'Öncelik, memurun alım gücünü yükseltmek olmalı'

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) nisan ayı enflasyon verilerini açıklamasının ardından, Türk Sağlık-Sen Bartın Şube Başkanı Besim Coşkun enflasyon verilerini değerlendirdi. Coşkun, memur maaşlarındaki erimeye dikkat çekerek kamu çalışanlarının geçim sıkıntısının giderek arttığını vurguladı.

'Öncelik, memurun alım gücünü yükseltmek olmalı'

TÜİK verilerine göre, nisan ayında enflasyon yüzde 3 olarak gerçekleşti. Yıllık enflasyon ise yüzde 37,86 seviyesine ulaştı. Yılın ilk dört ayında TÜFE toplamda yüzde 13,36 olurken, memur maaşlarının bu süreçte yüzde 7,36 oranında eridiği belirtildi.

Maaşlardaki kaybın kronikleştiğine işaret eden Coşkun, enflasyonu frenlemek için alım gücünü düşürmenin sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmadığını ifade etti. Bu yaklaşımın yalnızca çalışanları değil, esnaf ve üreticiyi de olumsuz etkilediğini belirtti.

Coşkun, ücretlilerin yalnızca enflasyon kadar zam almasının yeterli olmadığını ve bunun ancak bir "güncelleme" sayılabileceğini vurguladı.

"Maaşlardaki erime alım gücündeki düşüş kronikleşti"

Türk Sağlık-Sen olarak, kamu çalışanlarının ekonomik olarak nefes alabilmesi için ek zam ve refah payı taleplerini bir kez daha yinelediklerini belirten Coşkun, açıklamasında şöyle konuştu:

"Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) nisan ayı enflasyon verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre nisan ayında enflasyon yüzde 3,0 olarak gerçekleşti. Yıllık enflasyon yüzde 37,86 seviyesinde oldu.

Yılın ilk 4 ayında ise TÜFE toplamda yüzde 13,36'ya ulaştı. Bu süre zarfında memur maaşlarındaki erime de yüzde 7,36 oldu.

2025 yılının tamamı için resmi makamlarca beklenen enflasyonun %24 olduğu ülkemizde dört aylık enflasyon rakamları dikkate alındığında, TÜFE’nin yıl sonunda beklentilerin çok üzerinde gerçekleşeceği görülüyor.

Halihazırda enflasyon hızı, yıl başında memurlara yapılan zammı ikiye katladı. Bütün veriler, memur ve emeklilerimizin geçim acziyetinde olduğunu gösteriyor. Hayat pahalılığının bu şekilde sürmesi durumunda sene sonuna kadar kamu çalışanlarımızın ekonomik olarak ciddi sıkıntı yaşaması büyük bir ihtimaldir.

Son birkaç yıla baktığımızda maaşlardaki erimenin, alım gücündeki düşüşün kronikleştiğini görmekteyiz. Enflasyonu frenlemek için alım gücünü düşürmek ve bu yolla piyasaları soğutmak sosyal devlet ilkesine uygun değildir. Bu yolla yalnızca çalışanlar değil, esnaf ve üretici kesim de büyük yaralar almaktadır.

Halbuki, memur ve emekli başta olmak üzere çalışanların alım gücünün yükseltilmesi, piyasalara güven verilmesi anlamı da taşıyacağından enflasyon üzerinde mutlak olumlu etki yapacaktır. Yükselen enflasyonun acısını emek veren, üreten ve yalnızca emeği ile geçinmeye çalışan kesimden çıkarmak ne derece doğrudur?

"Ek zam ve refah payı verilsin"

Türk Sağlık-Sen olarak daima ifade ediyor ve enflasyon hedefine bağlı maaş artışlarının ücretliler açısından zarar oluşturduğunu, enflasyon kadar artışa zam denilemeyeceğini, bunun yalnızca bir enflasyon güncellemesi olduğunu belirtiyoruz. Kamu çalışanlarının rahat bir nefes almasının piyasaları da rahatlatacağını bunun için de ek zam ve refah payı verilmesi talebimizi bir kere daha yineliyoruz.

TBMM'nin yasama yılını sonlandırmadan önce çalışmalarında önceliği hayat pahalılığını önlemeye ve alım gücünü artırmaya vermesini bekliyoruz. Sağlıklı ekonomiyi destekleyen en önemli unsur, sağlıklı tüketimdir. Kamu çalışanları artık zorunlu harcamaları için bile tüketim yapacak gücünü kaybetmiştir. Yetkililer bu duruma mutlak surette bir çözüm üretmeli ve taleplerimizi dikkate almalıdır."

Haber: Erkan Hızoğlu