Akşener 'Meseleyi kadere havale etmek en hafif tabiriyle terbiyesizliktir'

Partisinin TBMM Grup Toplantısında madenci bareti takarak Amasra'da yaşanan grizu faciasıyla ilgili konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 'Yaşadığımız felaketlerin altında yatan sorumsuzluğu perdelemek için imanımızı sömürmeye kalkmak, kimsenin haddi de hakkı da değildir. Tevekkül ne kadar gerçekse, tedbir de o kadar gerçektir. Bir kazanın tüm şartları oluşmuşsa ve sen tedbir almıyorsan o kaza meydana gelir. Tedbir almayıp, sorumluluğunu yerine getirmeyip, üstüne de tevekkülden bahsetmek meseleyi kadere havale etmek en hafif tabiriyle terbiyesizliktir' dedi.

Akşener 'Meseleyi kadere havale etmek en hafif tabiriyle terbiyesizliktir'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında, Amasra'daki maden kazasında hayatını kaybeden madencilere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diledi. Baret takarak konuşmasına başlayan Akşener, kazanın ardından Amasra'ya gittiğini ve aileleri ziyaret ettiğini anımsattı. Akşener, yaşamını yitiren 41 madenci ve geride bıraktıkları acılı ailelerine karşı sorumlu olduklarını, olayın hukuki sürecini takip edeceklerini dile getirdi.
“41 kardeşimizi vicdansızlığa kurban verdik"
Sayıştay raporuna değinen Akşener, "Sayıştay uyarmış, raporuna yazmış, iş müfettişleri defalarca uyarmış, idari para cezası kesmiş, hatta yetkili kuruluşları geçtim, ocakta çalışan maden işçileri bile uyarmış. Ama Sayın Erdoğan'ın atadığı yetkililer, her zaman olduğu gibi kıllarını kıpırdatmamışlar. Göz göre göre gelen felaketi izlemişler. Sonuç? 41 kardeşimizi daha ihmale, iş bilmezliğe, vicdansızlığa kurban verdik." diye konuştu.

Daha önce meydana gelen maden kazalarına işaret eden Akşener, konuşmasının bir bölümünde emekli maden işçisi Cengiz Yaşar Alpan'ı kürsüye çağırarak söz verdi.

Daha sonra konuşmasına kaldığı yerden devam eden Akşener, "Bu büyük felaketin ardından devletimizin madencilerimiz için seferber olduğunu gördük. Ancak resmi ve gönüllü yüzlerce kardeşimiz, madencilerimizi kurtarmak için çırpınırken ülkeyi yönetenlerin aymazlığı ve yaptıkları ciddiyetsiz açıklamalar yine hepimizi kahretti." ifadelerini kullandı.
“Bu felaketten bile bir başarı hikayesi çıkarmaya çalıştı”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını aktaran Akşener, "Bu ülkenin Cumhurbaşkanı ilgililere dönüp, 'Bu uyarıları, neden dikkate almadınız? İşçilerin sesine neden kulak vermediniz?' diyeceğine bu acıya sebep olanları o dakika görevlerinden alıp müfettişlerin önüne koyacağına ne yaptı biliyor musunuz? 41 hayatın söndüğü bu felaketten bile bir başarı hikayesi çıkarmaya çalıştı. Yaşadığımız ekonomik felaketten başarı hikayesi çıkarmaya uğraşmak yetmemiş olacak ki ölümden de başarı hikayesi çıkarmaya kalktı. 'Çok şükür 24 saat geçmeden 41. şehidimize de ulaştık' dedi. 'Biz kader planına inanmış insanlarız, bunlar her zaman olacaktır.' dedi. Kaderden, tevekkülden bahsetti. Gerçekten ibretlik." görüşünü savundu.

Akşener, tevekkülün, her türlü tedbirin alınmasından sonra bir işi Allah'a havale etmek anlamına geldiğini, kadere iman ettiklerini, hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğine inandıklarını ancak tevekkülün, tembelliğe açılan kapı ve sorumsuzluğa uydurulacak kılıf olmadığını söyledi.
“Meseleyi kadere havale etmek en hafif tabiriyle terbiyesizliktir”
Müslümanların her işin başında, önce tedbir alması gerektiğini dile getiren Akşener, "Yaşadığımız felaketlerin altında yatan sorumsuzluğu perdelemek için imanımızı sömürmeye kalkmak, kimsenin haddi de hakkı da değildir. Tevekkül ne kadar gerçekse, tedbir de o kadar gerçektir. Bir kazanın tüm şartları oluşmuşsa ve sen tedbir almıyorsan o kaza meydana gelir. Tedbir almayıp, sorumluluğunu yerine getirmeyip, üstüne de tevekkülden bahsetmek meseleyi kadere havale etmek en hafif tabiriyle terbiyesizliktir." diye konuştu.

Akşener, 2013 yılındaki Kozlu Maden kazasındaki yargı sürecini anlatarak, kazada kusurlu görülerek ceza alan sorumluların daha sonra Türkiye Taşkömürü Kurumuna Genel Müdür olarak atandığını kaydetti.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu da mı kader Sayın Erdoğan? Bakanı atayan sensin. 4 yıl ceza alan adamı Türkiye Taş Kurumuna Genel Müdür yapan sensin. Madene yönetici atayan da sensin, denetimlerin gereğini yapmayanlar da senin bakanın ve senin yöneticilerin. Madem senin bakanın, hesap sorsana, nerede tedbirler desene. Sayın Erdoğan, işine geldiğinde 'benim bakanım', işine gelmediğinde 'kader' diyemezsin. Beceriksiz yöneticilerinin hatalarına, iş bilmezliklerine 'kader' diyemezsin. 21. yüzyılda bu teknolojik imkan ve altyapıyla maden işçisine ölümü 'kader' diye kabullendiremezsin."
"Sayın Erdoğan, buna fıtrat, kader diyemezsin”
Dünyadaki maden kazalarından rakamlar paylaşan Akşener, "Soma katliamından sonra geçen 6 yılda, yani 2015'ten 2020'ye kadar her yıl madenlerimizde çalışan her 100 bin işçimizden 53'ünü iş kazalarında yitirmişiz. Bu oranın bizden sonra en yüksek olduğu ülke Portekiz. Her yıl 25 madencilerini kaybetmişler. Aynı oran Polonya'da 8, Almanya'da 4, Macaristan ve Slovenya'da ise sıfır." dedi.

Türkiye'deki madencilerin ölüm riskinin, dünya ortalamasının 20 katından fazla olduğunu iddia eden Akşener, "Sayın Erdoğan, buna fıtrat, kader diyemezsin. Dünya standartları ortadayken, Türkiye'ye reva gördüğün bu acı tablo, düpedüz insanlarımızın canını hiçe saymaktır. Senin ve atadığın beceriksiz yöneticilerinin asli görevi ölümleri engellemektir. Kazaların önüne geçmek için irade göstereceksiniz. Yapamıyorsanız da çekip gideceksiniz. Ayıptır, günahtır." değerlendirmesinde bulundu.

Akşener, olayın takipçisi olacaklarını, Soma'dan sonra yaşanan adaletsizliğin tekrarına seyirci kalmayacaklarını söyledi.

Daha önce yapılan hukuki düzenlemelerin iş kazalarını önlemeye yönelik olmayıp, işçilerin İş Kanunu'ndan kaynaklı haklarında bazı düzenlemeler içerdiğini ileri süren Akşener, İYİ Parti olarak yeni bir kanun teklifi vereceklerini bildirdi. Akşener, bu vesileyle iktidarın, madenciler konusunda ne kadar samimi olduğunu bir kez daha göreceklerini belirtti.