Engelsiz bir dünya için yürüdüler

Belediye Sosyal Tesisleri önünden başlayan yürüyüş Cumhuriyet Meydanında sona ererken meydanda ilk olarak İstiklal Marşı okundu.

Ardından Türkiye Sakatlar Derneği Bartın Şubesi Başkanı Ferit Kurulan ve Bartın Otizmli ve Engelliler Destek Eğitim Dayanışma Spor Kulübü ile Otizmli ve Özel Gereksinimli Bireyler Eğitim Yaşam Derneği Başkanı Berna Şengün tarafından Atatürk Anıtı’n çelenk konuldu.

Programda daha sonra Kurulan ve Şengün konuşmalarını gerçekleştirdi.

Programa; Bartın Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Uzan, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Yavuz Korkmaz, AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan, CHP Bartın İl Başkanı İsmail Cem Akyol, çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda katılımcı katıldı.

Yürüyüşe katılan kurum ve kuruluşlar arasında; Türkiye Sakatlar Derneği Bartın Şubesi, Bartın Valiliği Gündüzlü Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi, Kozcağız Engelliler Spor Kulübü Derneği, Özel Pırıl Yaşam Bakım Merkezi, Özel Bartın Bakım Merkezi, Bartın Otizmli ve Engelliler Destek Eğitim Dayanışma Spor Kulübü, Otizmli ve Özel Gereksinimli Bireyler Eğitim Yaşam Derneği, Özel İlk Değişim Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi ile Aktıp Teknoloji ve Sosyal Bilimler Derneği de yer aldı.

"Engelliler Göz Ardı Edilmemeli"

Türkiye Sakatlar Derneği Bartın Şubesi Başkanı Ferit Kurulan konuşmasında, engellilere yönelik mevcut hizmetlere rağmen yaşanan sorunlara dikkat çekti. Engellilerin yaşam koşullarının giderek zorlaştığını belirten Kurulan, yeni engellilik durumlarının büyük oranda önlenebilir nedenlerden kaynaklandığını vurguladı. Sağlık, istihdam ve sosyal destek alanlarında yaşanan hak kayıplarının engellileri daha da zor durumda bıraktığını ifade eden Kurulan, engelli bireylerin maliyet unsuru olarak görülmemesi gerektiğini belirtti.

Engelli raporlarıyla ilgili sürekli değişen yönetmeliklerin engellileri desteklerden mahrum bıraktığını kaydeden Kurulan, özellikle sağlık malzemelerine ulaşımın zorlaştığını ve istihdamda yasal kotaların yeterince uygulanmadığını dile getirdi. Kurulan, engellilerin toplumdan soyutlanmadan, onurlu ve eşit yaşam haklarının korunması gerektiğini vurguladı.

"Artan hak kayıplarımızın geri verilmesini istiyoruz"

Kurulan konuşmasında şunları söyledi: "Ülkemizde engellilere yönelik birçok hizmet ve engellilerimizin yaşamlarını kolaylaştırmaya yönelik çalışmaların olduğunun altını çizerek

söylemek istiyorum. Türkiye'de engellilerimizin yaşam koşullarının, gün geçtikçe daraltılarak sanki gözden çıkarılmış bir toplum kesimi gibi oluşturulduğunu gözlenmekteyiz. Aynı süreçte yetersizlikler, ihmaller, yanlışlar sonucunda ülke nüfusumuza sürekli yeni engelliler katılmaktadır.

Üzücü olan ise bundaki en büyük etkenin trafik kazaları, iş kazaları, depremler, yetersiz ve hatalı tedaviler başta olmak üzere tümüyle

engellenebilir, önlenebilir olaylardır. Bütün bunlar yaşanırken, sorun olarak nitelendirdimiz bu tür olayları çözüm üreterek gidermeye çalışılmasını, engelliyi bir maliyet unsuru olarak görüp var olan her türlü kamu kaynağını, her türlü hakkı kısıtlama yoluna giderilmemesi gerektiğini, Son yıllarda giderek artan bu hak kayıplarımızın geri verilmesini istemekteyiz.

Kurulan talepleri sıraladı

Engelli raporlarının verilmesine yönelik yönetmelikte sürekli yapılan değişiklerle, Yasa'da temel alınan uluslararası standartlardan uzaklaşılmaktadır. Engelliler kağıt üzerinde engelli olarak görülmediği içinde engelliler için büyük önem arz eden desteklerden faydalanamadığı gibi faydalanan engellilerimizin desteklerinin kesildiği gözlenmektedir. Gerek İş Yasasında gerekse Devlet Memurları Yasasında belirlenen kotalara uygun engelli istihdamının Ülke genelinde sağlanmadığı ancak İlimiz bazında bu sayıların oldukça düşük olduğunu da bilmekteyiz. 2022 sayılı Yasa kapsamında çalışamayan, çalışamayacak engellilere verilen devlet desteği ise aile geliri hesabıyla uygulanmaktadır. Bu da engellinin destek almasını büyük bir olasılıkla engellemektedir. Bunun engelli bireyimiz bazında yapılarak aile bireylerimizin gelirinin bu kapsam dışında tutulmasını talep etmekteyiz.

Sağlık Uygulama Tebliği ile bir taraftan erişilebilen ilaç sayıları azaltılmaktadır. Diğer taraftan engellinin yaşamını sürdürmesi için zorunlu olan ortez, protez, tekerlekli sandalye, akülü tekerlekli sandalye, işitme cihazı, sonda, gibi yardımcı tıbbi malzemeleri almak oldulça zor hale gelmektedir. Bu cihazların piyasa fiyatları kur ve enflasyon artışları nedeniyle uçup giderken, verilen destek tutarları uzun yıllardır düzeye çıkmaktadır. Yollardan, kaldırımlardan başlayarak toplu ulaşım sistemlerinde engellileri destekleyecek, ulaşımını kolaylaştıracak adımlar Bartın İlimiz düzeyinde atıldığını eksik veya ihtiyaç duyulan noktalarda hızlı bir şekilde mağduriyerlerin giderildiğini de bilmekteyiz. Toplu ulaşımı eğer engelli bireyimiz kullanamadığı takdirde açıkça engelliye iki seçenek bırakılmaktadır; ya evinde tutsak kalmak veya kendi olanaklarıyla bu durumu gidermesi kalmaktadır. Engellinin sürücü belgesi alması zorlaştırılmakta, araç alımı için sağlanan destek ise kısıtlanmaktadır. Dolayısıyla bunların üst üste geldiğinde engelli için artık evde kalmaktan başka seçenek bırakılmamaktadır.

Engellilerin emekli olabilmesinin de koşulları sürekli değiştirilerek, zorlaştırılmakta ve emeklilik hakları kısıtlanmaktadır.

Atılan her adımı "suistimali engellemek" ile izah etmeye çalışmak; bu suistimallerin kaynağının nerden olduğunu bularak gerekli çalışmaların yapılmasını. Suistimal yapanlara gerekli yaptırımların yapılmasını. Bunları yapanları değil, engellilerin tümünü cezalandırmayı tercih edilmesi bizleri derinden üzmektedir. İnanıyoruz ki engellerden arınmış, eşit ve erişilebilir bir dünya bizler içinde gelecektir. Birleşmiş Milletlerin artık temel bir ilkesine dönüşen "insana yaraşır" yaşam için gereken adımlar mutlaka atılmalı ve engellilerin üst seviyede yaşama hakkı hayata geçirilmelidir."

"Otizmli Bireyler İçin Erken Müdahale Şart"

Bartın Otizmli ve Engelliler Destek Eğitim Dayanışma Spor Kulübü ile Otizmli ve Özel Gereksinimli Bireyler Eğitim Yaşam Derneği adına konuşan Berna Şengün ise Engelliler Haftası’nın, engelli bireylerin haklarının görünür kılınması açısından önemli bir zaman dilimi olduğunu belirtti.

Toplumun önemli bir kısmını oluşturan engelli bireylerin, mimari, eğitim ve istihdam gibi alanlarda hâlâ ciddi engellerle karşılaştığını ifade eden Şengün, özellikle otizmli bireylerin erken tanı ve bireysel eğitimle topluma kazandırılmasının mümkün olduğunu vurguladı.

Engelli bireylerin yaşadığı sorunların yalnızca kendilerine değil, ailelerine ve topluma ait ortak bir sorumluluk olduğuna dikkat çeken Şengün, daha kapsayıcı bir toplumun ancak birlikte inşa edilebileceğini ifade etti.

Dernek Başkanı Berna Şengün konuşmasında şunları söyledi: "10-16 Mayıs Engelliler Haftası engelli bireylerin haklarının görünür kılınması, dünyada ve ülkemizde engelli bireylerin sorunlarının gündeme gelmesi açısından önemli bir zaman dilimidir. Engellilik ekonomik ve sosyal statü ne olursa olsun toplumun tüm

kesimlerini etkileyen bir olgudur. Ülkemiz nüfusunun %12 gibi önemli bir kısmını engelli bireyler oluşturmaktadır. Ülke nüfusunun önemli bir kısmını oluşturan zihinsel ve bedensel yetersizliği olan bireylerin her türlü ihmal ve dışlanmasını önleyecek, toplumsal hayata ayrımcılığa uğramadan etkin katılımlarını sağlayacak politikalar geliştirilmiş, engellilerin hakları yasalarla koruma altına alınmıştır.

Yıllar içinde toplumda engelliliği bir trajedi, acınacak bir durum olarak gören anlayış zamanla nisbeten zayıflamış, bireylerin engelli olmalarından dolayı maruz kaldıkları olumsuz tutumlar insan hakları ihlali olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Ancak tüm yasal düzenlemelere ve toplumun engelliye karşı bakış açısında ki olumlu gelişmelere rağmen engelli bireyler günümüzde de hala pek çok alanda engellerle mücadele etmek zorundadır.Çoğu zaman mimari engellere, eğitimde fırsat eşitliğinin önünde ki engellere, istihdam alanında ki engellere, en önemlisi de ön yargı engeline maruz kalmaktadır. Engelli bireylerin yaşadığı sorunlar sadece kendi sorunları değil ailelerinin, çevrenin, toplumun kısacası hepimizin sorunudur. Engellerin ortadan kalkması, hepimizin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi ve insan onuruna yakışır bir yaşam sürmenin her bireyin doğal hakkı olduğu bilinci ile mümkün olacaktır.

"Hep birlikte daha kapsayıcı bir dünya inşaa etmek mümkün"

Engel grupları arasında yer alan Nörogelişimsel bozukluk olarak tanımlanan Otizm Spectrum Bozukluğu günümüzde 36 çocuktan birinde görülmektedir. Erken tanı, nitelikli, dozunda ve bireye özel yoğun eğitim şartlarının oluşturulması başta olmak

üzere otizmli bireyler için bugün sarf edilecek her bir çaba, yapılacak her bir düzenleme yetişkin çağına gelmiş birçok otizmlinin

sağlayacaktır. Böylelikle biz ailelerin gelecek kaygısı azalacak, benden sonra iş gücüne kazandırılmasını evladım ne olacak sorusu yanıtını bulacaktır. İstihtama katılan, toplumsal entegrasyonu tamamlanmış olan bireyin devletimizin üzerinde ki maddi manevi yükü de ortadan kalkmış olacaktır. Otizmli ve engelli aileleri olarak sorunlarımızın anlaşılmasını ihtiyaçlarımıza yönelik düzenlemelerin vakit kaybetmeden hayata geçmesini talep ediyor, Devletimizin otizmli birey ve ailelerinin sorunlarına çözüm üretebilecek kadar

güçlü olduğuna, toplumun farklılıklarımızla biz ve evlatlarımızı benimseyecek kadar sağlam değerleri olduğuna inanmaktayız. Hep birlikte daha kapsayıcı bir dünya inşaa etmek mümkün... "

Program daha sonra günün anısına hatıra fotoğrafı çektirilmesi ile sona erdi.

Haber: Haluk Türkoğlu