Bartın ve Amasra'da Tsunami Olur mu?
Jeoloji Yüksek Mühendisi Ali Baltaş, Batı Karadeniz kıyılarında taşma dalgası (tsunami) oluşma ihtimaline ilişkin sosyal medya üzerinden değerlendirmelerde bulundu. İstanbul'da beklenen büyük deprem olasılığının sıkça tartışıldığı bu günlerde, Marmara Denizi ve Karadeniz'de tsunami riski de kamuoyunun gündeminde yer alıyor.
Baltaş, tarihsel belgeler ve kıyılarda yapılan jeolojik çalışmaların Karadeniz kıyılarında geçmişte taşma dalgalarının oluştuğunu doğruladığını belirterek, Karadeniz'in kapalı bir havza olması nedeniyle oluşabilecek taşma dalgalarının genellikle 1 ila 5 metre arasında değiştiğini ve yerel ya da bölgesel ölçekte etkili olduğunu ifade etti.
Karadeniz'de son 2000 yıl içinde, depremlere bağlı olarak gelişen 22'den fazla taşma dalgası olayının belgelendiğini aktaran Baltaş, bunlardan yalnızca üçünün Türkiye kıyılarını etkilediğini söyledi. Bu olayların; 1598 Amasya Depremi sonrası Sinop ve Samsun'da, 1939 Erzincan Depremi sonrası Fatsa, Ünye ve Giresun'da, 1968 Bartın Depremi sonrası ise Bartın ve Amasra kıyılarında etkili olduğu kaydedildi.
Baltaş, 1968 yılında meydana gelen Bartın Depremi sırasında Amasra'da taşma dalgası oluştuğunu hatırlatarak, yapılan çalışmalarda bu dalgaların 15 dakika arayla 100 ve 60 metrelik su baskınlarına, yerel ölçekte ise yaklaşık 3 metre dalga yüksekliğine neden olduğunun tespit edildiğini ifade etti.
Karadeniz'deki ters atımlı bindirme fay zonlarında meydana gelen depremlerin enerjisinin deniz tabanına yayılarak taşma dalgası oluşturabildiğini vurgulayan Baltaş, bu tür depremlerin tekrarlanma aralıklarının oldukça uzun olduğunu dile getirdi. Bu nedenle Karadeniz'de tsunami oluşma riskinin, Ege ve Akdeniz kıyılarına kıyasla daha düşük olduğuna dikkat çekti.
Sonuç olarak Batı Karadeniz kıyılarında deprem tekrarlanma aralıklarının uzun olması nedeniyle taşma dalgası tehlikesinin düşük olduğunu belirten Baltaş, bölgenin dalgalı deniz koşullarına sıkça maruz kaldığını ancak dik falezli kıyı yapısının olası zararları azaltıcı bir unsur olduğunu söyledi. Buna karşın, doğal ya da yapay engellerin bulunmadığı delta alanları, plajlar ve denize açılan vadilerin taşma dalgalarından etkilenebileceği uyarısında bulundu.
Haber: Haluk Türkoğlu