Gazetecilerden BİK'e çağrı: 'Yerel basına destek olun'

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu'nun (TGK) 29. Başkanlar Kurulu Toplantısı, Bolu'da gerçekleştirildi. Toplantıda yerel basına uygulanan cezalar, gazetecilik meslek yasası eksikliği ve basın özgürlüğüne yönelik baskılar ele alındı.

Gazetecilerden BİK'e çağrı: 'Yerel basına destek olun'

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun (TGK) 29. Başkanlar Kurulu Toplantısı, 24–26 Ekim 2025 tarihleri arasında Bolu Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliğinde yapıldı.
Toplantıya 9 gazeteciler federasyonu, 83 gazeteciler cemiyeti başkanı ve basın meslek kuruluşu temsilcisi katıldı.

Bartın Gazeteciler Derneği’nin de dahil olduğu toplantıda, medya sektöründeki gelişmeler, sorunlar ve çözüm önerileri ele alınırken, yerel basına yönelik cezalar, gazete birleştirme baskıları gündeme damga vurdu.

“Basın İlan Kurumu cezalandırıcı değil, teşvik edici olmalı”

Toplantının ardından yayımlanan TGK 29. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesinde, medya sektörünün ekonomik, siyasi ve teknolojik gelişmelerden doğrudan etkilendiği vurgulandı.
Bildirgede, yerel basının karşı karşıya olduğu üç temel soruna dikkat çekilerek şu ifadeler yer aldı:

“Demokratik ülkelerde medya kurumları devletler tarafından çeşitli yollarla desteklenir. Türkiye’de ise Basın İlan Kurumu aracılığıyla dağıtılan resmî ilanlar, yerel gazeteler için hayati öneme sahiptir. Ancak son iki yılda uygulanan cezalar ve birleşme baskıları, yerel basını kapanma noktasına getirmiştir.”

TGK, ilan kesme cezalarının bir baskı yöntemi haline geldiğini belirterek, bu durumun yerel demokrasiyi ve çoğulculuğu tehdit ettiğini vurguladı.
 

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Basın İlan Kurumu’nun yerel basın kuruluşları üzerindeki ekonomik ve yapısal baskılarının sona ermesini, BİK’in yerel basını destekleyici ve teşvik edici bir yapıya kavuşmasını diliyoruz.”

Bildirgede ayrıca, ilanların azaltılması, doğrudan alım ve acil alım yöntemlerinin yaygınlaşması, bazı ilan türlerinin kaldırılması gibi nedenlerle resmî ilan gelirlerinde ciddi düşüş yaşandığı belirtildi. Bu durumun yerel gazeteleri kapanma noktasına getirdiği ifade edildi.

“İnternet haber siteleri için kriterler yeniden düzenlenmeli”

TGK, BİK’in internet haber sitelerine yönelik uygulamalarında da ciddi sorunlar yaşandığına dikkat çekti.
 

Bildirgede, başvuru kriterleri, yayın süresi, editoryal kadro ve erişim ölçütleri gibi koşulların yerel medyanın ekonomik şartlarına uygun hale getirilmesi gerektiği belirtildi.

“Haber trafiği, çalışan sayısı, yayın sıklığı gibi kriterler, yaşanan ekonomik koşullar dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir.
Yerel çeşitliliği koruyacak, ilan dağıtımında çok sesliliği gözeten dengeleyici hükümler oluşturulmalıdır.”

Açıklamada ayrıca, basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkının, demokratik toplumun temel unsurları olduğu vurgulandı.

Gazetecilik Meslek Yasası çağrısı

TGK bildirgesinde, “Gazetecilik Meslek Yasası” eksikliğine de dikkat çekildi. Basın sektöründe dileyen herkesin “gazeteciyim” diyerek mesleğe başlayabildiğine vurgu yapan bildiride, bu durumun mesleki standartları düşürdüğü ifade edildi.

“Gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen bir yasal çerçeveye acilen ihtiyaç vardır.
Yasa, gazetecilik eğitimi almış, mesleki yeterliliğe sahip kişilerin mesleği icra etmesini sağlamalıdır.
Ancak bu düzenleme, ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı değil, gazetecilik kalitesini güçlendirici olmalıdır.”

TGK, yeni bir yasanın hem gazetecilerin haklarını güvence altına alması, hem de etik ve sorumluluk ilkelerini tanımlaması gerektiğini belirtti.

Basın özgürlüğü ve dezenformasyon yasası tartışmaları

TGK bildirgesinde üçüncü başlık olarak basın özgürlüğü ve dezenformasyon konusu ele alındı.
Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Terörle Mücadele Yasası’ndaki basın özgürlüğünü kısıtlayan maddelerin hala darbe dönemlerinden kalma hükümler içerdiğine dikkat çekildi.

“Özellikle ‘halkı yanıltıcı bilgiyi yayma’ gibi muğlak ifadeler, gazeteciler üzerinde baskı yaratmakta, oto-sansürü artırmaktadır.
Yüzlerce gazetecinin bu gerekçelerle yargılandığı veya tutuklandığı davalar, durumun ciddiyetini göstermektedir.”

TGK, “Dezenformasyon Yasası” olarak bilinen yasal düzenlemelerin de gazeteciler üzerinde caydırıcı bir etki yarattığını belirterek, şu çözüm önerilerini sıraladı:

TCK ve TMK’daki basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler, evrensel hukuk normlarına uygun hale getirilmeli.

Gazetecilere yönelik davalarda adil yargılama ilkeleri esas alınmalı, tutuklu gazeteci kalmamalı.

Gazetecilerin haber kaynaklarını koruma hakkı yasal güvenceye alınmalı.

“Dezenformasyon Yasası” yeniden değerlendirilerek ifade özgürlüğü üzerindeki olumsuz etkiler giderilmeli.

Yalan haberle mücadelede bağımsız doğrulama platformları desteklenmeli.

“Basın özgürlüğü demokrasinin teminatıdır”

Sonuç bildirgesinde TGK, demokrasinin ancak özgür basınla var olabileceğini vurguladı:

“Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün olmadığı, çok sesliliğin kesildiği bir ortamda ne demokrasiden ne de halkın haber alma hakkından söz edilebilir.
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak, özgür, etik ve güçlü bir medya için mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Haber Merkezi