KESK: 'Facianın Sorumluları Gerçek Anlamda Yargılanmadı'

14 Ekim 2022'de Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) bağlı Amasra Müessese Müdürlüğü'ne ait maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden 43 madenci, facianın üçüncü yıl dönümünde Amasra'da düzenlenen yürüyüş ve anma programıyla anıldı.

KESK: 'Facianın Sorumluları Gerçek Anlamda Yargılanmadı'

Amasra’daki Madenci Anıtı önünde gerçekleştirilen anma programına sendikalar, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar katıldı.

Programda, madenci aileleri adına Mustafa Nakaş, Enerji Maden-Sen Zonguldak Şube Başkanı Özgür Erkal, maden davası avukatları adına Melike Polat, CHP Amasra İlçe Başkanı Ogün Basançelebi, Sol Parti Amasra İlçe Başkanı İbrahim Güre, KESK Bartın Şubeler Platformu adına İsmet İpci ve Zonguldak Maden Mühendisleri Odası Başkanı Erdoğan Kaymak konuşma yaptı.

Anmada konuşan KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen Bartın Şube Başkanı İsmet İpci, Amasra faciasının üçüncü yılında acılarının ve öfkelerinin hâlâ taze olduğunu vurguladı.

İpci, geçmişte yaşanan Armutçuk, Soma, Ermenek, Karadon, Kozlu, İliç ve Amasra facialarını hatırlatarak, “Bu zihniyet değişmedikçe yeni facialar kaçınılmazdır” dedi.

Amasra davasındaki bilirkişi raporuna da değinen İpci, TTK Genel Müdürlüğü’nün yüzde 100 kusurlu bulunduğunu, havalandırma sistemindeki eksikliklerin faciada önemli rol oynadığını söyledi.

KESK olarak davayı yakından takip ettiklerini belirten İpci, amaçlarının hınç değil, “bir daha ölümlü kazaların yaşanmaması” olduğunu ifade etti.

“İş cinayetlerinin neredeyse tamamına yakını önlenebilir”

Konuşmasında siyasi ve idari sorumluluklara dikkat çeken İpci, şu ifadeleri kullandı:

“Bu gün Amasra maden faciasının 3. Yılı. 14 Ekim 2022 tarihinde Amasra Maden ocağında yaşanan faciada 43 madencimizi göz göre göre kaybettik 9 madencimizde yaralandı.  Aradan üç yıl geçti, malesef işçileri ,emekçileri iş cinayetlerine mahkum eden düzen yerli yerinde duruyor. İSİG verilerine göre 2025 yılının sadece ilk 8 ayında 1.566 işçi iş kazalarında yaşamını yitirmiştir. Geçen yıl en az 72 çocuğu iş cinayetinde kaybettik. Sermaye düzeni ve temsilcileri bizlere her yıl yaşanan binlerce iş kazasının ve bunlara bağlı olarak gerçekleşen ölüm ve yaralanmaların birer kader olduğuna inandırmak için elinden geleni yapmaktadır.

Oysaki hepimizin bildiği gibi iş cinayetlerinin neredeyse tamamına yakını önlenebilir. Daha önceleri de benzer facialar yaşanmıştır. Armutcuk, Yeni Çeltek,  Kozlu, Karadon, Soma, Ermenek, Erzincan İliç ve 3 yıl önce bugün de Amasra’da olan facialar toplu işçi kıyımlarına neden olmuştur. Şüphesiz ki mevcut zihniyet değişmediği sürece yarın bir başka yerde bu facialar devam edecektir.

Bize göre gerçekleşen facianın siyasi ve teknik nedenleri var. Dava dosyasına eklenen bilirkişi raporunda TTK Genel Müdürlüğü % 100 kusurlu bulunurken; kazanın meydana geldiği maden ocağında havalandırmanın iyileştirilmesi için gerekli yatırım ve iyileştirilme projelerinin hayata geçirilmediği, kazanın meydana gelmesinde yetersiz ve etkisiz havalandırma sisteminin önemli rol oynadığına dikkat çekilmiştir

Kazanın siyasi nedenlerine kamu kurumlarındaki siyasi kadrolaşma, siyasetin bürokrasiye etkisi, mesleki yeterliliği ve tecrübesi olmayan yöneticiler, yetkili yandaş sendikanın adam kayırmacı tutumları, Liyakatin olmaması gibi sebepler sıralanabilir.

İşçi sağlığı ve iş güvenliğini gereksiz maliyet olarak gören, taşeronlaşma eliyle kuralsız ve güvencesiz çalışma ortamı yaratan, kar hırsıyla çalışanları ölüme mahkum eden politikalardan derhal vazgeçilmedir

“Gerçek sorumlular mutlaka cezalandırılmalıdır”

Yaşanan bu katliam tüm yönleriyle araştırılmalı, gerçek sorumlular mutlaka cezalandırılmalıdır. Görevi kendilerine verilen işleri yapmak olan birkaç vardiya amiri günah keçisi ilan edilmemeli, facia en üst yönetim kademesinden başlanarak tüm boyutlarıyla bağımsız bir komisyon tarafından dikkatle incelenmelidir. TTK gibi kamu kurumları her türlü siyasi baskıdan uzak madencilik bilimi ve işletme kurallarına göre yönetilmelidir. Kazayla ilgili tüm verilerin şeffaf olarak paylaşılmalıdır. Yaşana kazalar “fıtrat yada kader planı” değildir. TTK gibi çok tehlikeli iş kollarında siyaset bürokrasiye müdahale etmeyi bırakmalı, Madenler bilim teknoloji ve liyakatla işletilmelidir.

KESK olarak Amasra maden faciasını ve mahkeme sürecini yakından takip ettik. Amacımız hınç almak değildir. Bir daha ölümlü kazaların yaşanmamasıdır. TTK genel müdürü ve sorumlu siyasetçilerin yargılanmaması, yetkisi az vardiye amirlerine göstermelik cezaların verilmesi manidardır. Ne yazık ki kar hırsı işçi ve emekçilerden daha önemlidir.

İş cinayetleri ile aramızdan koparılan tüm işçileri emekçileri saygı ile anıyor, yeni Amasraların yaşanmaması adına KESK olarak mücadelemizi sürdüreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.”

Anma programı, hayatını kaybeden 43 madenci için yapılan saygı duruşu ve dualarla sona erdi.

Haber: Erkan Hızoğlu

KESK: 'Facianın Sorumluları Gerçek Anlamda Yargılanmadı'
KESK: 'Facianın Sorumluları Gerçek Anlamda Yargılanmadı'
KESK: 'Facianın Sorumluları Gerçek Anlamda Yargılanmadı'
KESK: 'Facianın Sorumluları Gerçek Anlamda Yargılanmadı'