'Kölelik düzenine karşı ortak mücadelemizi büyüteceğiz'

CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı'na ilişkin açıklamalarda bulundu. Milletvekili Bankoğlu yaptığı açıklamada 1 Mayıs'ta ortak mücadele ve dayanışma çağrısı yaparak, '1 Mayıs'ta AK Parti'nin kölelik düzenine karşı ortak mücadelemizi büyüteceğiz'dedi.

'Kölelik düzenine karşı ortak mücadelemizi büyüteceğiz'

Emeğin milli gelirdeki payının gün geçtikçe azaltıldığı, işçi haklarının kısıtlandığı, grevlerin yasaklandığı ve iş cinayetlerinin olağan hale geldiğini belirten CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, AK Parti’nin emeğiyle geçinenlerin hayatını yoksulluk, yasak ve ölüm döngüsüne hapsettiğini ifade etti.

“İşçilerin ekmeği küçülüyor”

Milletvekili Bankoğlu açıklamasında şunları söyledi: “1 Mayıs, alın teriyle geçinenlerin birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Her yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın dört bir yanında emekçiler, büyük bir coşkuyla 1 Mayıs’ı kutlayacak. Ülkemizde ise bu yılki 1 Mayıs gündeminde yine milli iradenin gaspını, Taksim yasağını, yoksulluğu, kayıt dışı istihdamı, işsizliği ve en önemlisi iş cinayetlerini konuşuyoruz. AKP Türkiye’sinde emek piyasasının her geçen gün daha kötüye gittiğini, hatta işçilerin 1800’lerin koşullarına mahkûm edildiğini görüyoruz. Emeğin milli gelir içerisindeki payı yıldan yıla azalmış durumda. İşçilerin maaşlarından kesilerek oluşturulan İşsizlik Sigorta Fonu’ndan işverenlere aktarılan pay bilinçli olarak artırılıyor. Asgari ücret ve maaşlar, AKP’nin ekonomi politikaları nedeniyle her geçen gün daha da eriyor. Bir işçinin maaşıyla ailesini geçindirmesi her geçen gün daha da zorlaşıyor. Yine kıdem tazminatı başta olmak üzere işçilerin kazanılmış haklarının bilinçli olarak tırpanlandığını, yeni iş yasası gibi çalışmalarla esnek ve güvencesiz çalışmanın dayatılmaya çalışıldığını görüyoruz. Yine iktidarın grevleri yasakladığı, sendikalara baskı uygulayıp yöneticilerinin cezaevine attığı, adil ve eşit ücret talebinin bastırıldığı bir ülkedeyiz. Tüm toplumsal ilişkilerin fabrikaya dönüştürüldüğü, herkesin işçileştirildiği, iş bölümünün günlük yaşamın tamamına yayıldığı, kimin neyi nasıl yaşayacağının, yasakların ve kuralların iktidar tarafından dayatılan bir dönemi yaşıyoruz. Bunun adı kölelik düzenidir.”

“En az 33 bin kişi iş cinayetlerinde katledildi”

İş cinayetleriyle ilgili değerlendirmede bulunan CHP Milletvekili Aysu Bankoğlu şöyle devam etti, “İş koşullara dair en önemli gösterge iş sağlığı ve güvenliği konusunda da Türkiye’nin koşulları oldukça ağırdır. AKP’li yıllarda en az 33 bin kişi iş cinayetlerinde katledildi. Tıpkı yaşlılar ve emekliler gibi artık çocuk işçilerin de ağır iş koşullarını, çocuk iş cinayetlerini konuşur olduk. İş cinayetlerine karşı bir cezasızlık rejiminin de uygulandığını görüyoruz. Tıpkı Amasra gibi Soma'da da adalet göçük altında kaldı. 301 ölü ve 162 yaralı için Soma Davası’nda verilen cezalar sadece aylarla sınırlı kaldı. Dönemin Bakanları, tekmeci bürokratları dokunulmazlık zırhı altındayken bu davanın avukatları biri milletvekili olmasına rağmen cezaevlerine atıldı. AKP Türkiye’sinde 301 insanın katledilmesinin cezası 5 ay, 6 ay ile sınırlıyken aynı şekilde Amasra Maden Faciası’nda da katliamın sorumluları yargıdan kaçırıldı; elde kalan sanıklara ise ödül gibi cezalar verildi. Ailelerin adalet çığlıkları hala hepimizin kulaklarında yankılanıyor.”

“Çocuk iş cinayetleri, kadın emeğinin görünmezleştirilmesi…”

Milletvekili Aysu Bankoğlu açıklamasına şöyle devam etti, “Türkiye iş cinayetleri ülkesi yapan bu iktidar, yoksulluğa ittiğin ailelerin çocuklarını da MESEM adı altında işçileştirerek şantiyelerde, fabrikalarda, iş güvenliğinin esamesinin okunmadığı yerlerde ölüme terk etti. Aynı şekilde kadınların da eşit işe eşit ücret talebini bastırarak, ev içi emeği görünmez kılarak ve daha da kötüsü “kadın evinde olmalıdır, işsizliğin sebebi kadınlar” gibi akla ziyan açıklamalarla cinsiyetçi rolünü de açığa çıkarmış oldu. Yargı paketleriyle katillere, dolandırıcılara af getirmeyi planlayanlar, iş cinayetlerinin faillerini, halkın iradesiyle seçilen kişileri, gençleri ve öğrencileri anında cezaevine atmayı öngören düzenlemeler yapıyor. Biz bu iktidara, bu kölelik düzenine, kadınları, göçmen işçileri ve çocukları hedef alan zihniyete karşı 1 Mayıs’ta birlik, dayanışma ve ortak mücadele çağrısı yapıyoruz.”

“1 Mayıs’ta alanlarda birlik olmaya çağırıyoruz”

Bankoğlu hükümete çağrıda bulunarak iş cinayetlerine önlem almasını talep ederek şöyle konuştu, “1 Mayıs tarihsel anlamına uygun şekilde, işçi ve emekçilerin sosyal, ekonomik ve siyasal taleplerini dile getirdiği özel bir gün. AKP ise bu taleplerin tarihsel anlamına uygun olarak Taksim’de duyurulmasına anında yasak getirdi. Emekçilerin Taksim ısrarı, yakın tarihimizin en acı ve kitlesel katliamlarından birinin Taksim’de yaşanmasıyla ilgilidir. Geçmiş yıllarda emekçiler kendilerine yakışan duruşlarıyla 1 Mayıs’ı barış içinde ve bayram havasında Taksim’de kutlamış ve hiçbir sorun yaşanmamıştır. Bu yıl İçişleri Bakanı’nın Taksim yasağı, 1 Mayıs gerilimini tırmandırmak ve çatışmaya, kavgaya, şiddete davetiye çıkarmaktadır.  Hükümetin görevi, 1 Mayıs’ı kutlamak Anayasal hakları doğrultusunda taleplerini özgürce dile getirmelerini ve insanların güvenlik ve özgürlüğünü sağlamaktır. Hükümetin görevi yasaklamak ve 1 Mayıs’ta kent meydanlarını kapatmak değil, iş cinayetlerinde Türkiye’yi Avrupa’nın açık ara 1. ülkesi yapan zihniyetini değiştirmektir. Biz CHP olarak tarihimize ve sembollerimize saygının gereği kent meydanlarında işçilerimizin haklı taleplerini haykırdıkları alanlarda 1 Mayıs’ı kutlayacağız. CHP olarak tüm çalışanlarımızı; kıdem tazminatının gaspına, işsizliğe ve yoksulluğa, iş cinayetlerine, grev yasaklarına, güvencesiz çalıştırılmaya, kadın emeğinin yok sayılmasına, çocuk işçiliğine, baskıya ve sömürüye karşı geleceğimize, emeğimize ve memleketimize sahip çıkmak için 1 Mayıs’ta alanlarda birlik olmaya çağırıyoruz.”

Haber: Soner Boyacı