarak yayalaştırma projesi hakkında bilgi veren Başkan Çakır, “ Yayalaştırma kapsamında Kaleiçi ve Boztepe mahallelerimizde bir uygulamayı hayata geçirdik. Artık burada yerleşik olan vatandaşlarımızın geçişine imkan veriyoruz ancak, ziyaretçilerimizin sadece yaya olarak geçişine izin veriyoruz. Tarihi bölgemiz, kapılarımız, Kemere Köprümüz, Karanlık kapımızın bulunduğu bu alanda yayayı önceleyerek iyi bir uygulamayı hayata geçirdik. Yine bu uygulamayı kentte daha yaygınlaştırarak ve geliştirerek yayayı önceleyerek çalışmaya gayret edeceğiz” dedi.

“Bu koordinasyonun bir ayağı eksikti o da belediyeydi”

Amasra’da yaşanan otopark sorunu ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çakır açıklamasına şöyle devam etti:

 “Bir başka meselemiz otopark sorunu. Yıllardan beri özellikle kitle turizmine sahne olduğumuz sezon içerisinde kronikleşen bir problem. Aslında öncesinde bir müjde paylaşmıştık. Sayın Enerji Bakanımıza kadar giderek kentimizde bulunan TTK’ya bağlı Atim içerisinde bir alanı otopark olarak kullanma konusunda kendisinin de sözlü olurunu almıştık. Ancak kurum içerisinde yapılacak olan bir hizmet binasının yeri belli olana kadar geçici olarak kullanma olanağımız oluyor. Bu senede park alanını yine kurum bayram sezonu içerisinde açtı. Ancak bir koordinasyon sorunu yaşandı. Biz belediye olarak bu konuda sorumlu olmak istemiştik bu koordinasyonla ilgili. Ancak bu koordinasyonun yarattığı olumsuz etki şuydu: Emniyet kuvvetleri bizim de istediğimiz gibi sağolsunlar kentte park alanı bittiğinde kente girişleri sınırlayacaktı. Ancak kentte park alanlarının tamamı dolmadan böyle bir uygulama hayata geçirilmiş oldu. Burada da aslında ne TTK’yı, ne Kaymakamlığı ne de Emniyeti suçlayamayız. Herkes işini yapıyor ama bu koordinasyonun bir ayağı eksikti. O da belediyeydi. Belediye bu işe karışmasın denildiğinde böyle bir sıkıntının olabileceğini öngörüyorduk ancak daha sonra yine Emniyetin ve Kaymakamlığın müdahalesiyle hem ücretsiz ring sistemi hem de yönlendirme gerçekleşti. Bu konuyla ilgili biz yine otopark sorunu için kentimizde bulunan kamuya, şahıslara ait atıl alanlarda bu sorunun çözümü için gayretle çalışacağız.

“Planımızın kesinleşmesini umut ediyoruz”

Kentimizin uzun zamandır beklediği Koruma Amaçlı İmar Planını hayata geçirdik. Bizden önce çalışmaları başlamış olan imar planının kuruldan onaylandıktan sonra bütün vatandaşlarımızın itiraz edeceği başlıkları görebilmesi için askıya çıkarak ilgilerini sağladık. Belediye Meclisinin oluşturduğu komisyondaki üye sayısını da 5 kişiye çıkararak titiz bir çalışma yaptık. Mevzuatın müsaade ettiği ölçüde hem turizmimizi gözeterek hem de vatandaşlarımızı gözeterek itirazlardan olumlu bulduklarımızı tekrar kurula havale ettik. Amasra’yı hem kullanma hem de koruma dengesi içerisinde turizme de katkı sunacak şekilde planımızın kesinleşmesini umut ediyoruz. Çocuk parkının imara açılması gibi küçük bir tartışmada yaşandı. Aslında yanlış bir algı üzerine inşa edilen bir gündemdi. Çocuk parkı dediğimiz alanın 2007’den bu yana tamamı aslında plan üzerinde imara açıktı. Yeni planda bizim dönemimizde 4’te 3’ü imara kapatılmış oldu. Sadece kentimizin önemli ihtiyaçlarından biri olan kültürel tesis tanımı bölgede kaldı. Umarım kitle örgütlerimizle, siyasi partilerimizle, vatandaşlarımızın desteğiyle alternatif bir alan yaratır burayı da çocuk parkı alanı dahil etme olanağına kavuşuruz. Mevcutta da zaten bu alan çöp toplama merkezi, geçmişte yapılmış bir tuvalet olarak kullanıma açıktı.

“Taş ocağı kent yaşamına katılacak”

Yine küçük limanın arka tarafı, daha önce şantiye, taş ocağı alanı olarak tarif edilen alanla ilgili kent yaşamına katmak gibi bir çalışmamız var. Bu konuyla ilgili Valilik makamıyla görüştük, ormanla yazışmalarımız devam ediyor. Adı geçen bölge geçmişte mendireğin ilk halini yapan Fransızlarca taş ocağı olarak kullanılmış şu anda da güvenlik riski içeren bir bölge. Hem bu bölgenin rehabilitasyonunu sonrasında da dolgu, imar planını projelendirme yoluyla kentimize kazandırmayı hedefliyoruz.

“Halk plajı alanını ayırdık”

 “Plajların kullanımı ile ilgili olarak göreve geldiğimizde büyük liman plajımız tamamı tek parça halinde yıllardır ihale edilen bir bölgeydi. Biz de şöyle bir proje ürettik. Yelken Kulübümüz için kullanılan alanı ayırdık, onun dışında halk plajı olarak tanımlanan bir alan yoktu. Şezlong ve şemsiye hizmetleri açısından tamamı ihale ediliyordu. Halk plajı alanını ayırdık. Büyük limanda da böyle bir alan yaratmış olduk. Geri kalan 3 bölgeyi de şartnameyi Amasra’ya yakışır şekilde düzenleyerek daha kaliteli hizmet veren bir konuma getirdik. Buradan elde ettiğimiz gelirle de elektrik borcumuzu kapattık.

“Yüzde 99 oranında kısırlaştırma işlemi tamamlandı” 

Göreve gelmeden öncede kentimizde en çok şikayetlerden biri de sokak hayvanları meselesi idi. Bu konu aynı zamanda Mahalli İdareler Birliği koordinasyonu ile hayata geçen bir rehabilitasyon merkezinin varlığı ile şu an sürdürülebilir hale gelmiştir. Kentimizde %99 oranında kısırlaştırma işlemi tamamlandı.

“İlaçlama ve dezenfekte çalışmaları sürüyor”

Yine ilaçlama konusu. Şu anda bütün bölgelerde haftada 5 gün bazen 6 gün olmak üzere ilaçlama faaliyetlerimiz devam ediyor. Aylık olarak kemirgenlerle mücadele çalışmalarımız devam ediyor. Şubat sonundan itibaren başlayan larva mücadelemiz de devam ediyor. Covid tedbirlerini aksatmıyoruz, dezenfeksiyon çalışmalarımız devam ediyor. Hatta hangi evimizde bir karantina ya da pozitif vaka varsa aynı gün müdahale ederek tüm kamusal ve ortak kullanım alanlarını dezenfekte ediyoruz. Vatandaşlarımızın ihtiyaçları için de belediye olarak koşturmaya devam ediyoruz.

“Liman işletme izni alındı”

Gümrüklü Yolcu İskelemiz bizim için çok önemliydi. Dönemimizde bitirdik. Bizce imza projelerden bir tanesi. Bu yıl için 12 tane rezervasyonumuz vardı. Bunlar Eylül ayı sonuna kadar rezervasyonlar. Yunanistan’ın hudut kapılarını kapatması ve covid nedeniyle bizim rezervasyonlar iptal oldu. Eylül ve Ekim aylarında halen iki rezervasyonumuz devam ediyor ancak o da biraz covidin seyri ve Ege ile Karadeniz’deki turlar ile beraber netleşmiş olacak. Ama şu müjdeyi verebiliriz Amasra Belediyesi burayla ilgili süreçleri tamamladı. Liman işletme iznini aldı. Liman güvenliği ile ilgili projelerini sundu ve şu anda onaylanmış durumda sadece hudut kapısı süreci devam ediyor. Bu da gemi ağırlamamıza engel değil sadece covid nedeniyle bu süreci beklemek durumundayız.

Personele teşekkür

Bildiğiniz üzere tabela nüfusumuz 6 bin 600 ancak hts verilerine göre Kurbanda nüfusu 60 binin üzerine çıkan bir ilçe. Bu ilçede belediyeye ait olan temel hizmetleri aksatmadan yürütmek bir gurur kaynağı. Bu konuda personelimize teşekkür ediyoruz. Taş döşeme, yağmur suyu hatları, kanalizasyon hatları, yol yapımı gibi hizmetlerimize de devam ediyoruz.

“Borç 10 Milyon TL arttı”

Mali tablo ile ilgili de bilgi vermek istiyorum. Amasra Belediyesi her üç ayda bir  bilanço verilerini yayınlıyor. Bunu kamuoyu ile paylaşıyoruz. Haziran sonu itibariyle faiz hariç borçlarımız 34 Milyon TL’den 27 aylık dönem için söylüyorum 44 Milyon TL’ye çıkmış durumda. 10 Milyon TL’lik bir artış var. Burada 3 kalemi söylemek istiyorum. Bir tanesi Mahalli İdareler Birliği ile sürecin devam ettiği Katı Atık Geri Dönüşüm tesisi. Burası için 2 Milyonluk bir kredi kullandık. Emekli olan personellerimizin kıdem tazminatları için 1,5 Milyon ve pandemi döneminde personel maaşları için 1,5 milyon kullandık. Bunun dışında Sosyal Güvenlik Kurumuna ve Maliyeye ödememiz gereken borçlarda aksamalar yaşanıyor. Kış günü için fazla görünen işçi sayımız nüfusumuz 10 katına çıktığında maalesef sürdürülebilirliği ve mali yönüyle bir basınç yaratıyor.

Çakır müjdeleri sıraladı

 

Yine bir müjdemiz var. Bir devlet yatırımı ile başlayan Ulus Bahçeçik hattından Amasra’ya kadar su veren alanda bir rehabilitasyon çalışması aynı zamanda hatların ve depoların güncellenmesi için bir çaba var.

 

Yangına destek konusunda ise bir tır bir kamyon yola çıkacak. Bu çabamıza devam edeceğiz. Güzel işler birlikte başarılır. Biz de insanlarımızın desteği ile desteklerimize devam edeceğiz. İtfaiyemize gelen 5 yangın ihbarı vardı. Bunların 4’ü sis bulutu nedeniyle asılsız ihbardı. Biz her ihbarı değerlendirerek yola çıkıyoruz. İnsanlarımızın bu konudaki duyarlılığını bekliyoruz.

 

Kadın istihdamı ile ilgili Sefa Park’ta bu sene yeni bir proje hayata geçirdik. Daha önce denediğimiz self servis uygulamasını kaldırarak tüm yeni aldığımız servis elemanlarımız kentimizdeki kadınlarımızdan oluşuyor. Amasraspor için de mecliste oy birliği ile kaynak yaratacak bir uygulamayı hayata geçirdik. Büyük Liman otoparkımıza giren her aracın 1 TL’sini Amasraspor’a aktaracağız.

“Millet Bahçesi projesinin görselleri hazır”

Projelerimiz olarak Millet Bahçesi olarak önerdiğimiz Büyük Liman mevkiinde şu anda şantiye içerisinde kalan alanın görselleri hazır. Yine Çankaya Belediyesi ile Küçük Liman mevkiinde Kültür Parktan başlayıp geçici terminal alanına kadar olan bölgeyi de peyzaj projesi ile daha kullanışlı bir hale getireceğiz. Kaleşah mahallerimizde yer alan bir alanda adını daha önce Kuleli Park koymuştuk. Buranında projesi hazır. Yine su sarnıcının olduğu bölgede bir projemiz hazır. 3 ayrı kuruma başvurularını yaptık takip ediyoruz.”

“Usulsüz park eden araçlardan dolayı itfaiye ve ambulans giremiyor”

Açıklamaların ardından gazetecilerin otopark, plajlar, şezlong ve belediye ziyaretleriyle ilgili sorularını yanıtlayan Recai Çakır şöyle konuştu:

“Mülki idare, genel ve yerel yönetim ortaklaşa çalışıp kronik otopark sorunumuzun çözümünü bulmadığımız sürece bu problemi yaşamaya devam ediyoruz. Bizde dubalama çalışması yapıyoruz. Bunun da nedeni belli sokaklarımızda park alanı olmadığı için usulsüz park eden araçlardan dolayı çöp alınamıyor, itfaiye ve ambulans giremiyor. Bunları yaşamak istemiyoruz. Park yasağı olan alanlarda da dubalama var. Bunun nedeni de park yasağı olmasına rağmen fiilen kullanılması. Bu konuda da bir yasal düzenlemeye ihtiyacımız var. Amasra Belediyesinin 6 bin nüfusa göre gelir ve norm kadrosu alıyorsa emniyet teşkilatımız da aynı. Arkadaşlarımız gayretle çalışsa da 6 bin kişiye göre belirlenmiş kadroyla Bartın Emniyetinin de sağladığı destekle 60 bin kişiye çözüm üretmeye gayret ediyor. Belki tatil yerleri için bu planlama değiştirilirse bu başlıkları daha rahat konuşacağız. Biz mümkün olduğunca arabalarımızı kent merkezine çekmeyelim. Projemiz de hedefimiz de bu. Bu konuda da yayalara öncelik verelim. Kaldırımlar öncelikle yayalar içindir.

“Destek sözleri aldık”

Özellikle Kulelipark projemizle ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesiyle görüşmelerimiz devam ediyor. Aydın Büyükşehir Belediyesiyle ayni destek anlamında araç için görüşmelerimiz devam ediyor. Tabi ki bunların yasal alt yapılarının da oluşması lazım. Bunun için hemen hayata geçmiyor. Ziyaret ettiğimiz diğer belediyeler ve kamu kurumlarından da benzer destek sözleri aldık. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızı da sonbahar dönemi gibi sadece Amasra değil, Kastamonu ve Karabük Belediyelerini de içine alan bir ziyaret için anlaştık. Pandemi nedeniyle bir aksaklık yaşamazsak kendisini Amasra’da ağırlamaktan ve kendisiyle projeler üretmekten keyif alacağız.  

“Bu plajlar halkındır”

Amasra’da ilk başta şezlong ve şemsiye için tamamı kiralanan alanı nasıl planladığımızı ifade ettim. Tabi ki vatandaş şezlong, şemsiye almak zorunda değil. Bu plajlar halkındır. Normalde olması gereken o şezlonglar belli bir alanda toplanır, vatandaş istiyorsa bedeli ortaya konulur ve alınır. Bu ücretli bir hizmet. Ancak pandemi nedeniyle uygulanan kişi sayısı ve metreyle ilgili belli kısıtlamalar var. Biz de bu süreçte kendilerine olabildiğince pandemi kurallarına göre düzenleme almalarını söylüyoruz. Ama 6 binden 60 bine çıktığımızda kentimizdeki tüm noktalarda plaj dahil bir yoğunluk yaşıyoruz. Tekrar söylüyorum plajlar halkındır. Kaldı ki bizim şezlong, şemsiye için kiraya verdiğimiz alanın tapusu da Türkiye’nin birçok yerinin aksine Amasra Belediyesinde. Ancak biz buna özelikle önem verdiğimiz için halk plajı alanını da yarattık. Pandemi sürecinde bunların yayılı olması güvenlik ve sağlık açısından değerli.

“ATİM’e ait alanın otopark olarak açılması talimatından sonra lunaparka izin verdik”

Atladığım bir konuya da açıklık getirmek istiyorum. “Park ihtiyacımız olduğu bir dönemde Amasra Belediyesi Büyük Limanda neden bir lunaparka müsaade etti” şeklinde bir eleştiri de oldu. Göreve geldiğimizde kentimizde farklı bir alanda lunaparkımız vardı. Biz orayı kaldırdıktan sonra Amasra’da Kültür Parkta faaliyet gösteren hediyelik eşyaları çarşı olarak oraya taşıdık. Geçen yıl da TTK’yı kullanmamız mümkün olmadığı için lunapark hizmetine izin vermedik. Ancak bu sene lunapark adına talepler geldiğinde şunu söyledik; Bir alan verebilmemiz için koşullarımız var. İlgili bölge sit alanı içerisinde. Mutlaka kuruldan görüş almamız lazım. Borcu varsa bunu ödemesi gerekir. Mutlaka da TTK’ya ait ATİM alanının değerlendirilmesi gerekir. Sayın Valimizin bayramda ATİM’e ait alanın otopark olarak açılması talimatından sonra mevcutta daha yüksek bir bedelle kente hizmet olarak gördüğümüz lunapark faaliyetine izin verdik. Kaldı ki maksimumum 40 araçlık bir alan işgal etmektedir. TTK’da kullanacağımız alan asgari 2 bin araçlık bir yer. Böyle değerlendirdiğimiz de Amasra Belediyesi yeni bir hizmet alanı oluşturmuş, girdisini sağlamış, çok daha büyük bir alanın park alanı olarak kullanımı için de söz almışken bu tartışmanın da bir miktar yanlış yönlendirme ya da eksik bilgiden kaynaklı olduğunu düşünüyoruz.

“Atıl alanları kente gelen misafirlerimizin rahatı için kullanmak değerli olacak”

Biz kentteki sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin öncüleriyle yaptığımız toplantı sonrasında biz bu öneriyi alıp projeye dönüştürdük. Buradaki atıl alanları kullanalım ve yayalaştırmaya dahil çalışmalarımızı yapıp projelendirelim dedik. TTK neticede bir kurumdur ve bu kentteki bir çok insan da TTK’nın ekmeğini yemiştir. Alanının kullanılması konusunda tasarrufta bulunma yetkisinde değiliz. Bizim söylediğimiz şu atıl alanları kente gelen misafirlerimizin rahatı için kullanmak değerli olacak. Bunu da Enerji Bakanımıza kadar götürdük. Bu alanın nasıl güvenliğinin sağlanacağına kadar detaylı bir şekilde anlattık. Kendisinin oluru olmasına rağmen daha sonra şu da söylendi “Bu alan 100 dönümlük bir alan. Bir hizmet binası yapılacak bunun için de veremiyoruz” denildi.

“Belediyenin yapması en doğrusuydu”

Samimiyetle söylüyorum tasarruf hakkımız tabi ki yok. Ama şehri emin belediye başkanı olarak şunu da ifade ediyorum. Bu kenttin, esnafın, gelen misafirin ihtiyacıdır. İhtiyaç halinde tahliye edilmek üzere kullanılırsa bu kentte hizmet eder ve hepimizi rahatlatır. Bizim derdimiz inatlaşmak değil, bu kentin çıkarı. Biz sorumluluğu almak istiyoruz. Projemizi de ona göre oluşturmuştuk. Burada Belediyenin devre dışı kalması, “ Belediye karışmasın biz bunu kaymakamlıkla çözelim” cümlesi sonrası bütün kurumların gayretine rağmen sorun oldu. Bu işi Belediye yapar. Kaymakamlık, emniyet kuvvetlerimiz ya da güzide kurumumuz TTK’nın otoparkçılık yapacak elemanları var ne de bizim projede önerdiğimiz işlerin bir kısmını yapacak finans ve araçları var. Belediyenin yapması en doğrusuydu.

“Belediye halka hizmet için vardır”

Biz de payımıza düşeni almak istiyorduk. İş yükü olarak da almak istiyorduk. Gelir bölümü ayrıca tartışılırdı. Bu gelirle de yapılabilirdi gelirsiz de yapılabilirdi. Kanaatim o ki Türkiye Cumhuriyeti Devletinde herhangi bir vatandaş x belediyenin cebine girecek herhangi bir kaynaktan rahatsız olmaz. Çünkü o belediye halka hizmet için vardır. Belediye Başkanı dahil şahsın usulsüz olarak cebine girecek herhangi bir para varsa bunun da herkesin takip etmesi en doğru olandır. Belediyenin 6 binden 60 bine çıkan nüfusun yükünü çektiği bir ortamda eğer finansal kaynak da sağlanıyorsa bence ülkede, yerelde bundan memnun olur. Eğer birileri memnun olmuyorsa bunu da bulmak ortak sorumluluğumuz. Çünkü kente dönük bir sıkıntı yaşanıyor.”