'Taleplerimizde ısrarcı, mücadelede kararlıyız'

Eğitim Sen Bartın Şube Başkanı İsmet İpci, yaklaşan 8. Dönem Kamu Toplu Sözleşme süreci öncesinde açıklamalarda bulundu. Ağustos ayında başlayacak görüşmeler öncesi seslerini bir kez daha duyurduklarını belirten İpci, kamu emekçilerinin haklarının yıllardır görmezden gelindiğini ve bu kez örgütlü mücadeleyle sahada ve masada daha kararlı olacaklarını ifade etti.

Toplu sözleşmelerin yıllardır sadece maaş zammına indirgenerek kamu emekçilerinin sosyal, demokratik ve mesleki haklarının ötelenmesine neden olduğunu vurgulayan Eğitim Sen Bartın Şube Başkanı İsmet İpci, özellikle eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik anlamda tarihî bir itibar kaybı yaşadığını söyledi.

“Eğitim emekçileri borç batağında, iktidar sorumluluk almıyor”

OECD ülkeleri arasında en düşük gelir seviyesine sahip eğitim ve bilim emekçileri olduklarını dile getiren ipci, öğretmenlerden akademisyenlere, memurdan teknik personele kadar tüm kamu emekçilerinin yaşam mücadelesi verdiğini kaydetti. İpci, “İnsanca bir yaşam istiyoruz. Bu yalnızca bizlerin değil, nitelikli kamusal eğitimin de gereğidir” dedi.

Artan enflasyon, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve iş güvencesi kaygısıyla emekçilerin büyük bir belirsizlik içinde olduğunu belirten İpci, bugünkü tablonun sorumlusunun emekçileri temsil edemeyen yetkili sendika ve iktidar ortaklığı olduğunu söyledi.

Eğitim Sen'in 8. Dönem Toplu Sözleşme Talepleri

İsmet İpci, toplu sözleşme sürecine ilişkin başlıca taleplerini de kamuoyuyla paylaştı. Eğitim Sen'in öne çıkan taleplerinden bazıları şöyle:

En düşük kamu emekçisi maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı, reel enflasyon esas alınarak maaşlardaki alım gücü kaybı telafi edilmeli, refah payı uygulaması hayata geçirilmelidir.

Taban aylık yükseltilmeli, tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalı, ek ders ücretleri %50 artırılmalı ve temel maaşa orantılı hale getirilmelidir.

Gelir vergisi dilimleri adil hale getirilmeli, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.

Kira, yakacak, çocuk, kreş, ulaşım gibi tüm sosyal yardımlar artırılmalı, kira yardımı dahil temel yaşam giderlerine destek sağlanmalıdır.

Eğitim ödeneği, tüm eğitim ve bilim emekçilerine en az bir maaş tutarında verilmelidir.

Ücretli, sözleşmeli ve vekil öğretmenlik uygulamaları kaldırılmalı; tüm öğretmenler kadrolu ve güvenceli olarak istihdam edilmelidir.

Öğretmen alımında mülakat kaldırılmalı; güvenlik soruşturması, arşiv araştırması gibi antidemokratik uygulamalara son verilmeli, liyakat esas alınmalıdır.

KHK ile hukuksuz şekilde ihraç edilen eğitim ve bilim emekçileri görevlerine iade edilmelidir.

3600 ek gösterge tüm eğitim ve bilim emekçilerine verilmelidir.

Geçmişe dönük cezai ve idari sicil kayıtları affa tabi tutulmalı, sicil affı hayata geçirilmelidir.

Angarya çalışmaya son verilmeli, mesai saatleri dışı görev tanımlarına son verilmelidir.

Kamusal ve parasız kreşler tüm kamu kurumlarında açılmalıdır.

Kadınlara yönelik mobbing ve ayrımcılığa karşı etkin yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Eşit işe eşit ücret uygulanmalı, mali ve sosyal haklar tüm kamu kurumlarında standart hale getirilmelidir.

MEB bünyesindeki idari ve teknik personelin özlük hakları ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir.

Akademik ve idari personelin ekonomik, sosyal ve demokratik hakları güvence altına alınmalı; üniversitelerdeki ücret adaletsizlikleri giderilmelidir.

Kamusal eğitimin ticarileştirilmesine ve ÇEDES benzeri projelerle dinselleştirilmesine son verilmelidir.

Her öğrenciye ücretsiz, sağlıklı bir öğün yemek ve temiz su sağlanmalıdır.

Acilen en az 150 bin öğretmen ataması yapılmalı ve idari, teknik, yardımcı personel açıkları kadrolu istihdam yoluyla giderilmelidir.

“Bu kez masaya gerçek taleplerle oturun”

Açıklamasında yetkili sendikaya da çağrıda bulunan Eğitim Sen Şube Başkanı İsmet İpci, “Bu kez kamu emekçilerinin gerçek sorunlarıyla masaya oturun. O masada yetki sizde olabilir ama meşruiyet bizdedir” ifadelerini kullandı.

Haber: Haluk Türkoğlu

Bakmadan Geçme