'Atatürk'e hakaret kabul edilemez'

Bartın Barosu, Ayasofya Camii'nde düzenlenen programda Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle Ayasofya Camii İmamı Mustafa Demirkan hakkında suç duyurusunda bulundu. Baro, 'Dünya'nın kültür başkenti olmuş, ülkemizin en büyük şehrinin fethi nedeniyle yurdumuz genelinde tüm vatandaşlarımızın aynı mutluluk ve duyguları paylaştığı bir günde, İstanbul şehrinin kurtarıcısı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve onun dava ve silah arkadaşlarına sarf edilen sözler ve yakıştırmalar kabul edilemez' dedi.

'Atatürk'e hakaret kabul edilemez'

BARODAN AYASOFYA İMAMINA SUÇ DUYURUSU

Bartın Barosu, Ayasofya Camii’nde düzenlenen programda Atatürk’e hakaret ettiği gerekçesiyle Ayasofya Camii İmamı Mustafa Demirkan hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. İstanbul şehrinin kurtarıcısı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun dava ve silah arkadaşlarına sarf edilen sözler ve yakıştırmaların kabul edilemeyeceğini vurgulayan Baro, “29 Mayıs İstanbul’un Fethi kutlamaları nedeniyle İstanbul Ayasofya Camii’nde düzenlenen program kapsamında hemen tüm devlet erkanı orada bulunmakta iken Ayasofya Camii İmamı Mustafa Demirkan’ın Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk hakkında sarf ettiği sözleri hayretle ve hayal kırıklığı içerisinde izlemiş bulunmaktayız. Dünya’nın kültür başkenti olmuş, ülkemizin en büyük şehrinin fethi nedeniyle yurdumuz genelinde tüm vatandaşlarımızın aynı mutluluk ve duyguları paylaştığı bir günde, İstanbul şehrinin kurtarıcısı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun dava ve silah arkadaşlarına sarf edilen sözler ve yakıştırmalar kabul edilemezdir” dedi.

“Atatürk’e haksız ithamlarda ve hakaretlerde bulunmuştur”

Mustafa Demirkan’ın içinden geçenleri açık yüreklilikle söyleme cesareti de gösteremediği için bu hakaret ve ithamlarını Kuran’ı Kerim’den ayet okumak suretiyle gerçekleştirdiğini kaydeden Bartın Barosu şöyle devam etti:

“Fatih Sultan Mehmet Han’ın dehası ve bir çağı kapatıp bir çağı başlatan fetih gazası, İstanbul’umuzu İmparatorluğun başkenti yapmış, tarih boyunca dünyanın göz bebeği olan bu güzel şehir, maalesef 1918 yılında fiilen işgal edilmiş ve karadan gemileri yürüterek boğaza indiren atalarımızın hatıralarına işgal devletlerinin boğaza konuşlanan zırhlılarının zincirleri vurulmuştur. O tarihte işte o tarihe geçen “Merak etmeyin, geldikleri gibi giderler!” sözleriyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından bu hatıraya sahip çıkılacağı kararlı ve dirayetli şekilde tarihe not düşülmüştür. Bugün, bu kadim şehrin en eski mabedi olan Ayasofya Camiimizde İmam olan Mustafa Demirkan isimli şahıs, devlet erkanının karşısında bu aziz millet için ortak payda olan; Fatih Sultan Mehmet Han’ın fethettiği bu şehri kurtaran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e haksız ithamlarda ve hakaretlerde bulunmuştur. Hatta ne acıdır ki içinden geçenleri açık yüreklilikle söyleme cesareti de gösteremediği için bu hakaret ve ithamlarını kutsal kitabımızın Kuran’ı Kerim’den ayet okumak suretiyle gerçekleştirmiştir.

“Özgürce hutbe okumaya çıkabilmesi yüz binlerce şehidimizin sayesindedir”

Kuran’ı Kerim’in dahi siyasete alet edilmesinden rahatsızlık duymadığı gibi kirli emellerine bir araç olarak kullanmaktan da çekinmemiştir. Millet nezdinde bu gibi bir hareketin ne gibi sonuçları doğacağını da hesap etmekten aciz bir zihniyete sahiptir. Bugün o güzel, kadim ve tarihe şahitlik etmiş Camiinin minberinde özgürce hutbe okumaya çıkabilmesi; bu toprakların şerefini, namusunu canı ve kanıyla ödemiş yüz binlerce şehidimizin sayesindedir. Bu aziz milleti “Milletin İstikbalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” sözüyle canıyla ve malıyla savaşa ikna eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sayesindedir.

“5816 Sayılı Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna göre suçtur”

Kurtuluşun ve kuruluşun mimarı, çağdaş Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk hakkında Mustafa Demirkan’ın ifade ve imaları 5816 Sayılı Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna göre suçtur. Baromuzca işlenen bu suça karşı sessiz kalınmayacağını ve suç duyurusunda bulunacağımızı açıkça beyan ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat önerisi ile kurulan ve geçmişin köhne, dini bir araç olarak kullanan, karanlık zihniyetinin ortadan kaldırılması ile vücut bulan T.C. Diyanet İşleri Başkanlığının resmi hutbesinin dışına çıkılarak bu şekilde bir durum yaratıldığı da açıktır. Bu husus, 633 Sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna da aykırı olup Diyanet İşleri Başkanlığını gerekli açıklamayı yapmaya davet ediyoruz. Konunun takipçisi olacağımızı, gelişmelerle ilgili tüm meslektaşlarımızı ve kamuoyunu bilgilendireceğimizi saygıyla arz ederiz.”