Bankoğlu: 'Santrale göz yumulmasına izin vermeyeceğiz'

CHP Bartın Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ('TBMM') Anayasa Komisyonu Üyesi Aysu Bankoğlu, Amasra'ya yapılması planlanan termik santralle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a verdiği 2 ayrı yazılı soru önergesinin süresi içerisinde cevaplandırılmadığını söyledi. Bankoğlu, önergelere verilen cevabın ise içerik olarak oldukça zayıf olduğunu ifade etti.

Bankoğlu: 'Santrale göz yumulmasına izin vermeyeceğiz'

2019 yılının başında T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum tarafından cevaplandırılması istemiyle iki ayrı yazılı soru önergesi sunduğunu hatırlatan CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, konunun detaylarına dair "Anayasamızın 98. ve TBMM İçtüzüğü'nün 96. ile 99. maddeleri uyarınca ve aynı maddelerin sağladığı yetkiyle termik santral meselesine ilişkin olarak T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na  iki ayrı yazılı soru önergesi sunduk. Bunlardan ilki, bölgedeki Tarlaağzı ve Gömü köylerinde yer alan yurttaşlarımızın yerlerinden edilerek yerleşim yerlerinin boşaltılması tehlikesine ilişkindi. Diğer yazılı soru önergemiz ise termik santralin hava kirliliği başta olmak üzere yol açması pek muhtemel ve ciddi boyuttaki sağlık sorunlarına dairdi” dedi.

“Cevaplanması gereken sürenin 8 katı bir zamanda yanıtlandı”

Gerek Amasra gerekse de bir bütün olarak Bartın'ın geleceği için son derece hayati önemdeki bu konuyu, daima gündemde tuttuğunun altını çizen Bankoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan iletilen cevapların içeriğinden önce yazılı soru önergesi sisteminin etkisini azaltan geç cevaplama yahut hiç cevaplamama tutumuna değinmek gerektiğini söyledi. Bankoğlu: "TBMM İçtüzüğü'nün 99. maddesi, yazılı soru önergelerine ne şekilde ve hangi süre kısıtlaması dâhilinde cevap verilmesi gerektiği hususunda son derece açıktır. Yazılı soruların, Cumhurbaşkanı yardımcıları yahut bakan(lar) tarafından, gönderildiği tarihten itibaren en geç 15 (on beş) gün içerisinde -tatil ve ara verme süreleri hariç olmak üzere- cevaplandırılması gereklidir. Meclis'in Anayasası olarak nitelendirdiğimiz İçtüzük'ün bahse konu amir hükmüne rağmen pek çok yazılı soru önergesi, yürütme yani Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlıklar tarafından süresi geçtikten sonra cevaplandırılmaktadır. Nitekim, 7/7783 ve 7/7784 sayılı bu yazılı soru önergelerimizde de karşılaştığımız manzara, geç kalma hâlidir. Her iki yazılı soru önergemiz de 4 (dört) ayı aşkın bir sürenin ardından yani belirlenen sürenin 8 katı bir zamanda yanıtlanabilmiştir” şeklinde konuştu.

“Olumsuzluklar mücadelemizi etkilemeyecek”

Söz konusu büyük gecikmenin esas itibarıyla TBMM'nin denetim fonksiyonuna büyük bir darbe vurduğunun altını çizen Bankoğlu, gerekleri yerine getirilemeyen böyle bir sistemde, denge-denetim mekanizmalarının da etkin işleyebilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Bankoğlu, sistemdeki bu denetimsizlik hâli ve gecikmelere karşın gerek termik santral gibi Bartın için hayati bir konuda, gerekse de mücadelesini verdiği diğer tüm konularda söz konusu olumsuzluğun kendilerini etkilemeyeceğini özellikle vurguladı.

“Matbu diyebileceğimiz bir içerik sunuldu”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verdiği yazılı cevapların içeriğinin ise aslında başka bir sorun oluşturduğuna işaret eden Bankoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Termik santral projesinin, özellikle, Tarlaağzı ve Gömü köylerinde yol açacağı, yurttaşlarımızı yerinden etme durumuna ilişkin verilen cevapta, özet olarak, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, ÇED sürecinde oluşturduğu Komisyon eliyle gerekli detaylı incelemeleri yaptığına işaret edilerek eksikliklere dair proje sahibi tarafından taahhüt edilen hususların da izlendiği ve kontrol edildiği ifade edilmiştir. Ayrıca, herhangi bir taahhüdün yerine getirilmediği tespit edildiğinde de gerekli cezai müeyyidelerin uygulanacağı belirtilmiştir. Ne tesadüftür ki, termik santralin yol açacağı olumsuz çevresel etkiler hakkında Bakanlık tarafından verilen cevapta da fazla detay verilmeksizin bir önceki soru önergesine ait cevapla aynı formatta ve neredeyse "matbu" diyebileceğimiz bir içerik sunulmuştur."

“Denetim süreçlerinin her daim takipçisi olacağız”

Aysu Bankoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bu tutumuna dair gerek usul gerekse de içerik anlamında Yazılı soru önergelerindeki amaç, belirli bir konunun önemli görülen yönlerinin açığa kavuşturulması olup mevcut ve zaten genel hatlarıyla bilinen süreci aktarmak, esas itibarıyla, önemli bir katkı sağlamamaktadır. Bu yolla, TBMM üyelerinin yani milletvekillerinin, yürütmeyi denetleme hususundaki yetkilerinin fiili olarak azaltılması ortaya çıksa da CHP olarak bizler, denetim süreçlerinin her daim takipçisi olacağız. Hele ki termik santral gibi şehrimiz için oldukça kritik öneme sahip bir konuda, doğruların yanındaki ısrarcı ve araştırmacı tavrımızı sürdüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” tespitlerinde bulundu.

İşte 16 Ocak’ta verdiği 2 ayrı soru  önergesi!

Aysu Bankoğlu, 16 Ocak’ta Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat’a Kurum’a verdiği soru önergesinde şu ifadelerde bulundu:

“Kömürle çalışan termik santraller, bacalarından salınan gazla nedeniyle hava kirliliği başta olmak üzere çevresel kirliliklere yol açmakta ve insan sağlığını ciddi boyutlarda tehdit etmektedir. Termik santral yerleşkelerinin çevresinde zamanla toprağa dayalı üretimin verimliliğinin azaldığı ve bu bölgelerde solunum yolu hastalıkları, akciğer hastalıkları, kalp damar hastalıkları, kanser vb. gibi bir çok hastalığın görülme sıklığının arttığı bilimsel anlamda tartışma götürmeyen tespitlerdir.

  1. Bartın İli Amasra İlçesinde yapılması planlanan termik santral projesinin “halk sağlığı” bakımından doğuracağı olumsuz etkiler, yeterince araştırılmış mıdır? Şayet böyle bir araştırma layıkıyla gerçekleştirildiyse yukarıda yaptığımız tespitlerden daha farklı sonuçlara ulaşılmış mıdır?
  2. Halk sağlığının korunabilmesi anlamında Bakanlığınızca ne gibi önlemler alınmıştır ya da alınacaktır?”

Bankoğlu, yine aynı tarihte sunduğu bir başka soru önergesinde ise şunları kaydetti:

“Bartın İli Amasra İlçesinde yapılması planlanan termik santral projesi bölgedeki Tarlaağzı ve Gömü Köylerinin tam ortasında yer almaktadır. Bahse konu köylerde yer alan vatandaşlarımızın yerlerinden edilmesi ve ilgili yerleşim birimlerinin boşaltılması tehlikesi söz konusudur.

  1. Bahsedilen tehlike ile ilgili olarak Bakanlığınız tarafından alınmış herhangi bir önlem mevcut mudur?
  2. Termik santralin bu kadar açık bir biçimde yerleşim yerleri içerisinde konuşlandırılmasına ve köy halkının söz konusu sebeple mağduriyet yaşamasına nasıl ve neden göz yumulmuştur?”