'Sağlık Uzakta Değil, Eczacınla Yanında'

Bartın'da 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü kapsamında Bartın Cumhuriyet Meydanı'nda kutlama programı düzenlendi. Atatürk Anıtı'na çelenk sunulmasıyla başlayan programda konuşan 17. Bölge Zonguldak Eczacı Odası Saymanı Onur Azman, Bartın halkını sahte ve denetimsiz ürünlere karşı uyarırken özellikle pandemi sonrası yaygınlaşan e-ticaret ve sosyal medya üzerinden satılan sahte ilaçlar ile denetimsiz vitamin, mineral ve bitkisel takviyelere dikkat çekti. Azman, bu ürünlerin halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirterek Türkiye'de ilaç güvenliğini sağlayan İlaç Takip Sistemi'nin önemine değindi. Azman açıklamasında, 'Eczanelerden alınan ilaçlar her zaman kayıtlı, orijinal ve güvenilirdir. İlaç temininde güvenli ve yasal tek adres eczanelerdir' dedi.

Eczacılığın Türkiye'deki modern temellerinin 14 Mayıs 1839'da atıldığını hatırlatan 17. Bölge Zonguldak Eczacı Odası Saymanı Onur Azman, eczacıların 186 yıldır halk sağlığının korunmasında kararlılıkla çalıştığını vurguladı. Bu yılki kutlamaların ana temasının “Sağlık Uzakta Değil, Eczacınla Yanında” olarak belirlendiğini ifade eden Azman, eczacıların hastaların en yakın sağlık danışmanları olduğunun altını çizdi.

Konuşmasında özellikle pandemi sonrası yaygınlaşan e-ticaret ve sosyal medya üzerinden satılan sahte ilaçlar ile denetimsiz vitamin, mineral ve bitkisel takviyelere dikkat çeken Azman, bu ürünlerin halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtti. Türkiye'de ilaç güvenliğini sağlayan İlaç Takip Sistemi'nin önemine değinerek, “Eczanelerden alınan ilaçlar her zaman kayıtlı, orijinal ve güvenilirdir. İlaç temininde güvenli ve yasal tek adres eczanelerdir,” dedi.

Azman, internetten ve sosyal medya fenomenlerinden alınan sağlık ürünlerine karşı vatandaşları uyararak, bu tür ürünlerin içeriklerinin güvenilir olmadığını ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade etti. Özellikle anne adayları, çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireylerin bu ürünleri mutlaka hekim önerisi ve eczacı danışmanlığıyla kullanmaları gerektiğini söyledi.

“Sahte ilaçlar, küresel ölçekte ciddi bir halk sağlığı sorunudur”

Kamu eczacılarının özlük haklarının iyileştirilmesi ve hak kayıplarının telafi edilmesinin öncelikli konular arasında yer aldığını belirten Azman açıklamasında şöyle konuştu, “Ülkemizde modern eczacılığın temellerini oluşturan ilk eczacılık sınıfının kurulduğu ve ilk eczacılık dersinin verildiği tarih olan 14 Mayıs 1839'dan bugüne tam 186 yıl geçti. Bizler için çok önemli olan bugünü 50 bini aşkın meslektaşımız ile birlikte kutlamanın gururunu yaşıyoruz.

Bilimsel birikimimizin rehberliğinde; hastalarımızın sağlığını korumaya, ilaç tedavilerine destek olmaya ve şifa sunmaya devam ediyoruz. Kamuda, akademide, ilaç sanayinde ve eczanelerimizde hastalarımızın ilaca en kolay, en doğru ve en güvenilir şekilde ulaşabilmesi için 186 yıldır kararlılıkla çalışıyoruz.

Bu yıl temamızı “Sağlık Uzakta Değil, Eczacınla Yanında” olarak belirledik. Hastaların en yakın sağlık danışmanlarının eczacılar olduğunu vurgulamakla kalmıyor, güven unsurunun da altını bir kez daha çiziyoruz.

Gelişen teknoloji ve erişim olanakları sayesinde hemen her ürüne, çok hızlı ulaşılıyor. Ancak bu ürünlerin güvenilir olup olmadığı çoğunlukla sorgulanmıyor.

Özellikle pandemi döneminin etkisiyle sosyal medya ve e-ticaret kanalları yaygınlaştı. Bu alanın yeterince denetlenememesi ise sahte ve kontrolsüz ürünlerin piyasada hızla çoğalmasına neden oldu.

Sahte ilaçlar, küresel ölçekte ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Uluslararası kuruluşlar tarafından bu alanda rapor edilen toplam suç sayısı 2021'e göre % 38'lik bir artış göstermiştir.

“İlaç temininde güvenli ve yasal tek adres Eczanelerdir”

Bu tehditle mücadele için ne gerekiyor? Öncelikle güçlü yasal düzenlemeler gerekiyor. Ülkemizde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun uyguladığı İlaç Takip Sistemi gibi etkin teknolojik çözümler gerekiyor. Çünkü İlaç Takip Sistemi her bir ilaç kutusuna ayrı bir kimlik vererek üretimden son kullanıcıya kadar izlenmesini ve ilaç güvenliğini sağlıyor. Bu aynı zamanda şu anlama da geliyor; Eczanelerden aldığınız ilaçlar her zaman kayıtlı, her zaman orijinal ve her zaman güvenilirdir. İlaç temininde güvenli ve yasal tek adres Eczanelerdir.

Elbette bütün bunlarla birlikte toplum bilincinin artırılmasını da içeren çok yönlü bir yaklaşım da gerekiyor. Son yıllarda vitamin, mineral ve bitkisel ürünler konusunda halk sağlığını tehdit eden çok ciddi bir tabloyla karşı karşıyayız. Söz konusu ürünlerin hiçbir güvenlik bariyeri ve denetim mekanizması bulunmayan internet ortamlarında ve zincir marketlerde satılması, sosyal medya fenomenleri tarafından reklam yolu ile tüketimlerinin körüklenmesi son derece tehlikelidir.

Yapılan bilimsel çalışmalar, internetten satılan bu tarz ilaç benzeri ürünlerin, etiketinde yazan içeriğe de sahip olmadığını gösteriyor. Hatta bazılarında hiç olmaması gereken zararlı ve yasaklı maddelerin bulunduğunu ortaya koyuyor. Aslında vitamin, mineral ve bitkisel ürünlerin de ilaçlar gibi İyi Üretim Uygulamaları olan, uluslararası standartlara uygun, güvenli tesislerde üretilmesi gerekiyor.

Ayrıca 'doğal' veya 'bitkisel' olarak ifade edilen bu ilaç benzeri sağlık ürünlerinin de bilimsel veriler ışığında kontrollü bir şekilde kullanılması gerekiyor. Yüksek dozda alınan bir vitamin veya bilinçsizce kullanılan bir bitkisel takviye; özellikle anne adayları, çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan vatandaşlarımız için çok ciddi yan etkilere yol açabilir. Daha da önemlisi, bu ürünler, hastalarımızın kullandığı diğer ilaçlarla etkileşime girerek tedavilerini olumsuz etkileyebilir, beklenmedik sonuçlar doğurabilir.

“Sağlık güvenliği, ekonomik güvenlik kadar önemlidir”

Bu nedenle vitaminler, mineraller ve bitkisel ürünler hekim tavsiyesi ve mutlaka eczacı danışmanlığında kullanılmalıdır. Biz eczacılar, bu ürünlerin içeriğini, potansiyel risklerini, ilaçlarla ve gıdalarla etkileşimlerini bilen, hastaya bu konuda en doğru bilgiyi ve danışmanlığı verebilecek sağlık profesyonelleriyiz. Bu, bizim mesleki sorumluluğumuz ve yetkinliğimizdir. Bir ürünün doğru dozunu, kullanım süresini belirlemek ve olası risklere karşı uyarmak eczacının uzmanlık alanıdır. Vitamin, mineral ve bitkisel ürünlerin Sağlık Bakanlığı kontrolünde ve sadece eczacı danışmanlığıyla eczanelerden halka ulaştırılması gerektiğini ısrarla vurguluyoruz.

Dünyada yaşanan son gelişmeler, ilaç sektörünün de yeni bir döneme girdiğini işaret ediyor. ABD-Çin çekişmesi, küresel tedarik zincirlerinin aşırı merkezileşmesinin yarattığı riskleri açıkça ortaya koydu. ABD Başkanı Trump, dün ABD'de ilaç fiyatlarını yüzde 30 ila yüzde 80 oranında düşürecek kararnameye imza attığını duyurdu.

Yaşanan ticaret savaşlarının ilaç sektörünün maliyetlerinin yükselmesine, tedarik zincirlerinin bozulmasına ve küresel ölçekte ilaca erişim sorunlarının baş göstermesine neden olacağı görülüyor. Bunun için her zaman söylediğimiz gibi ilaçta dışa bağımlılığı azaltmak ülkemizin stratejik, ekonomik ve sağlık politikalarının merkezinde yer almalıdır. Sağlık güvenliği, ekonomik güvenlik kadar önemlidir. Ham madde stratejisinden, Ar-Ge yatırımlarına, ihracattan, eczacının rolüne kadar bütüncül bir yol haritası ortaya koymak durumundayız. Ülkemiz, kendi ilacını üretme kabiliyetini artırmak ve uluslararası rekabette yerini güçlendirmek zorundadır. Bunu başarabilmek için kamu, özel sektör ve meslek örgütleri olarak hep birlikte çalışmamız gerekiyor.

“Yeni bir istihdam vizyonuna ihtiyacımız var”

Yeni mezunlarımızın potansiyelini sağlık sistemimize tam olarak entegre etmek için yeni bir istihdam vizyonuna ihtiyacımız var. Kamu, özel sektör, hastaneler, ilaç endüstrisi ve dağıtım kanalları dâhil olmak üzere sağlık ekosisteminin tamamında eczacı sayısını stratejik olarak artıracak politikalar tasarlanmalıdır. Kamuda eczacı varlığının güçlendirilmesi, hastalarımızın daha nitelikli ve daha güvenli ilaç hizmeti almasının temelini oluşturacaktır. Aynı zamanda, ilaç endüstrisinde ilacın gerçek uzmanı olan eczacılarımızın hak ettiği yeri almasını sağlayacak ve inovasyonu teşvik edecek özel istihdam stratejilerinin geliştirilmesi kritik önemdedir.

Kamuda çalışan ve kamudan emekli olan eczacı meslektaşlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi ile hak kayıplarının telafi edilmesi, öncelikli ve önem verdiğimiz konular arasında yer almaktadır. Sağlık ve tedavi süreçlerinin vazgeçilmez unsuru olarak, stratejik bir rol üstlenen kamu eczacılarının maruz kaldığı ayrımcılıklara son verilmelidir. Zor koşullar altında fedakârca görev yapan kamu eczacılarımız, hak ettikleri çalışma düzenine ve haklarına sahip olmalıdır. Aynı şekilde, kamudan emekli meslektaşlarımızın karşılaştığı mağduriyetler de ivedilikle çözüme kavuşturulmalıdır.

En yakın sağlık danışmanınız eczacılar, özverili çalışmalarıyla sayısız hayatı koruyup, hastaların tedavilerine katkı sunmaktan onur duyar. İlaç söz konusu olduğunda, güvenin ve güvencenin simgesi eczacıdır. 186 yıldır bu bilinçle her koşulda hizmet sunan eczacılar, bundan sonra da bu güvene layık olarak halkımıza hizmet sunmaya devam edeceklerdir.

Bilimsel eczacılığın 186. yıl dönümünde bütün meslektaşlarımızın 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü'nü kutluyoruz.”

Törene17. Bölge Zonguldak Eczacı Odası Bartın Temsilciliği üyesi eczacılar ve çalışanlar katıldı.

Haber: Haluk Türkoğlu

Bakmadan Geçme